YGS’de ‘kazandıran’ sınav stratejisi...

YAKLAŞIK iki milyon öğrencinin gireceği YGS pazar günü gerçekleşecek. ‘Sınav stratejileri’, ‘sınava yönelik öneriler’ nelerdir?

Haberin Devamı

Göksel Rıza Özkan’ın 32 yıllık bir ‘eğitim emekçisi’ olarak adaylara önerileri var. “Umar ve ümit ederim sınav öncesi, sınav anı ve sonrasında uygular iseler başarılarına katkı sunduğumu da fark edeceklerdir” diyen Özkan’ın YGS stratejisi şöyle özetlenebilir:

 

-Sınavda bir bölüme başlamadan önce, o bölümü hızlı bir şekilde gözden geçirin. Sınava kendinizi en güçlü hissettiğiniz testten başlayın.
-Soruları çözerken soruda verilenleri iyice okumalısınız. Tüm verilenleri değerlendirmeli, sorunun ne istediğini tam olarak anlamalısınız. Soruyu anlamak çözümün yarısıdır. Soruları çözerken verileri iyi değerlendirmelisiniz. Bilmelisiniz ki, hiçbir bilgi gereksiz verilmez. Verilen bilgiler mutlaka çözümün bir parçasıdır. Sorunun cevabı ile ilgili ipuçları verilenlerin içindedir.
-Sorulardaki olumsuz ifadelere, parantez içi bilgilere dikkat etmelisiniz. Sorulardaki tüm ayrıntıları göz önünde bulundurmalısınız. Altı çizili kelime ve ifadeleri dikkatli okumalısınız.
Özellikle, sözel bölümdeki sorulara dikkat edilmeli, sorunun çözümüne geçmeden bütün seçenekler okunmalıdır. Unutulmamalı ki, bazen doğru değil, en doğru ya da en uygun istenebilir.
-Hız ve doğru cevap arasında dengeyi kurun. Aşırı dikkat göstermek ya da dikkatsizlik zaman kaybına neden olacaktır. Zamanı iyi değerlendirmek için, cevapları optik forma gruplayarak kodlayınız. Gruplayarak kodlama (en uygunu 5’li grup kodlamasıdır) size zaman kazandıracağı gibi, cevapları kaydırma olasılığını da azaltacaktır.
- Bir soru üzerinde belirli bir süre geçtiği halde çözüme ulaşamasanız, o soruyla uğraşmayı bırakın, sorunun yanına bir işaret bırakın ve diğer soruya geçin. Bütün sorulara baktıktan sonra zamanınız artarsa yanına işaret bıraktığınız sorulara dönün.
-Herhangi bir soru üzerinde zaman harcamak gerektiği ve karışık göründüğü için hemen otomatik olarak o soruyu atlamayın. Soruyu okuduktan sonra kararınızı verin.
-Belirli aralıklarla zamanı kontrol edin. Geçen zamanla aşırı derecede ilgilenmeyin. Bütün soruları cevaplama beklentisi içinde olmayın. Çözemeyeceğiniz sorular da olabilir moralinizi kesinlikle bozmayın. Hatta heyecanınızı yenmek için hiç çalışmadığınız bir bölümden birkaç soru okuyup çözmek için bir-iki dakika uğraşın. Bu sizi rahatlatacaktır. Sınav esnasında dikkat dağınıklığı veya yorgunluk hissettiğiniz anda 30-45 saniye ara vererek kendinizi dinlendirin. Bu girdiğiniz ilk YGS olabilir, sakın ha unutmayın son sınavınız değil. Başarılar...

