HAKKARİ’de bir cami. Hoca minbere çıkmış, elindeki kitaptan bir bölüm okuyor. Camidekiler nefeslerini tutmuş, dinliyor.
Ertesi hafta, camiye gelenler, hocaya rica ediyor:
‘Hoca Efendi, o yazıyı bir daha okur musun?..’
Hocanın camide okuduğu, ahalinin ertesi hafta yeniden okunmasını istediği bölüm, Ahmet Altan’ın, Karanlıkta Sabah Kuşları kitabında yer alan, Ey Kavmim denemesi.
Hakkari’de bir cami!.. Caminin hocası!.. Tekrar okunması istenen bir deneme!.. Baştan sona çarpıcı!..
EY KAVMİM
Altan, o yazıda Türk insanını eleştiriyor. Örneğin:
‘...Sana yapılmadıkça işkenceye karşı çıkmazsın.(...) Örümcek olsan, Hazreti Muhammed’in saklandığı mağaraya bir ağ örmezsin.(...) Her koyun gibi kendi bacağından asılır, her koyun gibi tek başına melersin.(...) Her kuytulukta bir çocuğun vurulur aldırmazsın.(...) Komşun aç yatarken, sen tok olmaktan haya etmezsin. (...) Tanrıya inanır, ama firavunlara taparsın.’
Üç sayfalık deneme, bu uyarılarla, kendi halkına sesleniyor.
Hakkari’de bir hoca bu kitabı nereden buluyor, neden o denemeyi okuyor, camiye gelenler, kavim, ertesi hafta, aynı yazının bir kez daha okunmasını neden istiyor?..
Sosyolojik açıdan incelenmesi gereken bir olgu.
YA O REKOR
Ama, sosyolojik açıdan asıl incelenmesi gereken olgu, Ahmet Altan’ın tam bir milyon satan son kitabı, İçimizde Bir Yer.
Bu rakam, sadece bir Türkiye rekoru değil. Aynı zamanda, bir AB rekoru!.. AB ülkelerinin hiçbirinde, bir milyon satan herhangi bir roman, anı, biyografi, öykü, deneme ya da benzeri bir yapıt yok.
AB ülkelerinde okur yazarlık ve kitaba düşkünlük,Türkiye ile karşılaştırılmaz. Ama, rekor Türkiye’de kırılıyor. Bu rekorla birlikte, Türkiye’de kitap okunmuyor, inancı da kırılıyor!.. Hayır okunuyor, üstelik, bir kitap, tarihsel rekorla, bir milyon satabiliyor.
ADIYAMAN ÖRNEĞİ
İçimizde Bir Yer, Türkiye’nin her yerinde satılıyor. Bunlar içinde en dikkat çeken yer Adıyaman. Kitap Adıyaman’da 921 adet satıyor. İlginç!..
DİE’nin bir araştırması var. Bugünkü büyüme oranları sabit kalmak koşuluyla, en geri iller, İstanbul’un gelişme düzeyine ne zaman gelebilir?..
DİE’nin bu araştırmasına göre, Türkiye’de dört il hiçbir zaman İstanbul seviyesine ulaşamıyor. Dört ilden biri de, Adıyaman!..
Ama, aynı Adıyaman’da, bir kitap bine yakın satış yapıyor!.. Ekonomik ve sosyal açıdan, İstanbul seviyesine hiçbir zaman ulaşamayacak, diye bakılan Adıyaman, bu bulguya meydan okurcasına, kendine ait tüm zamanların kitap alım rekorunu kırıyor.
NEDEN BU KİTAP
Bu kitabın sihri nerede?.. Neden bu kitap?..
Üstelik, ne polisiye, ne macera, ne aşk!.. Türkiye ya da dünya gündemine oturmuş bir skandalı da anlatmıyor. Halkın bin yıllık ezilmişliğini gidermenin reçetesi de yok o kitapta. Kitlesel hastalık futbola, nefes kesen siyasal dedikodulara, ülke çıkmazlarına teğet bile geçmiyor. Ama, bütün bunların hepsini, aynı anda içeriyor.
O denemelerde insan var, hayat var!..
İnsanı can evinden yakalıyor. Nefis Türkçe, müthiş benzetmeler, zengin anlatım, bol malzemeyle.
Türk Edebiyatı’nda adınıvazgeçilmezlerin onur listesine yazdırmış onca usta var. Severek, saygıyla, merakla okunan, dünyanın benimsediği, bizim edebiyat devlerimiz. Hiçbirinin kitabı, bir milyon satmıyor.
Belki, bu kitabın tanıtım kampanyası başarılı. Belki, fiyatı uygun. Belki, Ahmet Altan’ın daha önceki kitapları da, tartışılan, lehte-aleyhte eleştirilerle dikkat çeken yapıtlar. Bu rakam, belki bunların bir toplamı. Mutlaka, başka etkenlerin de, ürünü.
Bir film bile, bir milyon seyirciye ulaştığı zaman olay oluyor. Bir kitap!.. Noterden onaylı, bir milyon, neden?..
Ben, kişisel olarak, Ahmet Altan’ı her okuduğumda, kendi yaşadığım hayatı değiştirmek istiyorum. Bende yarattığı etki bu!..
Yine de, neden bir milyon?.. Sosyolojik olarak incelenmesi gereken bir olgu. İstanbul’dan Adıyaman’a kadar!..