24 ile West Wing

SUİKASTI düzenleyen bir Türk Ailesi!..

Bununla da kalmıyor. Aile içi bir cinayet, olayı daha da Türklük aleyhtarı bir çizgiye çekiyor.

Türk-Amerikan ilişkilerinin masa başında görünen politik seyri, Amerikan halkına yansıtılan pratikle taban tabana zıt. ABD TV’leri ve gazeteleri, Türkiye’ye karşı sistematik bir saldırıya geçmiş gibi!.. Bu saldırı acaba Amerikan yönetiminden ne kadar bağımsız?..

Son iki örneği var. ABD’nin önde gelen iki kanalında, haftada bir gösterime giren iki ayrı dizi evlere şenlik!..

BAŞKANA SUİKAST

Kanallardan birinde 24 adı altında, gerilim öykülerine yer veren haftalık bir program yayınlanıyor. Her programda bir gerilim öyküsü.

Diyelim ki, teröristlerin nükleer saldırısı, uluslararası kaçakçılık, banka soygunu türünden olaylar. Bunları önlemeye çalışan da, CİA tipinde bir gizli servis var.

Geçenlerde bu programlardan birinde, ABD Başkanını öldürmeye yönelik bir suikast planlanıyor. Şimdi dikkat:

Başkanı öldürmek isteyen, suikast planını yapan bir Türk Ailesi!..

Öldürme planı yapılırken, 24’deki anlatıma göre, Türk Ailesi içinde anlaşmazlık çıkıyor. Ailenin oğlu suikaste karşı. Bir sonraki sahne:

Suikaste karşı çıkan oğlan, baba tarafından öldürülüyor!..

Baba planı yürürlüğe koyuyor, ama gizli servis önlüyor, v.s.

Nasıl senaryo ama!..

ZİNADAN ÖLÜME

Bir başka kanal, bundan pek geri kalmıyor.

O kanal West Wing (Batı Yakası) adıyla bir program yayınlıyor. West Wing, Beyaz Saray’da Başkanın ünlü oval ofisi bölümü. ABD başkanlarını, onların başından geçenleri anlatan bir program.

Bunlardan birinde, ABD Başkanları ve dünyadaki kadın sorunu ele alınıyor. İşte, o programda anlatılan bir olay, günümüz Türk-ABD ilişkilerine ışık tutuyor!..

Zina yaptığı için bir kadın öldürülüyor. Olay Türkiye’de!.. Kadın Türk!..

İki program. Birinde cinayet işlemeye hazırlanan bir Türk Aile, ötekinde çağ dışı bir uygulama örneği olarak, Türkiye!..

TEPKİ ÇIĞ GİBİ

Bu yayınlardan sonra, ABD’de yaşayan Türkler her iki TV kanalına da büyük tepki gösteriyor.

İlginç olan, Türkler gibi tepki gösterenler ve Türkiye’yi savunanlar arasında bir tarihte Türkiye’de yaşamış Barış Gönüllüleri de var. Protestolar öyle yoğunlaşıyor ki, 24’te başrolü oynayan oyuncu çıkıp özür diliyor:

‘Bizim senaryolarımız tümüyle kurgudur. Biz hiç bir ülkeyi kasdetmiyoruz, alınan varsa, onlardan özür diliyoruz.’

Laf!..

Ankara’ya dönüyorum. Haberin var mı Ankara?..

TESADÜFE BAKIN

İki TV kanalı, birbiriyle ilgisi olmayan iki dizi ve her ikisinde de, her türlü kötülüğün ve tehlikenin kaynağı Türkler!.. Ne tesadüf!.. Üstelik, ABD basınında Türkiye aleyhine tavrın keskinleştiği bir dönemde!..

Burada ilk söz, Türkiye’de ABD aleyhine çıkan yazılarla ilgili ahkam kesen o ABD’li gazetecilere: ‘Bu dizilerin de bir yorumunu yapar mısınız?..’

İkincisi ise, çok ciddi. Bu TV senaryoları, o yazılar ABD Yönetimi’ndeki Türkiye’ye karşı rahatsızlığı artık iyice su yüzüne çıkartıyor. Bence üç nedeni var:

1- Irak Savaşı. Türkiye’nin iki yıl önce, ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Irak’a geçişine izin veren tezkerenin TBMM’de takılması. Ayrıca, Türkiye’nin aktif olarak katılmayışı.

2- İsrail’e karşı tutum. Filistin-İsrail anlaşmazlığında, Başbakan Erdoğan’ın İsrail karşıtı demeçleri. İsrail’den gelen, farklı görevdeki insanlarla görüşmeleri geri çevirmesi.

3- Suriye Sorunu. Irak’tan farklı olarak, ABD ile AB Suriye’ye karşı aynı safta birleşiyor. Türkiye ise, Suriye yanlısı bir politika izliyor.

Resmi demeçlerde, kimse kimseye hasmane bir tavır almıyor. Ne Türk, ne ABD’li yetkililer. Ama, pratik bunun tam tersi!..
Yazarın Tüm Yazıları