Paylaş
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın
Demir cevherimiz var, hurda demir ithalinde 1 numara olduk
MALATYA'nın Hekimhan İlçesi'nin yakınlarındaki Hasançelebi 44 yıllık bir belde. ANAP'lı Belediye Başkanı Mehmet Şerif Yıldırım % 66 oy oranıyla seçilmiş. ‘‘Kentimiz yoksul bir kenttir. Buna rağmen okuma yazma oranı % 100, üniversite bitirmişlik oranı % 67'dir. Suç oranı sıfırdır, hiç cezası, davası yoktur’’ dedi. Şeyh Edebali'nin ‘‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’’sözünü anımsatarak çok ilginç bilgiler aktarıyor:
Hasançelebi'de 1961'den beri MTA ve çeşitli kuruluşlarca 152 farklı yerde 47 bin sondaj ve 1402 metre galeri açılarak 3.2 milyar ton jeolojik rezervin bulunduğunun saptandığını, ancak proje çalışmalarının 1984'te durdurulduğunu anlatıyor. Bunun Güney Afrika, Brezilya ve Kanada dışındaki en büyük rezerv olduğu biliniyor. Proje yürümüş olsaydı yılda 7.5 milyon ton cevher, 1.5 milyon ton pelet üretimi yapılabilecekti.
Bunun dışında Hekimhan ve Divriği'deki demir cevheri işletmeleri çalışıyor ama olayın bir başka yönü var. Yıldırım, rezervin içerdiği nikel, kobalt, bakır ve apatit'in neden ekonomiye kazandırılamadığını belirterek şöyle diyor:
‘‘Türkiye'nin yıllık 9 milyon ton demir cevherine ihtiyacı var. Bunun 5 milyon tonunu, İSDEMİR'e 32 ton/dolara ithal ediyoruz. 4.5 milyon tonluk yerli üretimimizi ise tonu 8.5 dolara mal ediyoruz. İthal 45 dolara mal olan pelet'in üretim maliyeti ise bizde 23 dolardır. Ne yazık ki, 1984'lerde belirli yatırımlar yapılmışken Dünya Bankası uzmanlarınca durdurulmuştur. Bu fevkalade üzücüdür.
Bunun sonucunda hurda demir işleyen demir-çelik sektörüne ağırlık verildiğini bildiren Yıldırım şunları anlatıyor:
‘‘Türkiye bu haliyle hem hurda hammadde bağımlısı haline gelmiş, hem de yoğun enerji tüketen ark-fırınlar kullanılarak katma değeri düşük, demir-çelik üretimi yapılmıştır. Ülkemiz hurda demir ihtiyacının büyük bölümü yurtdışından ithal edilerek yılda 1 milyar dolarımız yurtdışına gitmektedir. Nükleer atık dahil her türlü kirliliği ve birçok ağır metali de bünyesinde taşıyan hurda ithali, Türkiye'yi dünyada bir numaralı ithalatçı ülkeler içine sokmuştur.’’
Hasançelebi cevher yataklarının değerlendirilmesi için Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı tarafından TDÇİ'ye bağlı Div-Han AŞ adlı bir şirket kurulmuş, tesisin yapımı için açılan ihaleyi Park Holding almış... Protokol imzalanmasına rağmen bilinemeyen bazı nedenlerle iş gerçekleşememiş. Tesisin yapılıp yerli üretime başlanmasından rahatsızlık duyan bazı çevrelerin bu üretimi engellendiğini söyleyen Belediye Başkanı Yıldırım, başına gelen ilginç bir davayı da anlattı: EM Exsport adlı şirket, yurtdışından cevher getirilerek fason kütük demir üretimi sonucu doğan alacaklarını alamayınca İSDEMİR'i mahkemeye vermiş. Şirket, 1990'dan başlayarak faizleriyle birlikte İSDEMİR'den 350 trilyon istiyormuş. Bu davadan kendi de nasibini almış.
Türkiye'nin en büyük borç davasının öyküsünü ve Yıldırım'ın başına gelenleri yarın anlatacağız
Muhalefetin polis oyunu
MECLİS'te dün polisin özlük haklarının iyileştirilmesi ve eğitiminin akademik seviyeye yükseltilmesiyle ilgili tasarı görüşmelerini Meclis TV'den izleyen bir okurumuz arayarak uyardı:
‘‘RP ve DYP'li hazretler, ne güzel konuşuyorlar! Sanki polisi en çok onlar düşünüyor, seviyordu. Ama yapılan destek (!) konuşmaları nedense verilen önergelerdeki oylamalara yansımıyor, ters çıkıyordu.’’
