Paylaş
Bu saçmalıklar devam ederken, salt hukuk açısından şike ile Ergenekon arasında ne gibi benzerlikler var, sorusu ortaya çıkıyor.
Yine salt hukuk açısından değerli hukukçu Fikret İlkiz konuyu mercek altına alıyor. Ergenekon iddiası ile futbolda şike iddiaları arasında bazı ortak paydalar var. Ama, bu ortak paydalar birilerinin her türlü fenalıkların anası olarak gördüğü Ergenekon’un özü ile uzak yakın ilgisi yok.
ORTAK PAYDALAR
Fikret İlkiz Ergenekon iddiası ile futbolda şike iddiaları arasındaki ortak paydaları şöyle özetliyor:
- Organize suç örgütü. Gerek Ergenekon’da, gerekse şikede özel yetkili ağır ceza mahkemesi organize suç örgütü bulunduğu iddiasıyla harekete geçiyor. Ortada bir suç var ve bu suç organize, örgütlü biçimde işleniyor iddiası.
- İddianame süreci belirsiz. Hem Ergenekon’da, hem şikede iddianame yeni ekler olmadan, ne zaman bitmiş olacak, soruşturma ne zaman bitecek belli değil. Tam bitti, derken, ortaya yeni iddialar atılıyor, yeni tutuklamalar birbirini izliyor. Balyoz iddianamesi de öyle. Birinci, ikinci Balyoz, birinci, ikinci Ergenekon. Şikede kaç iddianame olacak, belli değil.
- Dalga sayısı. Son dört yılda Ergenekon’da kim bilir kaç gözaltı dalgası. Şike de, öyle görünüyor. Şimdilik üç gözaltı dalgası. Daha kaç dalga, belli değil.
- Deliller toplanmadı. Ergenekon ve Balyoz iddialarında kamu oyunda büyük eleştirilere yol açan konu, deliller ile ilgili. Hukuk açısından esas olan, soruşturmanın delillere göre yürütülmesi. Ancak belli durumlarda, örneğin, tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmeyişleri, delilleri karartma ihtimaline bağlanıyor. Şikede henüz oraya gelmiyoruz, ama oraya gidebiliriz.
SİYASET VE İDDİA
Salt hukuk açısından bakıldığında, Ergenekon ile şike arasında uzak-yakın bağlantı yok. Kasıtlı karıştırma var.
Yukarıda sıralanan ortak paydalar, hukuk felsefesi açısından bir karşılaştırma. Şikeyi Ergenekon’a bulaştırarak, içinden çıkılmaz hale getirmek isteyenler olabilir. O zaman şike davası ne zaman sonuçlanır, belli olmaz.
Şike iddiaları asıl ne zaman sonuçlanmaz? İşin içine siyaset karışırsa.
Başlangıçta böyle bir işaret yok. Ancak, zaman ilerledikçe, sanki spor-siyaset ilişkisi kıyısından köşesinden uç vermeye başlıyor. Buna en çok dikkat etmesi gereken kişi, spordan sorumlu yeni bakan Suat Kılıç.
Bakan koltuğuna yeni oturan biri olarak, demeç verme hevesi normal. Genel ifadelerle de olsa, şike iddialarına hiç girmemesi daha normal.
TFF görevini yapmadı
MADEM sekiz aydır şike iddiaları üzerinde duruluyor, madem iş ciddiye alınıyor ve teknik takip başlıyor, o zaman Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ne iş yapıyor?
Sporda şiddet yasasının ilgili maddesi, “federasyonun görevinin şike ile mücadele etmek” olduğunu öngörüyor. Bu federasyonun asli görevi.
Kişilerin durumu ayrı. Adı şikeye karışan kişiler mahkeme önünde hesap veriyor. Ama, şikeye karışan kulüplerin durumu doğrudan doğruya TFF’nin görev alanına giriyor.
Devreye polis ve yargı girinceye kadar TFF ne yapıyor? TFF eski başkanı Mahmut Özgener’in ifadesinin alınma nedeni, bu ihmalden kaynaklanıyor.
Galatasaray ayıp etti
GALATASARAY Başkanı Ünal Aysal imzasıyla yayınlanan bildiri, Federasyonun şike iddialarını dikkate almadan ligin aynen devam edeceğine dönük açıklamasını eleştiriyor. Keskin bir yorumla, Galatasaray, “Fenerbahçe neden küme düşürülmedi” diye hesap soruyor da, denebilir. Herkes susmuş, federasyonun kararını bekliyor, Ünal Aysal oradan çıkmış, üzerine vazife olmayan sözler söylüyor.
“Galatasaray olarak futbolun içine düştüğü karanlıktan bir an önce çıkarılmasını” diliyor. Sanki başkaları “futbol karanlıkta debelensin” dileğinde.
Centilmenliğe aykırı, yersiz, rekabet nezaketine uzak bir açıklama. Bu Ünal Aysal’ın galiba ilk ciddi çuvallaması. Bence kamuoyundan özür dilemeli.
Sürücü ehliyeti ve tek şeride inmiş yollar
SÜRÜCÜ ehliyeti alabilmek için eğitim koşulu getirildiğinde, ilgili meslek kuruluşları tepki gösteriyor, “önemli olan tahsil değil, bilinçtir” gibi ayağı yere basmayan açıklamalar yapıyor. Bilinç ne ile oluşuyor? Gökten zembille mi iniyor? İnmediğini görmek için uzun yollara çıkmaya gerek yok. Büyük kentlerdeki trafik kurallarına ne ölçüde uyuluyor, buna bakmak yeter. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün beş aylık trafik bilançosu 57 bin 673 sürücünün ehliyetine el konulduğunu gösteriyor. Bu bir Avrupa rekoru. El konulan ehliyetlerin sahiplerinden kaçı ilk, kaçı orta, kaçı yüksek öğretim görmüş? Dolayısıyla, ehliyette eğitim koşulu çok yerinde.
Duble yollar tek şeritte
ŞEHİRLER arası pek çok yolda onarım var. Ege’de ve güneye indikçe şehirler arası yollar duble. Tamam, çok iyi. Ne var ki, pek çok yerde ve uzun mesafelerde duble yollar tek şeride iniyor. Öbür şeritte onarım var, tek şerit kilometrelerce devam ediyor. Tehlikeli ve tedirgin edici. Üstelik, trafik yoğun. Turizm döneminde, duble yolların tek şeride indirilmesinin mantığını anlamak zor.
Paylaş