Paylaş
Kısaltarak veriyoruz. “Gazi Üniversitesi örneğinden yola çıkarak YÖK’e ve darbe girişimine değinmek eğitimin önemini, yaşadığımız musibet nedeni ile tekrar vurgulamak için bu yazı kaleme alınmıştır.
Süleyman Büyükberber’in Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanması ile ‘FETÖ Terör Örgütü’nün kadrolaşma süreci hız kazanmıştır. Bu süreç ve usulsüzlükler YÖK’e defalarca yazılı olarak iletilmiş, çok sayıda suç duyurusunda bulunulmuştur. Suç duyurularının da içinde bulunduğu 54 dosyadan oluşan inceleme 2.5 yıldır sonuçlanmamış, 18 dosya YÖK Denetleme Kurulu tarafından aklanmış, kalanlar değerlendirmeye bile alınmamıştır. YÖK, Gazi Üniversitesi’nde yaşananlara sessiz kalmış hatta direnenlere karşı mobbing uygulamıştır.
YÖK, 21 üniversitede haziran ayında yapılması gereken rektör adayı belirleme seçimlerini temmuz ayına, Ramazan Bayramı’ndan sonraki haftaya bırakmıştır. Öğretim üyelerinin aralarında, hem bayram sonrası olması hem de yaz tatiline gelmesi nedeni ile kimi öğretim üyelerinin seçime katılamaması için tarihin özellikle seçildiği konuşulmuştur. Başarısız darbe girişiminden sonra Rektör Süleyman Büyükberber gözaltına alınmış, YÖK Rektörlüğe vekaleten Prof. İlhan Üzülmez’i atamıştır. Rektör vekili Üzülmez idari kadrosunu, Süleyman Büyükberber’in idari kadrosunda çalışmış öğretim üyelerinden oluşturmuştur.
Büyükberber’in rektör yardımcısı İbrahim Uslan rektör adayı belirleme seçiminde 4. sırayı almıştır. YÖK’ün ilk 6 aday arasından 3 aday seçerek Cumhurbaşkanı’na sunma yetkisi manipülasyonun kilit taşıdır. Vekaleten atanan Rektör Üzülmez’in İbrahim Uslan ekibinde yer aldığı, yeni rektör atanana kadar hatta plan tutarsa 4 yıl daha ‘ciğerin yine kediye emanet edileceği’ kaygısı yaygın olarak dile getirilmektedir.
Darbe girişimi tarihinin, ‘Yüksek Askeri Şûra’ ve ‘Yüksek Yargı’daki yeni düzenlemenin getireceği tasfiyeyi önlemek için erkene çekildiği iddia edilmektedir. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsa seçim tarihleri YÖK tarafından ötelenen 21 üniversite ile birlikte toplam 36 üniversiteye yapılacak rektör atamalarının kimin tarafından yapılacağı üzerinde dikkatle durulmalıdır. Kısaca darbe gerçekleşse idi ‘üniversitelerin seçim tarihinin ileriye alınması kimin işine yarayacaktı’ sorusunun ısrarla sorulması gereklidir. Hâlâ eğitimin önemini, eğitime uzun vadeli yatırımın ülkeye kazandıracağı değerleri anlayamadıysak,
‘Tarih ders almayanları daima bütünlemeye çağırır. Bütünlemeye hangi hocadan gireceğimiz’ de belli olmaz, diyoruz.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Ortalama eğitimi ilkokul düzeyinde olan bir toplumda, anayasal kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve laiklik ne kadar önemli veya anlamlıdır?”
Bozkurt GÜVENÇ
GÜLEN’İN BERAAT KARARINDA MÜTALAAYI KİM HAZIRLAMIŞTI
“İSTANBUL Üniversitesi’ndeki solcu ve ülkücülerin dışındaki öğretim üyelerinin ağırlıklı olarak FETÖ’cü olduklarını biliyor musunuz?” diyor bir hukukçu okurumuz. Bazı soruları da şöyle:
- İÜ’de 5 bin kişi görev yaparken, bunlardan sadece 95 kişinin görevden alınması size normal geliyor mu?
