Paylaş
Irak yönetimi, Türkiye’ye “Kuzey Irak’taki tankını, topunu, askerini geri çek” çağrısında bulunuyor. Terörle mücadelede bizim için çok ağır bir karar. Oradaki askeri geri çekmek zorunda kalacağı gibi, Türkiye bundan böyle Kuzey Irak’a ve Kandil’e hava operasyonlarını da o kadar kolay yapamaz. Bağdat neden böyle davranıyor?
1-Ankara bir süredir Irak Yönetimini dışlıyor, ilişkilerini Bağdat yerine Erbil (Barzani) üzerinden yürütüyor.
2-Bağdat’ın idama mahkum ettiği Cumhurbaşkanı eski Yardımcısı Haşimi Ankara’nın koruması altında. Ankara Haşimi’yi vermiyor. Ankara insani açıdan haklı ama, bunu Bağdat’a anlatması mümkün değil.
3-Bağdat “burası benim toprağım” diyerek, egemenlik hakkını kullanıyor.
ABD’NİN HABERİ
Bağdat’ın bu kararından Amerika’nın haberi var mı? Varsa, tam şenlik. Yoksa, Bağdat neye güveniyor?
İkinci soru, Ankara nasıl tepki verecek? Bundan sonra orada nasıl askeri operasyon yapacak? Ya da Bağdat’ın kararına rağmen yaparsa, ne olacak?
Terörle mücadelede çok baş ağrıtıcı bir gelişme. Ne yazık ki, biz bu günleri stratejik derinlik üstadı Dışişleri Bakanına borçluyuz. Davutoğlu öyle bir derinlik keşfediyor ki, iyi geçindiğimiz komşu sayısı her geçen gün azalıyor. Türkiye bölgesinde hızla yalnızlaşıyor.
Komşularımızla ilişkide, daha sonra ne olacağı bilinmez, şu anda en ağırı, Bağdat’ın kararı. Bağdat bu kararıyla, PKK’yı hem desteklemiş oluyor, hem de Türkiye’nin PKK’ya karşı mücadelesini çok zora sokuyor. Kuzey Suriye’ye de yayılmış olan PKK, Bağdat’ın bu kararıyla derin bir nefes alıyor.
Saddam döneminde Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları karşısında Irak, Türkiye’yi Birleşmiş Milletlere şikayet ediyor. Şimdi operasyon devam ederse, Bağdat ne yapar? İpler nereye kadar, nasıl gerilir?
Çok merak ediyorum, Amerika bu kararı nasıl karşılayacak? Çünkü, bu karar Türkiye ile Amerika arasındaki teröre karşı işbirliğini, “stratejik ortaklığı” etkileyecek türde.
Üniversiteye bak sen
ANKARA Üniversitesi’nin öğretim yılı açılış töreni var dün. Normal olarak, üniversite öğrencileri açılış törenine katılacak. Öyle değil.
Üniversite Yönetimi hangi öğrenciyi isterse, törene o katılacak. Yönetim törene katılacak öğrencileri tek tek belirliyor.
Çünkü, törene Başbakan Erdoğan geliyor. Bakarsın bir, iki öğrenci çıkar, olur olmaz slogan atar, Rektör Beyin ve Yönetimin başı ağrır. Ne gerek var?
En iyisi, AKP Kongresinden aldığı ilhamla kendi öğrencisine akreditasyon uygulamak. AKP’nin akreditasyon uyguladığı gazetecilerle herhangi bir organik bağı yok. Ama, üniversite organik bağ içinde bulunduğu kendi öğrencilerine sınır getiriyor. Bu açıdan çok daha vahim.
Kaldı ki, burası üniversite, bilim, özgür düşünce, v.s. nutuklarının geçerli olduğu bir mekan. O eskidendi. Şimdi hep birlikte “çok yaşa padişahım”.
Bu da üniversite olacak. Yazıklar olsun size.
O heykel Aykut’u perişan etti
“AZİZ Yıldırım keşke hapisten çıkmasaydı”.
Çok acı. Aziz Yıldırım hapiste iken, onu hiç unutmayan, hapisten çıktığında, ona inanılmaz bir karşılama töreni düzenleyen Fenerbahçe taraftarı Alex’in kovulmasından sonra, şimdi Yıldırım’a çok kızgın.
“Ali Şen haklıymış”.
Fenerbahçe taraftarı yıllar önce Başkan Ali Şen’in Aykut’u Fnerbahçe’den göndermesini hatırlatarak, Şen’e hak veriyor. Aykut’un Alex’i taşıyamadığına, onu kıskandığına inanıyor. Taraftar haklı, sorun son günlerde ortaya çıkıyor, oysa Aykut’taki Alex kompleksi epey eskiye dayanıyor.
Bir yönetici birlikte çalıştığı insanın altında eziklik duygusuna kapılıyorsa, ondan artık hayır gelmez. Daha üç hafta önce heykeli dikilen bir futbolcu üç dakikada kulüpten kovuluyor. Aykut’u geceleri uykusuz bırakan o heykel, Aykut için tam kabus, yetmezlik duygusunun tavan yaptığı yer.
Dün medyaya bakıyorum, Alex’in Fenerbahçe’den ayrılmasıyla ilgili en iyi başlığı Habertürk’ten Faik Çetiner kullanmış, “Alex değil, Aykut Gitti” diyerek.
Aykut sırtındaki bu ayıpla, diğer futbolcuların yüzüne bakmakta bile zorlanır. Artık ne kadar süreyle bakacaksa.
Paylaş