‘Bir, iki, üç nolu vagonlarla yemek vagonunun keşif yerinde bulunduğu, dört nolu vagon ile lokomotifin kaza yerinden kaldırılmış olduğu görüldü.’
Hızlı tren kazasından sonra, kamu oyuna yansıyan bu gözlem, şimdi hukuki bir içerik kazanıyor. Kazayla ilgili keşif zaptına bu cümle giriyor.
Bu cümle, son derece önemli. Kanıtların karartılması anlamını taşıyor. Kazanın her yönüyle incelenmesi gerekirken, bir vagon ile lokomotifin kaza yerinden kaldırılması, teknik nedenlere ulaşmayı güçleştiriyor.
TCDD Genel Müdürü görevden alınıyor. Bana kazayla ilgili ilginç bilgiler ulaşıyor.
YANAL İVME
Bu bilgilerden biri, keşif zaptı. Diğeri, çok yeni. ‘Yanal ivme yükseltildi!..’
Ne demek bu?.. Yanal ivme, cisimleri yana doğru iten kuvvetin ivmesi. Nasıl ki, cisimlere etki eden yer çekimi ve bunun bir ivmesi varsa, yanal ivme de, cisimlere yanal doğrultuda, sağa ya da sola, etki eden kuvvetin ivmesi.
Bu zorunlu teknik açıklamanın faziletine gelince:
Hızlı tren uygulamasına geçmeden önce, TCDD yanal ivmeyi dönemeçlerde 1m/saniye kareye yükseltiyor. Oysa, bu en çok 0.65 m/saniye kare.
Yükseltmenin anlamı şu: Virajlar dahil, trenin daha hızlı gitmesine verilen emir!..
Yükseltmenin sonucu şu: Gerçi, 1m/saniye kare treni devirmiyor, ama insanlar sağa, sola savruluyor, konfor bozuluyor, tabaklar kırılıyor.
1m/saniye kare de bir yana!.. Trenin devrildiği anda yanal ivmesi 3m/saniye kare!..
Bu ivmede, trenin raydan çıkması normal!..
BİTTİ Mİ ŞİMDİ?
Bilirkişi raporları, keşif zaptı ve ardından teknik olgular... Hepsi de, hukuki belge niteliğinde.
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman görevden alınıyor. Belki başka teknik müdürler de sırada. Ama, bununla iş bitiyor mu?..
Belgeler, kazada baştan sona kadar, sorumluluk taşıyan çok kişinin payı bulunduğunu gösteriyor. Üstelik, birileri, kaza yerinde kanıtları karartıyor, ek suç işliyor.
Kazada hayatlarını kaybedenlerin sayısı önceki gün, ne yazık ki, 39’a yükseliyor.
Türkiye’de geleneksel anlayış ve uygulama belli: Genel Müdür gitti, iş bitti!..
Ya bu hukuki ve teknik raporlar?.. Amaaan, onlar da rafa kalkar, olup biter!..
Paris’teki soruya yanıt geldi!..
BİZİ sık sık sıkıştıran bir Danimarka milletvekili var. Avrupa Konseyi parlamanteri Jurgens’i bizim Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları yakından tanıyor!..
Geçen hafta Avrupa Konseyi Siyasi Komitesi Paris’te toplanıyor. Toplantıya komitede bizi temsil eden CHP milletvekili Abdülkadir Ateş katılıyor. Toplantı sonrasında, Ateş ile Jurgens öğle yemeğinde bir araya geliyor. Jurgens, her zaman olduğu gibi, yine pat diye bir soru yöneltiyor Ateş’e:
‘AKP, Meclis’te benim üçte iki çoğunluğum var, istediğimi yaparım mı diyor, yoksa, ara sıra sizi de dinliyor mu?..’
Ateş, içerdeki sorunları dışa yansıtmak istemediği için, olumsuz bir yanıt vermiyor.
Bir hafta sonra yanıt AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’tan geliyor:
‘Türkiye’yi biz yönetiyoruz!.. CHP’ye ne oluyor?..’
CHP’nin TBMM’ni olağanüstü toplantı çağrısına, AKP’li Fırat’ın önceki gün verdiği yanıt bu!..