AKP’nin Avrupa’da İslam atağı

CORDOBA

ATAK Varşova’da geçen ay Avrupa Konseyi Zirvesi sırasında. Ama Türkiye’nin ilk atağı 2002 Berlin’e kadar uzanıyor. Sonra da 2004 Aralık ayında Sofya’da.

AKP, yanına İngiltere ve Hollanda’yı da alarak, Avrupa’da ilk kez Müslüman düşmanlığına karşı mücadele için tam bir atağa geçiyor.

Burası Cordoba, İspanya. Kürsüde İspanyol Dışişleri Bakanı. Kürsüde Slovenya Dışişleri Bakanı. Kürsüde 54 ülkenin çeşitli bakanları, hepsinin buluştukları ortak nokta şu:

‘Azınlık, gün gelir çoğunluk haline dönüşebilir. Herhangi bir azınlığa karşı, herhangi bir ırka, ulusa, yabancıya ve dine karşı düşmanlık yapmaktan kendimizi korumalıyız.’

Cordoba’da AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı), tarafından düzenlenen bir toplantı. Toplantı başlığı ‘Yahudi düşmanlığı ve hoşgörüsüzlüğün diğer biçimleri.’

SOFYA ZİRVESİ

11 Eylül sonrasında Avrupa’da yaygınlaşan İslam düşmanlığına karşı Türkiye’den ilk tepki 2002 temmuzunda Berlin’de geliyor.

Fazilet Partisi’nin kapatılmasından dolayı o sırada bağımsız, şu anda AKP milletvekili Nevzat Yalçıntaş Berlin’de AGİT toplantısında bir konuşma yapıyor:

‘Terörün ırkı, ulusu ve dini yoktur. Terörü İslam’la bağdaştırmak yanlıştır.’

Bu sözler aynı zamanda AGİT’e bir davetiye çıkartıyor. İslam’a karşı düşmanlıkla mücadele için Avrupa’yı harekete geçirmek. Buna zaman içinde diğer Avrupa ülkeleri de katılıyor. 2004 Sofya’da toplanan AGİT Bakanlar Komitesi, İslam’a karşı yürütülen düşmanlığın AGİT’e üye 55 ülkenin katılacağı bir forumda ele alınmasına karar veriyor.

AKP’nin bu yöndeki Avrupa’da ilk zaferi!..

VARŞOVA’DA MÜDAHALE

AGİT Bakanlar Komitesi’nin kararıyla birlikte toplantının İspanya’da yapılması kararlaştırılıyor.

Ancak ondan önce Varşova’daki Avrupa Konseyi Zirvesi son anda Türkiye’nin müdahalesine sahne oluyor. Varşova’ya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katılıyor. Resmi görüşmelerin sonunda sıra nihai bildirinin yayınlanmasına geliyor. Nihai bildiride Yahudi düşmanlığı ve ayrımcılığın çeşitli türlerine karşı tavır alınması vurgulanıyor.
Ama, İslam’a karşı yürütülen düşmanlıkla mücadele için bildiride bir karar yok!..

Erdoğan başkanlığında Türkiye işte tam bu anda devreye giriyor. Gece yarısına kadar süren toplantılar sonucunda, Varşova Bildirisi’ne ‘Avrupa’nın İslam’a karşı yürütülen düşmanlıkla mücadele için her türlü çabayı göstereceği’ ekleniyor. Oysa, zaten Sofya’da işte bunun toplantı kararı var.

Ama Türkiye zorluyor ve bildiriye bu kararı yazdırıyor. Hatta bu nedenle, bildirinin yayınlanması gecikiyor. Ne var ki sonuçta; AKP istediğine ulaşıyor!..

ŞİMDİ TARTIŞILIYOR

Amerikalılar bastırıyor. İspanyollar sonuçta çaresiz kabul ediyor. ABD toplantının İspanya’da yapılmasını istiyor.

AGİT’in dün başlayan bu toplantısı için seçilen kent Cordoba. Anlamı var. Cordoba’dan Romalılardan başlayarak, Hıristiyan, Müslüman ve Yahudi kültürleri geçiyor. Avrupa’da üç dinin geçtiği, geçerken her dinin miras bıraktığı bir kültür Cordoba’da simge. AGİT’in bu toplantısını Cordoba’da düzenlemesi üç dine karşı da yürütülebilecek düşmanlığa bir tavır.

Türkiye açısından önemi ise AKP iktidarında, böyle bir toplantının, AKP’nin çabalarıyla gerçekleşmekte oluşu.

Türkiye’yi burada devlet bakanı Mehmet Aydın ile AKP İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş temsil ediyor.

