"Toplumun bütün bireylerinin temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda demokratik, laik, bilimsel, parasız eğitim görmesini, bireylerin ana dillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur."
Ana dilde öğremini savunmak ne demek?.. Al sana müthiş bir suç, al sana, kapatma gerekçesi!..
İnanmak güç ama, bunca demokratikleşme paketi ve ana dilde eğitim ve yayın uygulamasına rağmen, bir sendika hakkında, tüzüğündeki bu madde nedeniyle, kapatma davası açılıyor!..
ÖNCE TAKİPSİZLİK
Olay iki yıl öncesine dayanıyor. Ancak, burada yazışma ve karar tarihlerine dikkat!..
29 Mart 2002'de Ankara Valiliği Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, tüzüğündeki bu maddeden dolayı, "Eğitimsen'in kapatılmasını" istiyor.
16 Temmuz 2002'de, Ankara Cumhuriyet Savcısı Hamza Ugar,kapatma davası açılmasına yer olmadığı kanısına vararak, takipsizlik kararı veriyor.
Savcı kararını, "ana dilde öğrenim konusunun kamuoyunda yoğun biçimde tartışıldığı, Meclis'in de gündemine alınmak üzerine olduğu" görüşüne oturtuyor. Çok doğru!..
Sendika olduğu için, konu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na da yansıyor. Bakanlık, 16 Ekim 2002 tarihinde, Eğitsen'e yazı yazarak, "tüzüğünüzde yasaya aykırı bir durum yoktur" diyor. Güzel, ama bu cümleyi not edin!..
Bir macera, buraya kadar yine de, iyi!..
‘ANAYASAYA AYKIRI’
27 Haziran 2003'e geliyoruz. Genelkurmay Başkanlığı Çalışma Bakanlığı'na bir yazı gönderiyor.
"Sendika tüzüğündeki, bireylerin ana dillerinde öğrenim görmesini savunur, ifadesi, Anayasa'nın 3 ve 42. maddelerine aykırıdır, bu nedenle, sendika tüzüğünün 2b maddesinin değiştirilmesi için gerekli girişimlerde bulunulmasını takdirlerinize arz..."
Anayasa'nın ana dilde eğitim ve yayınla ilgili maddelerinin değiştirilmekte olduğu günlerde. Bununla ilgili demokratikleşme paketlerinin tartışmayı aşıp, artık TBMM'de kabul edildiği bir sırada.
BAKANLIK ÇELİŞİYOR
Offff, geliyoruz 15 Temmuz 2003'e!..
Genelkurmay'dan bu yazıyı alan Çalışma Bakanlığı acele çark ediyor!.. Oysa, o arada Anayasa çoktan değişmiş!..
Bakanlık, Ankara Valiliği'ne yeniden bir yazı gönderiyor. "Tüzükteki, bireylerin ana dillerinde öğrenim görmesini savunur, ifadesinin yeniden değerlendirilmesi ricasıyla..."
16 Ekim 2002'de "Tüzüğünüzde aykırılık yoktur" diyen Bakanlık, dokuz ay sonra, aynı konuda Ankara Valiliği'ni göreve çağırıyor!..
VALİLİK GÖREVDE
Ufff, yeniden Ankara Valiliği!..
Temmuz 2003'te Bakanlıktan ateşi alan Ankara Valiliği, 28 Ekim 2003'te önce Eğitsen'i tüzük değişikliği için uyarıyor. Ne değişikliği?.. Anayasa değişmiş!.. Anadilde öğrenim ve yayın serbest!..
Olur mu?.. Olmaaaaz!.. Al sana dava!..
Öfff, geliyoruz 12 Nisan 2004'e. Valilik, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, "sendika yöneticilerinin yargılanması ve sendikanın kapatılmasını" istiyor!..
O sırada, TRT'de ana dilde yayın başlamak üzere!.. Ana dilde kurslar çoktan başlamış!..
VE DAVA
Üfff, 10 Haziran 2004'e geliyoruz.
Ve huzurlarınızda sendikanın kapatılma davası!..
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Eğitsen'in yedi yönetim kurulu üyesinin yargılanması, sendikanın kapatılması için dava açıyor!.. İlk duruşma önümüzdeki salı günü.
Siz, bizim de-mok-rat-laş-tı-ra-ma-dık-la-rı-mız-dan-mı-sı-nız?.. Yoksa, biz sizin de-mok-ra-si an-la-yı-şı-nı-zı an-la-ya-ma-yan-lar-dan-mı-yız?..