Bu balık, başka balık

AYVALIK ve çevresinde deniz dibini çok sığ sularda tarayarak, küçük balıkları yok eden avlanma biçimi, kanuna karşı hile anlamını taşıyor.

Güllük Körfezi’nde ışıkla avlanan gırgır tekneleri aracılığıyla, yaygın kolyos katliamı yaşanıyor.

Böcek, büyük ve küçük ayı istakozu avcılığı serbest bırakılıyor. Bunların nesli tehlekeye giriyor.

Bu satırlar bir mektuptan. Av ve Yaban Hayatı Koruma Vakfı’nın Tarım Bakanı Sami Güçlü’ye yazdığı uyarıdan. Mektupta başka örnekler de var.

Türkiye’nin her yanında ve pek çok konuda yaşanan, kanıksanmış düzenbazlık ayrıntıları!.. Balık, av, çok mu önemli?.. Kimin umurunda?..

AB’YE ŞİKAYET

Pek öyle değil. AB boyutu var. Trol ve gırgır balıkçılığı için bizdeki kurallar, AB’nin çok gerisinde. Devamı mektuptan:

‘Balık kaynakları hızla yok edilmektedir. Bunların önemli bölümü, göçmen türler olduğu için, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi kanalıyla, AB yetkililerinin önüne, Türkiye aleyhine yeni bir unsur olarak getirilmesi beklenmelidir.’

Ne genelgeler dikkate alınıyor, ne kurallar. Kuralları çiğneyen kim, sonuçları ne?..

NE TAZE, NE TAZE

Bu soruların yanıtı mektupta ve hepimizin hayatını ilgilendiriyor. Vakıf uyarıyor:

‘Usulsüz balık avcılığı ve satışlarına göz yuman il ve ilçe tarım il müdürlüklerinin ihmalleri, bunlar hakkında suç duyurusunda bulunmayı gerektirmektedir.’

Bu kapsamda Bakan Güçlü’ye gönderilen bir belge var ki, hep birlikte nasıl balık yediğimizi gösteriyor.

29 Mart’ta tutulan balık 13 Nisan’da taze olarak satılıyor!.. Taze balıklar için veteriner altı gün sonra sağlık raporu veriyor!.. Ayrıca, balığın nerede tutulduğu belli değil!.. Asla satılmaması gerek!..

Halk sağlığını tehdit eden bu olay, Ankara’nın en ünlü süper marketlerinden birinde. Pek çok örnekten sadece biri. Zincirleme ihmal var.

Anlatılanlar TV dizisi olur!.. Halk sağlığını tehditten AB’ye kadar uzanan geniş bir halkada neler dönüyor, neler!..

TRT’ye sorular

AKP Balıkesir milletvekili Turhan Çömez, Devlet Bakanı Beşir Atalay’a yazılı yanıtlaması istemiyle, TRT ile ilgili iç gıdıklayan sorular soruyor.

TRT 2003 ve 2004’te kaç film ve dizi satın aldı?.. Bunlar için toplam ne kadar para ödendi, film ve dizileri hangi şirketlerden satın aldı?..

Bu film ve dizilerden, kalitesiz olduğu gerekçesiyle, arşive kaldırılan var mı?.. Varsa, bu alımlara ilişkin soruşturma yapmayı düşünüyor musunuz?..

Sorular boşuna değil herhalde!.. Kırmızı alarm veren soru ise, şu:

‘Bu film ve dizi filmlerin alındığı şirketlerin eski ortakları arasında, halen devletin üst kademesinde bürokrat olarak çalışan kimseler var mı?..’

Çömez
’in soru önergesi bu, gerisi Atalay’a ait!..

ATO ceza yağdıracak

BU bir ilk!..
Bozuk, sahte ve hileli mal üreten ve satanlara karşı Ankara Ticaret Odası (ATO) ceza vermeye hazırlanıyor.

Geçenlerde TBMM’de kabul edilen Odalar Birliği Yasası, ticaret ve sanayi odalarına, kendi üyelerini denetleme ve uygunsuzluk varsa, ceza verme yetkisi tanıyor. Yasayı ilk uygulayan ATO. Ceza üç milyara kadar çıkabiliyor.

İlginç olan, ceza sadece bozuk gıda maddesi satanlarla sınırlı değil. Örneğin, taksitli satışlarda tüketici yasasını ihlal edenler, kafasına göre indirim yapanlar, devre tatil sözleşmelerini çiğneyenler, abone sözleşmesine uymayanlar, kısaca her alanda tüketiciyi aldatanlara ceza!..

ATO bir de şikayet hattı kuruyor. Darısı diğer ticaret odalarına!..
Yazarın Tüm Yazıları