Dereler haraç mezat Dünya Bankası’na ithaf olunur

KESİLMİŞ ağaçların başında, derenin kenarında köylüler beş aydır nöbet tutuyor. Muğla Pınarköy’de oturanlar.

Haberin Devamı

Nöbet tutuyorlar, çünkü kesilmiş ağaçlar, oraya yapılması planlanan hidroelektrik santral için kanıt niteliğinde. Santralı yapacak firma, önce dere kenarındaki ağaçları kesiyor.
Pınarköy’de oturanlar köyün kıyısından geçen dereye HES yapılmasına karşı. Santral derenin akışını bozacak. Azalacak su hem köylüye yetmeyecek, hem toprağın tuzlanmasına yol açarak, köylünün bağına, bahçesine darbe indirecek.
Sadece Pınarköy’de değil, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde HES’e karşı sessiz sedasız eylemler sürüyor. Rize, Trabzon, Kastamonu, Artvin, Antalya, Eskişehir, Ordu’ya bağlı köy ve kasabalarda binlerce insan eylemde./images/100/0x0/55ea784df018fbb8f8820791
ÇEVRE BİLİNCİ
Eylemlerin yasal dayanağı var. HES için açılan davalarda mahkemeler yürütmeyi durdurma kararı alıyor.
Son üç ayda yaklaşık yirmi HES’in yapımı için yürütmeyi durdurma kararı var. Halen yüze yakın dava sürüyor.
Durdurma gerekçelerinin başında, santralın çevreye etkisinin dikkate alınmayışı geliyor. Derelerin aktığı vadiler elden gidiyor. Ayrıca, santral yöre halkının hayatına birebir zarar veriyor. Mahkemelere göre, HES projelerinde bunlar dikkate alınmıyor.
Günlük ihtiyaçlar, köylülerde çevre bilincini geliştiriyor. O bilinç, HES’e karşı kampanyaya dönüşüyor.
DERE BORSASI VE WASHINGTON
Bir özel şirket Enerji Bakanlığı ile su kullanma anlaşması imzalıyor. HES için.
İktidar derelerin bir bölümünü HES için 49 yıllığına satmış bulunuyor. Bir dere baştan başa bir firmanın oluyor. Yıllık 20, 30 bin liraya.
Oraya kurulan HES, bu parayı bir kaç yılda amorti ediyor. Karlı iş. Daha da karlısı, dereyi satın alan, başkasına satıyor. Böylece dere borsası oluşuyor.
IMF ve Dünya Bankası’nın Washington’daki toplantısında, dünyanın en pahalı benzinini sattığı için, Türkiye çevreci olarak gösteriliyor. Bankanın Türkiye direktörü “yenilenebilir enerji alanında Türkiye dünyada lider, sizden öğreneceğimiz şeyler var” diyor.
Şu anda yirmiye yakın yerde süren enerji politikasından doğan çevre eylemleri ile mahkeme kararlarını Türkiye’den habersiz Türkiye direktörüne ithaf ediyorum. Yukarıdaki fotoğraf da, ona kapak olur. Sayın direktörün Türkiye’den öğreneceği gerçekten çok şey var.

Haberin Devamı

1 Mayıs 1977 önergesi aman nazar değmesin

Haberin Devamı

DAHA geçen hafta.
CHP 37 kişinin hayatını kaybettiği 1 Mayıs 1977 olayları için Meclis Araştırması istiyor. CHP’nin bu önergesi AKP oylarıyla ret ediliyor. O kadar  demokrat geçinen AKP, cinayetlerin aydınlatılmasında geri adım atıyor.
Muhalefet ile bu köşe dahil, bir kaç köşe AKP’nin tavrını eleştiriyor. AKP eleştirileri, nasıl olduysa, haklı buluyor. Aman nazar değmesin, elem tere fiş, kem gözlere şiş.
Bir hafta sonra aynı önergeyi bu kez AKP getiriyor. 1 Mayıs 1977 ile birlikte Çorum, Kahramanmaraş, Sivas ve Başbağlar katliamlarının aydınlatılması için Meclis Araştırması istiyor.
Geçen hafta neden ret veriyor, bu hafta neden aynı önergeyi getiriyor, belli ki, kendi içinde bir iletişim eksikliği yaşıyor.
Nedeni ne olursa olsun, AKP şimdi doğru yola geliyor.

Yazarın Tüm Yazıları