Gabar Dağı’nın öteki taraflarında beş Kürt köyü, terör döneminde boşaltılıyor ve Akçay’a yerleşiyor. Bir köyde beş köy!.. O zaman buraya yardım etmek gerek.
Bir kurum ve bir kişi el atıyor. Selahattin Beyazıt ve TEMA Vakfı... Beyazıt, 168 milyar lira yardımda bulunuyor. Devlet, köylünün kendisi, 300 milyar liraya yakın para toplanıyor. TEMA Vakfı da, köyün kalkınmasını programına alıyor. Geçen hafta Akçay’a gidiyorum, köyü geziyorum, köylülerle konuşuyorum.
‘ŞU tepede yedi korici düşti. Şu dagda yine ayni mücadele vardir. Gabar Dagında biz çok çatiştik. Rast gelirse, yine çatişma vardir.’
Geçen hafta çarşamba. Tesadüfe bakın ki, o gün yine rast geliyor ve dağda dolaşan PKK teroristleriyle askerler arasında yeniden çatışma çıkıyor. Biz orada iken!.. Dokuz PKK’lının vurulduğu saatlerde!..
‘İki ay önce, Akdizgin’de, Dicle kenarında yine çatişma çıkmiştir. Onlardan biri vurildi, bizde bir korici yaralanmiştir.’
Bir zamanlar çok sıkı kimlik kontrolünün yapıldığı Kasrik Boğazı. Şırnak’a bağlıCizre ilçesinin çıkışında. Kasrik Boğazı’nı geçince, yedi-sekiz kilometre sonra, Gabar Dağı eteklerinde Akçay Köyü.
Bildiğiniz bir köy. Kürt köyü. Hemen yanı başında askeri bir tugay var. Bu tugay önce İstanbul’da. Terörün gemi azıya aldığı dönemde, İstanbul’dan buraya önce bir tabur taşınıyor. Sonra iki tabur, derken tugay olduğu gibi buraya geliyor.
Akçay Köyü’nün ötesinde, Gabar Dağı’nın öteki taraflarında ise beş Kürt köyü var. O köyler, terör döneminde boşaltılıyor. Ve Akçay’a yerleşiyor.
Bir köyde beş köy!.. O zaman buraya yardım etmek gerek. Köyü geliştirmek, köylülere geçim alanları yaratmak gerek.
Bir kurum ve bir kişi el atıyor. Selahattin Beyazıt ve TEMA Vakfı el atıyor. Beyazıt, 168 milyar lira yardımda bulunuyor. Devlet, köylünün kendisi, 300 milyar liraya yakın para toplanıyor. TEMA Vakfı da, köyün kalkınmasını programına alıyor.
*
GEÇEN hafta TEMA’dan Genel Müdür Ümit Gürses ve Kaynak Geliştirme Bölüm Başkanı Yeşim Beyla ile birlikte Diyarbakır üzerinden Cizre yollarına düşüyorum. Akçay’a gidiyoruz.
Para var, TEMA projesi var. Suyu tugay sağlıyor. Önce Köy Kalkınma Birliği kuruluyor. Köylüler, muhtar, öğretmen, tugaydan iki üyeden oluşan dokuz kişilik bir birlik. Köyde 88 hane, 119 aile, 1.010 nüfus var.
Köyün yolu birkaç kez kayıyor. TEMA burayı teraslandırıyor. Her aileye onar koyun veriliyor. Seracılık, bahçecilik, mısır ve meyve üretimi, et-süt üretimi. Üretilen peynirin yarısı köyde tüketiliyor, yarısı satılıyor. Hatta, sebze, meyve, peynir ile et ve sütün bir bölümünü tugay satın alıyor. Köyün beli yavaş yavaş doğruluyor.
Al Kemal ve Derşe Aşiretleri bir arada yaşamaya başlıyor. Muhtar Zübeyid Yılmaz genç ve akıllı biri. Babası Abdülkerim Yılmaz:
‘60, vallah 62 yaşindayim. Üç kardeş kalmişiz korici olarak. Her iki-üç günde bir daga gidip geliyordik. Allah, bize bu belayı kaldirsin, daha hala devam edir. Köyde 52 korici vardir.’
Ya kaç çocuk?..
‘Vallah, iki hanimdan yedi çocik.’
Kız çocuk yok mu?..
‘Vallah, üç kiz vardir.’
Yani, iki hanımdan on çocuk!.. Doğum kontrolünü hiç duymuş mu Abdülkerim Dayı?..
‘Allah’ın takdiridir. Nüfus bakiminden evvel Allah çoklanmişizdir. Öyle şeyler duymişizdir, ama bizim buralarda yoktir.’
Konudönüp dolaşıp teröre geliyor:
‘Tepelere sürileri götirdi. Tepeye çıkmak tehlikelidir. Kimi rastgelse, vurirdi. Gabar’da sürekli çatişma. Sinirdir. Biz burda oldigimiz için, Cizre’de rahattir.’
*
KÖYDE evler, bildiğiniz gibi, derme çatma. Ya evlerin içi?.. Şimdi sıkı durun:
Hemen her evde, TV ve buzdolabı. Hatta, bazılarında telefon. Ayrıca, köydeki cep telefonu sayısı 200’ü buluyor. Yetmez!.. Bazı evlerde hatta ve hatta sıcak su!.. Elektrikli şofbenle!..
Burası bir iken, beş köyün yerleştiği bir Kürt köyü!..
Su var, elektrik var. Sokakta üç kıza rastlıyorum. 15-16 yaşlarında. Belli ki, uzun bir süredir yıkanmamışlar. Soruyorum, neden?.. Önlerine bakıyorlar. Ya okuma-yazma?..
‘Ben bilmirim. Onlar bilir.’
O biri neden bilmiyor?..
‘Ben Manisa’ya pamuğa gidirim, okula göndermedi beni.’
Evin babası, kızını okula göndermiyor, ama pamuk toplamak, para kazanmak için ta Manisa’ya gönderiyor!..
Muhtar Zübeyid Yılmaz:
‘Her şeyi devletten istemeye utaniyoriz. Yol idare edir. Ama, okil ve saglik ocagi etmir.’
*
CİZRE’ye okula giden çocuklar için, askerler her sabah yolda mayın araması yapıyor. Arabalar yola sonra çıkıyor. Köyde de, beş sınıflı bir okul var. Üçüncü sınıfa giriyorum.
Çocuklar Türkiye’nin başkenti neresi?
- ...
Çocuklar Cumhuriyet ne zaman kuruldu?
- 19 Mayıs’ta... Yok yok, ııı, 23 Nisan’da... Yok yok, ııı...
Çocuklar, bugünkü Cumhurbaşkanımız kim?
- ... Iıı... Erdoğan...
Çocuklar, beş kere sekiz kaç eder?
- ...
Orada bir köy var. Köyde okul var. Okulda üçüncü sınıfa gelmiş öğrenciler var.
Muhtar devam ediyor: Terör yine de bitmiştir, bitmemiştir. Biz burda yeniden bohça yapiyoriz.’ Yeniden yerleşmek anlamında.
TEMA, özel kişiler, devlet, el birliğiyle bir köyden beş köy çıkarmaya uğraşıyor. Uğraşları ciddi sonuçlar veriyor. Yıllık gelirleri 180 milyar liraya ulaşıyor. Yine de, manzara budur!..