- YÖK Başkanı’nın, yardımcısını apar topar Manas Üniversitesi Mütevelli Heyeti’ne ataması nedendir? Bu dönem için uygun mudur?
- Fetullah Gülen’in ceza davalarında mütalaalarını hazırlayarak beraatını sağlayan, hangi üniversitenin dekanıdır? Bu kişi yeniden aynı göreve atanacak mıdır?
- “Fetullah Hocaefendi ile gönül bağımız var” sözlerinin arkasına sığınan hangi başka yargı mensubu ve ünlü işadamları var?
- Öğretim üyelerinin, Emniyet Müdürlüğü’ne cüppeleriyle yürüyüş yaparken bazılarının yaşadıkları endişelerin yüzlerinden okunduğunu, bu nedenle iktidara ‘kanıt’ olması için selfie çektirdiklerini, bunları sosyal medyada kullandıklarını biliyor musunuz?
Cumhurbaşkanlığı’na dahi sızan FETÖ’cüleri temizlemek öyle kolay değildir; bu da iktidar için bir handikap olarak karşımızda durmaktadır.
‘HÂKİMİYET MİLLETİNDİR’
DARBE girişimi sonrası Genelkurmay binasına da ‘Hâkimiyet milletindir’ yazılı bayrak asılmış... Ülke genelinde bütün askeri birliklerin garnizon girişlerine, belediye araçları, ihale alan müteahhit kamyonları vd. araçlar yığılmış vaziyette. Askerin kışlasından çıkıp tekrar darbeye teşebbüs edeceği söylentileri körükleniyor. Ülke genelinde, ‘demokrasi nöbet’leri tutuluyor, askeri personel ‘olağan şüpheli’ halinden çıktı, ‘itiyadi suçlu’ (“darbe suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş”) zanlısı yapıldı... Bu şartlarda terörle mücadele ediyor/edecek, güney sınırlarındaki yapılanmalara karşı durmaya çalışıyor/çalışacak.TSK bünyesinde yuvalanmasına göz yumulmuş asker kılığındaki mücrimlerin, (ki hepsi son yıllarda general rütbesi almış) yedikleri haltın faturası bütün Silahlı Kuvvetler’e kesilmemeli.
BİLİYOR MUSUNUZ?
- AKP’nin de katılma kararı aldığı CHP’nin 24 Temmuz (yarın) 18.00’de Taksim’deki ‘Cumhuriyet ve Demokrasi’ buluşmasına Kılıçdaroğlu ile birlikte parti yönetimi ve milletvekillerinin tam kadro katılacağını, AKM’nin yüzünde, Atatürk posteri ile ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazısının yer alacağını...
- İNÖNÜ Vakfı, ÇYDD, ADD ve Adalar Belediyesi’nin Heybeliada İnönü Evi’nde yarın 14.00’deki ‘Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması’nın 93. Yıldönümü’ toplantısında Özden Toker, Aysel Çelikel, Atilla Aytaç ve Sinan Meydan’ın konuşacaklarını...
- BELEDİYENİN ‘Silivri Topatan Kavunu ve Bamya Festivali’nde sahne gösterileri ve konser kısmı olmadan üretici yarışması yapılacağını...
MESAJ PANOSU
- FİİLİ duruma isim konuldu: OHAL! 115’e karşı 346 oyla Meclis’ten geçti. Fiili olarak etkisizleştirilen Meclis, yasal olarak da zayıfladı.
Sebahat KARAKOYUN
- ÜLKEDE ‘olağanüstü hal’ ilan edildi. Demokratik hak ve özgürlükler tehlikeye girdi. Girişimleri başarılı olsaydı nasıl bir Türkiye istediklerini bile bilmiyoruz bu darbecilerin. - ABD Büyükelçisi John Bass’in davetine gitseydim ‘Fazla uzatmayın, hükümetin talebine uyup, Gülen’in Türk adaletine teslimini sağlayın’ tavsiyesinde bulunacaktım. Fehmi KORU
Paylaş