Yeter söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Cumhuriyetin 75. yılında kapitülasyon...

Osmanlı İmparatorluğu'nu çöküşe sürükleyen, ekonomisini batıran en önemli nedenlerden biri, yabancılara tanınan ticari imtiyazlar, yani ‘kapitülasyonlar’dı.

Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı kadar önemli başarılarından biri de bu kapitülasyonları kaldırmak olmuştu. Ama, cumhuriyetin 75. yılında kapitülasyonlar geri geliyor. Hem de hükümet kararıyla... Şimdilik sermaye piyasalarında yani borsada...

Nasıl mı?

Bilindiği gibi Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in çabalarıyla Vergi Reform Yasası çıkarıldı. Bu yasa, her türlü geliri olduğu gibi sermaye piyasası kazançlarını da vergilendiriyordu. Ancak hiç vergi vermeden para kazanmaya alışmış rantiye lobisi, ‘yabancı sermayeyi kaçırır’ diye yaygarayı kopardılar. Başta başarılı olamadılar ama, global krizin etkisiyle tüm dünya borsalarında olduğu gibi İMKB'de de düşüş olunca fırsatı kaçırmadılar. Resmen hükümetle pazarlığa oturup reformdan geri adım attırdılar.

Borsayı kurtarma planı adı altında açıklanan önlem paketine göre, artık yabancı yatırımcıların sermaye piyasası kazançları vergiden muaf. Yerli yatırımcılar da ellerinde tuttukları senedi üç yıl içinde satmazlarsa vergiden muaf olacaklar. Yani kapitülasyonlar geri geldi. Gelecek para koyacak, kazanacak ve bir kuruş vergi vermeden gidecekler.

Bu arada yerli spekülatörler de enayi mi?

Onlar da paralarını önce yurtdışına havale edecek, sonra ‘yabancı yatırımcı’ olarak borsaya girecek. Bu arada olan her zamanki gibi gerçek ve küçük yatırımcılara olacak.

Asıl Gürdere tuş oldu

TOKATLI bir grup hemşerisinden Devlet Bakanı Metin Gürdere'ye: ‘‘TV ekranında güreş yaptın; Show muhabiri Sedat Yazıcıoğlu'nu yere serdin. Tebrikler!..

Bakanımızın ne marifeti varmış da haberimiz olmuyormuş.

Biz de sizi önümüzdeki seçimlerde aynı şekilde tuş edeceğiz.

Yakıştı mı Gürdere?

Yazıcıoğlu kardeşimiz hiç üzülmesin, asıl yenilen ANAP ve Gürdere oluyor.

Özelleştirme kafası

Ardahan'dan işadamı Serhat Aslangörür anlatıyor: ‘‘Özelleştirme kapsamındaki Türkiye Zirai Donatım Kurumu'nun (TZDK) Ardahan Şube Müdürlüğü'ne bağlı bulunan 1 adet 589 metrekarelik depoyu aylık 84 milyon 688 bin 750 lira bedelle 1.9.1998 tarihinden itibaren 30.8.1999 tarihine kadar sahibi olduğum Timuroğlu Pazarlama Ltd. Şti adına kiraladım. Şu anda Ardahan'da zücaciye işi yapmaktayım. Kiraladığım bu binayı ise kereste ticareti için kullanacağım. Ancak kira kontratı ve kirayı yatırdığıma dair makbuzlar elimde olmasına rağmen Ardahan Valisi Ayhan Hasuhbeyoğlu bu deponun kamu yararına ihtiyaç olduğu gerekçesiyle bana verilmesine engel oluyor.’’

Özelleştirmenin çarpık mantığı bu. Özelleştirme İdaresi, bir yeri özelleştirirken valilere sormuyor. Valiler de, gereksinimleri olan binalarda projeler üretmek istiyor. İşte böyle bir açmaz yaşanıyor.

Serhat ASLANGÖRÜR-ARDAHAN

- SOSYAL Demokrat Hareket tarafından yürütülen 'Kurumsal Reformlar Projesi' ile ilgili olarak ‘‘Nasıl Bir Sol Parti, Nasıl Bir Sol İktidar’’ konularının üzerinde çalışmak üzere başlatılacak ikinci dönem atölye çalışmalarına ilişkin CHP Samsun Milletvekili Murat Karayalçın'ın yapacağı sunuş 26.9.1998 Cumartesi günü 11.00-15.00'te The Marmara Taksim Salonu'nda...

GÜNÜN YAZISI

‘‘(...) Türbanın arkasına saklanan kölelik zincirini fark eden biri olmama rağmen, İranlı Tara'nın ‘İran'da Kadın Olmak' başlıklı yazısını okurken nasıl dehşete düştüğümü, türban deyip geçmenin, onu hafifsemenin nasıl affedilmez bir hata olacağını derinden duyumsadım. Dahası, kimi demokrat aydınların, (ya da 'romantik demokratizm'in) hızla siyasallaşan dini örgütlenmeleri 'sivil toplum örgütlenmesi' gibi algılayıp sunmasının, 'sosyal hareket', 'varoşların sosyal patlaması', ‘Güneyin antiemperyalist tepkisi' gibi tahliller ileri sürmesinin affedilmez bir aymazlık olduğunu bir kez daha gördüm.’’

(Araştırmacı Fatma İrier

Radikal/23.9.1998)













Yazarın Tüm Yazıları