AGİT’e 55 ülke üye. Dolayısıyla bu toplantıda 55 ülkenin ilgili bakanları ya da temsilcileri yer alıyor. Toplantının dünkü oturumunda bütün gün Yahudi düşmanlığı tartışılıyor. Konuşmacılar arasında Avrupa’nın ünlü kadın politikacısı Simone Veil de bir konuşma yapıyor.

Bugünkü oturum ise İslam’a karşı yürütülen düşmanlığın tartışılmasını öngörüyor. Devlet Bakanı Mehmet Aydın oturumlardan birinde konuşmacı.

Dün de açılış oturumunda konuşmacılar arasında yer alan Aydın bu konuşmasında, İslam karşıtlığının bir gerçek olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda birlikte yaşamanın en sağlam çerçevesinin AB’nin de dayandığı demokratik değerler olduğunu belirten Aydın, Yahudi düşmanlığı ile Müslüman karşıtlığı arasında bir fark olmadığını ekliyor.

Vatikan bastırıyor

CORDOBA
sabah 24-25, öğleden sonra 38-40 derece. Ancak gece 11’den sonra ortalık biraz serinliyor.

Önceki gece o saatlerde Cordoba sokaklarında dolaşırken Vatikan’dan gelen rahiplere rastlıyorum, AGİT’te Vatikan temsilcileri olarak. Onlarla ayaküstü konuşma fırsatı buluyorum.

AGİT toplantısında Yahudi düşmanlığı tartışılıyor, İslam’a karşı düşmanlık tartışılıyor, o zaman neden Hıristiyanlığa karşı ayrımcılık da tartışılmasın?..

Vatikan, belki de yeni papanın etkisiyle bu toplantıdan rahatsız. Şimdi, Cordoba toplantısına yetişmiyor ama bir sonraki toplantıya Hıristiyanlığa karşı yürütülen ayrımcılığın da tartışılması amacıyla rahipler büyük bir kulise giriyor.

Papalık amacına ulaşıyor, bugünkü ikinci oturum Hıristiyanlığa karşı ayrımcılık.

AGİT’te New York Valisi

ÇEŞİTLİ
ülkelerin bakanları yanında, Amerika’nın özel ve ilginç bir temsilcisi var: New York Valisi. Amerika’nın New York’taki valisini buraya göndermesinde Yahudilere önemli bir mesaj var. New York, Yahudilerin en çok yaşadığı Amerikan kenti. Dünya ticareti oradan yönetiliyor. Yöneticilerin başında da Yahudiler geliyor. Amerika, New York’taki valisini Cordoba’ya göndererek, ‘Yahudi düşmanlığına karşı ön safta çarpıştığını, önce Yahudilere sonra da dünya aleme göstermeye’ çalışıyor.

3 özel temsilci

VİYANA
’daki AGİT toplantısında söz konusu ayrımcılık türleri ele alınırken, her tür ayrımcılığın başına bir özel temsil getiriliyor. AGİT’te kurumsal yapılanmaya gidiliyor. Bu çerçevede üç ayrı komite oluşuyor. Her komitenin başına da bir özel temsilci atanıyor. Yahudi düşmanlığı ile ilgili olarak bir özel temsilci. Irkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı bir özel temsilci. Üçüncü olarak İslam’a karşı yürütülen düşmanlık için bir temsilci.

İslamla ilgili özel temsilci Türkiye’nin AGİT nezdindeki bir önceki büyükelçisi Ömür Orhon!..

AKP’nin Avrupa’da bu yöndeki faaliyetlerinin simgesi gibi !..

İslamophobia

BU
deyim, Avrupa’da son zamanlarda çok sık kullanılıyor. İslam korkusu anlamında.

Kavramı en sık kullanan ve bununla mücadele edilmesini en çok isteyen ülke İngiltere. Aslında İslam’a karşı yürütülen düşmanlıkla mücadele etmenin gerekliliğine ilk inanan ülkelerden biri daha 1997’de İngiltere. Kendi ülkesinde yaşayan Müslümanlara karşı çeşitli saldırılar üzerine bir savunma olmak üzere.

11 Eylül New York terörü Amerikan yönetimini İslam-terör denklemine getiriyor. Ancak, şu anda sergilediği bu denklemden kendisi de rahatsız olmalı ki şimdi Türkiye, İngiltere ve Hollanda ile de işbirliği yaparak, kendi yarattığı bu kavgayı silmeye çalışıyor.

Bu da AKP için bulunmaz fırsat !..
Yazarın Tüm Yazıları