 

Haberin Devamı


İnsanlık tarihinin ortak mirasına saygı gerekiyor

 

Haberin Devamı

Bakan bu yağmayı durdurmalıdır

 

 

BAFA Gölü’ne hâkim Beşparmak (Latmos) Dağları’ndaki tarih öncesi kaya resimlerinin tahribi üzerine 3.5 yıl önce bunu bize ilk duyuran arkeolog, Arkeoloji ve Sanat dergisi editörü Nezih Başgelen’e dünkü tarihli ‘Tarih cinayeti devam ediyor’ yazısı için “O günden bu yana ne değişti?” diye sorduk. “Hiçbir şey” dediğinde çok üzüldüğünü fark ettik.
Anlattı:
“Beşparmak Dağları’nın çeşitli kesimlerinde bugüne kadar binlerce prehistorik kaya resmi tespit edilmiştir. MÖ.6’ncı bin–MÖ. 5’inci binin ilk yarısına tarihlenen bu kaya resimleri Yakındoğu Arkeolojisi’nin son dönemdeki önemli keşiflerinden birisidir. Türkiye’nin bu eşsiz kültür hazinesi son yıllarda ruhsat sayısı hızla artan taş (feldispat) ocakları nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Beşparmak’ın çevresinde faaliyette olan taş ocakları benzersiz peyzajı altüst etmektedir. Bu engellenemezse bir daha geri gelmemecesine zarar görecektir.
Anadolu’nun kutsal dağlarından birisi olan Latmos’un 1400 m’ye ulaşan zirvesi çok eski zamanlarda bir bereket kültür merkezidir. Kaya resimlerinin buluntu yerleri dağ zirvesi etrafında oradaki bereket kültüyle ilişkili olarak konumlanmıştır. Resimler çoğunlukla doğal veya aşınma sonucu oluşan kayaların iç yüzeylerindedir. Latmos kaya resimleri, konu ve resim dili açısından dünyadaki benzerleri içinde ünik özellikler göstermektedir. Buna karşılık bölgedeki kaya resimlerinin önemli bir bölümü üzerine sürülen yağlı maddelerden ya da çeşitli ıslak gereçlerle silinmesinden dolayı ciddi şekilde zarar görmektedir. Bu eşsiz kültür mirasının korunabilmesi için bir an önce harekete geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde henüz daha turizme tam açılmamış, kültürü ve doğasıyla bir tür açık hava müzesi olan bu yörenin tüm özgün değerleri bir daha geri gelmeyecek şekilde kaybolup gidecektir.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal bu alanı mutlaka görmelidir.
(Konuyu dün CNN Türk’te gündeme getiren Saynur Tezel ve Güven İslamoğlu’na teşekkürler...)

 

 

Haberin Devamı

Frigler de yağmalandı...

 


HAYMANA Soğulca’da Friglerden kalma tarihi eserler koruma altına alınmayınca hazine avcılarının insafına terk edildi. CHP’li Levent Gök, devletin bölgeyi koruma altına almayışı nedeniyle bölgenin talan edildiğini belirterek gerekli önlemlerin ne zaman, nasıl alınacağını Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’a sordu.

 


Biliyor musunuz?

 


CHP’nin İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, Başbakan Davutoğlu’na, Ankara’nın IŞİD’e para transferine imkân veren 3 Türk bankası konusunda uyarıldığı haberinin doğru olup olmadığını, bu bankaların hangileri ve para miktarının ne kadar olduğunu, soruşturma açılıp açılmadığını sorduğunu...

 

 

Haberin Devamı


Mesaj panosu

 

-TOPLUMCU Düşünce Enstitüsü, Ülke Politikaları Vakfı ile birlikte ‘Türkiye’nin İhtiyacı Olan Anayasa’ konulu bir ortak etkinlik yarın 14.00-17.00 Işık Üniversitesi-Maslak Kampusu’nda gerçekleştirilecek.
-KADIKÖY Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin yarın 14.30’daki söyleşisinde bugüne kadar 11 baskıya ulaşmış olan ‘Şu Dağın Ardı İran’ kitabının yazarı
Meltem Vural’ın Kozzy Konferans salonunda konuşacak...
-TANSEL Çölaşan, Hüsamettin Cindoruk, Sabih Kanadoğlu, Prof. Erdoğan Teziç, yarın 15.00’te Ankara Cermodern Sanatlar Merkezi’nde ‘Yeni Anayasa Tuzağı’ panelinde konuşacaklar. Panel davetiyesine Atatürk’ün gençliğe “devrimler tehlikeye düşerse” yapacaklarını hatırlattığı ünlü Bursa Nutku da konuldu.
-ANKARA Mimarlar Odası’nın açtığı davada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, hükümetin meslek odalarına müdahalesinin Anayasa’ya aykırılığını ve huzursuzluğunu tespit etti...

