Paylaş
Güneydoğu'da birşeyler oluyor
Hafta sonu Güneydoğu'daydık; Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep'te... Devlet, trilyonlar akıtıyor bölgeye... Ekonomik ve sosyal kalkınmanın başlatılması için ‘hizmet kervanı’ yürütülüyor.
Ne yazık ki, bunlar konuşmaların ötesinde rakamlar boyutlarıyla yansımıyor.
1980'lerden sonra 35 milyar dolarlık yatırım programı sürüyor; enerji yatırımları, GAP havaalanı, otoyollar, organize sanayi bölgeleri, eğitim ve sağlık hizmetleri için... Bugüne kadar harcanan para 15 milyar dolar. Geriye kalan 20 milyar doların 10 milyar doları dış kaynaklardan temin ediliyor.
Bu devlet, terör belasına karşı her yıl 1.8 milyar dolar kaynak aktarmaya çalışıyor.
Diyarbakır'da vilayet, belediye, Ticaret Odası ve Rektörlüğün katkısıyla ilk kez bir Uluslararası Sanayi ve Ticaret Fuarı açılıyor; 500 milyar harcanarak... İki günden beri ziyaretçi akınına uğruyor. Valiler ve kaymakamlar, büyük bir rekabete girmiş, üretilen halı ve kilimler siparişlerle kapışılıyor. Mardin'de üretilip yüzde 80'ini Türk cumhuriyetlerine satan bisküvi ve gofret fabrikası ‘Oli’, bir-iki yıl içinde batı bölgelerinde Ülker'le rekabete hazırlanıyor. Bismil'de plastik çocuk bisikletleri üretip Irak'a satan Ramazan Koç şöyle konuşuyor:
‘‘Herkes konuştu, biz başardık.’’
Bölge insanı huzura, işe, aşa susamış; her şeye hazır gibi...
DİYARBAKIR KABINA SIĞMIYOR
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım'ın öncülüğündeki Doğu Holding'in Diyarbakır'da inşa ettirdiği Dedeman Oteli dolu çalışıyor. Üç salonu da her akşam çeşitli sosyal etkinlikler için kapatılıyor. Sedat Eser isimli işadamının yaptırmakta olduğu ‘Diyar-Galeria’sı, yakında hizmete girecek üç cep sineması, tiyatro salonu, kafe-pastane ve şık mağazalarıyla şimdiden Diyarbakır'ın ‘Akmerkez’i olmaya aday...
Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde inşası süren 100 fabrika önümüzdeki yıldan itibaren üretime başlıyor... 40 tesisin daha temeli atılacak. Kendilerine Hazine'den yer tahsis edilen Ceylanlar bölgede en büyük özel sektör yatırımına kalkışıyor; Demirel'in talimatıyla...
Terörün kontrol edilebilir duruma gelmesiyle oluşan yeni ortamda vatandaşlarda bir rahatlama görülüyor. Dolayısıyla, sosyal hayata dönüş başlamış...
Çünkü, bölgede büyük bir potansiyel var.
Bölgeyi tanıyan sorumlu ve dürüst yöneticilerin gönderilmesi de, ‘yumuşama’ ve ‘iyileşme’ye büyük etken sayılıyor. Karşılıklı güven doğmuş..
Diyarbakırlı bir işadamı bizi kenara çekerek şöyle dedi:
‘‘Hareketliliği görüyorsunuz. Siyasileri uyarın; bölge insanı artık ciddi, bilgili insanları parlamentoda görmek istiyor. Genel merkezler, aşiretçilik, şıhçılık, cemaatçilik, bilmem necilik yapmadan, adaylarını doğru saptamalıdırlar. Feodal kalıntıların artık yok edilmesini istiyoruz. Vatandaşın içinden gelen, halkın nabzını tutan okumuş, kültürlü insanlara ihtiyaç var.’’
‘‘HADEP ne yapar?’’ diyoruz.
‘‘Çok şey yapar. Seçime girerse, belediye başkanlıklarının çoğunu alır.’’
HAVAİ FİŞEK VE AJDA...
Akşamüzeri Şanlıurfa'nın Harran'ına geldik; Ajda Pekkan'ın konseri için... Harran'da ‘Cumhuriyet Şöleni’ düzenlemek düşüncesi gazeteci Pınar Türenç'ten gelmiş, İstanbul Ticaret Odası da sponsorluğu üstlenmiş.
Keşke konser, NTV'nin dışındaki TV'lerce de yayınlansaydı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, programını son anda iptal etmeseydi, hiç olmazsa birkaç bakan gelme zahmetine katlansaydı, bu güzel konserin yanında gerçekler de görülseydi.
Konseri daha çok puşulu erkekler izliyordu. Kadınlar ne yazık ki pek gözükmüyordu. Bir Harranlı'ya, çoluk-çocuğunu getirip getirmediğini sorduk:
‘‘Benim karı günahtır diye gelmez’’ dedi.
Maalesef, bu zihniyettekiler ağırlıklıydı.
Bir gençin bize havai fişek gösterisi sırasında şaşkınlıkla, ‘‘Ağabey bu bomba mıdır?’’ demesi, bölgede daha neler yapılması gerektiğini çok güzel anlatıyordu. Kendisine bir şeyler anlatınca ‘‘Ne bileyim abi, hiç görmedik ki... Ne güzelmiş, her yıl gelin buraya...’’ dedi. Ama istedikleri isimler; İbrahim Tatlıses, Mahsun Kırmızıgül ve Müslim Gürses...
‘‘Şeriatçılara’’ destek olduğu gerekçesiyle görevden alınması için İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hakkında rapor düzenlenen Vali Şahabettin Harput'un geçenlerde ilk kez GAP sempozyumunda içkili resepsiyon düzenlemesi ve Ajda'ya yapılan ‘Sıra Gecesi’ne eşiyle katılması, büyük ‘değişim’ içinde olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde FP'li Şanlıurfa Belediye Başkanı'nın da konseri izlemesi de ilginç bulundu.
Harran'da, 2000'li yılların ayak sesleri hissediliyor. Ova baştan aşağı pamuk... ‘Yeşile kar yağmış’ sanki. Şanlıurfa Ziraat Odası 2. Başkanı Musa Akay, ‘‘Harran'da deprem var, deprem...’’ diyor. Nedeni, geçen yıl 120-130 bin liraya alınan pamuğun bu yıl 95-100 bin liraya düşmesi. Çiftçiler, fiyatları protesto ederek günlerdir eylem yapıp, pamuklarını yakıyorlar. Çukobirlik'ten yardım istiyorlar. Traktörünü, katırını, eşeğini tarlada bırakacak çok üretici olacak. Üretici İsa Gök, arkamızdan bağırıyor:
‘‘Baba'ya haber verin, Harran'a niye gelmedi diye... Yanıyoruz. Bizim haykırışımızı bir tek o anlıyor.’’
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘(Siyasi kadrolara....) Maymun ne kadar yükseğe çıkarsa, poposu o kadar fazla görünür. Bunların poposunu tüm Türkiye görmeye başladı, bunlar farkında değiller.
(C.F.-ANKARA)
Paylaş