Yeni oluşturulacak Polis Yüksek Okulları'na, genel lise mezunlarının yanı sıra 'erkek teknik, kız teknik öğretim, ticari ve turizm' lisesi öğrencilerinin de alınması önerisine ANAP ve DSP'liler kabul, FP ve DYP'liler ise ret oyu kullanırken, koalisyon ortağı MHP'liler çekimser kalıyordu. Fırsat bu fırsat ya... FP'liler, listeye hemen 'imam hatipliler'in eklenmesini istediler. DYP ve FP'lilerin ortak girişimine MHP yine çekimser kalarak gizli desteğini sürdürdü.
Olmadı, MHP'liler yeni bir önerge vererek, bu kez 'lise ve dengi okullar' ifadesiyle bir önerge verdiler. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın, ‘‘Genel Başkan söyledi, girip oy vereceksiniz’’ biçimindeki uyarısını Osman Durmuş ile Hüsnü Yusuf Gökalp dikkate almadı. Çoğunluk olmayınca da oylama gelecek oturuma kaldı.
Polisin özlük haklarını çağdaşlaştıracak yasaları, MHP desteğindeki muhalefet kürsüde destekliyor, oylamada ise köstekliyor.
Okurumuz haklı olarak soruyor; ‘‘DYP ve RP/FP iktidardayken, polise hangi özlük haklarını verdiler de şimdi engelleme yapıyorlar? Bunların yüzünü polisler iyi tanısın.‘‘
Bakalım muhalefet, polise daha başka ne oyunlar sergileyecek?
MHP ile CHP'nin miting ittifakı
‘‘ANKARA Tandoğan'daki esnaf mitinginde başrollerdeki esnaf temsilcilerini öğrenmek ister misiniz?’’ diye soruyor okurumuz. ‘‘Tanımayız’’ derken, ilginç şeyler anlatıyor:
‘‘Bu mitingin yapılmasına TESK karşıydı. Ancak, bundan kişisel yarar ummak isteyenler vardı. Bunlardan biri de, Ankara Esnaf ve Sanatkárlar Odaları Birliği Başkanı Ali Rıza Ercan'dı. Bu mitingi düzenleyen Ercan, acaba mitingde ‘Hükümet istifa' denileceğini bilmiyor muydu? Amacı neydi, partisi içinde güç mü kazanmak istiyordu? Ercan partisinin hükümet ortağı olduğunu bilmiyor muydu? CHP'li olarak bilinen Ankara Şoförler Odası Başkanı Ahmet Çiçek'in durumu ise başka... Kürsüde, esnaf tarafından, pet şişe ve taşa tutulurken, ne uğruna bu duruma katlanıp Ercan'la ittifak yapıyordu? Üst kurullarının erteleyin kararına rağmen mitingde, aralarına sızan 'profesyonel militanlar'ın polise saldırması, dükkánlara hasar vermesi ve toplumda kargaşa çıkarmaları yoksa bir ikbal ilişkisine mi dayanıyordu?
TOKATLI MİTİNGCİ
İSTANBUL'dan bir okurumuz, İstanbul'da FP'nin 7.4.2001'deki mitingine gelen ve içinden FP flamalarının sallandığı 60 NE 111 (Tokat) resmi plakalı Opel marka aracın kime ait olduğunu soruyor. Böyle bir aracın sadece yakıt maliyeti 120 milyon lira diyen okurumuz, ‘‘Bu aracın belediyeyi mi, yoksa bir odaya mı ait olduğunu Tokat Valisi elbette saptayacaktır’’ diyor.
MESAJ
ANKARA'dan H.C soruyor: Tandoğan'da çarşamba günü TESK'in karşı çıkmasına rağmen, provokatörlerce 100 kişinin yaralanıp, 100 milyarlarca lira hasara yol açan esnaf mitinginde Ankara Esnaf Odaları Birliği Başkanı MHP'li Ali Rıza Ercan ile Ankara Şoförler Odası Başkanı CHP'li Ahmet Çiçek'in ne uğruna ittifak yaptığını merak ediyoruz?’’ İstanbul'dan bir okurumuz da, ‘‘FP'nin 7.4.2001'deki İstanbul mitingine FP bayrakları ile katılan siyah 60 NE 111 (Tokat) plakalı Opel araç kime aittir?’’ diyor.
Paylaş