 

Haberin Devamı

ADD: Anayasa tartışmaları Türk milletine kurulmuş bir tuzaktır

 
ADD geçen hafta Ankara’da yaptığı toplantıda gündemle ilgili değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaştı. “... iktidar sözcüleri ülkeyi bu duruma getirenin kendileri olduğunu gizleyip Habur, Oslo, İmralı tutanaklarını unutturmaya çalışmaktadırlar. Bütün bu karanlık tablonun son sahnesi ise ‘yeni anayasa’ adı altında bir başkanlık sistemi ve bölünmüş bir Türkiye tablosudur. Başkanlık rejimi adı verilen bu maceracı gidişin gerekçeleri bizzat AKP yöneticileri tarafından hazırlandığı da bilinmektedir. Diğer taraftan bu sinsi plan emperyalizmin yüzyıllık rüyasıdır. Dünün SEVR’i bugün BOP olarak önümüze konulmuştur.

1- Anayasa tartışmaları Türk milletine kurulmuş bir emperyalist tuzaktır.

2- Bu meclis anayasa yapmaya yetkili değildir.

3- Gündemde yer alan: Bölücü anayasayı yapmak üzere TBMM çatısı altında toplanan esasen yasal olmayan anayasa komisyonu dağılmıştır. Emperyalizme ve monarşizme karşı Kemalist devrim yapan Cumhuriyet Halk Partisinin anayasa tuzağına düşmeyerek masadan kalkmasını doğru buluyoruz. Şimdi sıra MHP nin de aynı tavır içine girerek, Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletini etnik ve dinsel yapıda ayrıştıracak iki partiyi masada baş başa bırakmalıdır.

4- Vatanımızın bütünlüğünü milletimizin birliğini parçalamaya götürecek olan başta anayasa tuzağı yanında, AB yerel yönetimler özerklik şartnamesi, ana dilde eğitim vb. tuzaklara da açık kapı bırakılmamalıdır.

5- Önderimiz Gazi Mustafa kemal Atatürk; bugünün başkanlık sistemi heveslisi işbirlikçilere o günlerden şöyle seslenmektedir. “Amerikan başkanlık sistemini memleketimize tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim. Sistemsiz ve kanunsuz tarzda reisi cumhurlukla başvekaleti birleştirmeyi asla düşünmedim ve düşünecek adam olmadığım bütün milletçe malumdur” diyerek cevabı vermiştir.

6- Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün “kendi çıkarları için yabancılarla işbirliğine giren ve gücünü halktan almayan küçük bir azınlığın dışındaki tüm güçler; aralarındaki etnik dini ve siyasi ayrılıkları erteleyerek ulusal kuruluş mücadelesi yolunda birleşmelidir” Sözünden yola çıkarak bölücü ve yıkıcı anayasayı yaptırmamak için cumhuriyetten yana bütün güçlerin el ele vermesi tarihsel bir görevdir. Unutulmamalıdır ki aramızdaki hiçbir ayrılık Türkiye cumhuriyeti düşmanları ile olandan daha derin değildir.

7- Bu tarihi birliği sağlamak için Atatürkçü Düşünce Derneği olarak anayasadan ve kurucu iradeden aldığımız sorumluluk bilinci ile ülke geleceğinden yana olan tüm siyasi partilerimizi, sendikalarımızı, meslek odalarımızı, derneklerimizi ve vakıflarımızı tarihi ve gündemi belirlenecek bir toplantıda bölücü anayasa tuzağına karşı mücadeleye çağırıyoruz.

Birliğimiz gücümüz olsun.

Türk Milleti doksan yılı enkaz görenleri tarihe gömüp Cumhuriyet yolunda devam edecektir.

Yaşasın cumhuriyet.

Yazarın Tüm Yazıları