Paylaş
Muvazaalı eczanelere dikkat!..
11. Bölge Diyarbakır Eczacı Odası olarak yaptığımız çalışmalar sonunda 1992 yılında Diyarbakır merkezinde % 80'ler civarında olan muvazaalı eczaneleri bugün % 20'ler civarına çekmiş bulunmaktayız. Gelinen durum bu iken, son günlerde Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü'nün bazı uygulamaları muvazaalı eczanelere cesaret vermektedir. Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü, maddi ve siyasi çıkarları uğruna odamızın muvazaalı olduğuna dair görüş bildirdiği bazı eczanelerle ilgili olarak hiçbir araştırma yapmadan, bu eczanelerin muvazaalı olmadığına dair yazıları Sağlık Bakanlığı'na göndermiş ve ruhsat almalarını sağlamıştır.
Son 5 ay içinde 8 eczane bu şekilde Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat almıştır. Bu eczaneler arasında kısa bir süre önce Emekli Sandığı'nı milyarlarca lira zarara uğratan bazı eczaneler de bulunmaktadır.
Ayrıca mesleki onurumuzun zedelenmesinde önemli payları olan bu muvazaalı eczanelerin halk sağlığı açısından oluşturacağı tehlikeler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü'nün maddi ve siyasi çıkarlar nedeniyle yaptığı bu uygulamalara karşı bize kim destek verecektir?
Mehmet KAYA-TEB. 11. Bölge Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Toplum sarsıla sarsıla temizleniyor.’’
(Adalet Bakanı Denizkurdu)
VATAN
ORHAN Karaveli; Ziya Gökalp'in ‘‘Minareler süngü, kubbeler miğfer / Cami kışlamızdır, müminler asker’’ dizelerini meydanlarda okuduğu için 10 ay hapse mahkûm olan Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı şaire ait Vatan şiirini de okumasını önermiş ve ilk kıtasını bu sütuna yollamıştı.
Gazeteci-yazar Orhan Karaveli, gelen telefonlar üzerine şiirin tamamını bize gönderdi. Biz de istek üzerine yayınlıyoruz:
Vatan
Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar manasını namazdaki duanın...
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kuran okunur,
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın...
Ey Türkoğlu işte senin orasıdır vatanın.
Bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok,
Her ferdinde mefkûre bir, lisan, adet, din birdir...
Mebusanı temiz, orda ‘‘Boşo’’ların sözü yok.
Hududunda evlatları seve seve can verir;
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın.
Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermaye,
Sanatına yol gösteren ilimle fen Türk'ündür
Tersaneler, fabrikalar, vapur, tren Türk'ündür;
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın.
Batı Karadeniz'e 5 trilyon aktarıldı
ZONGULDAK Devrek'ten esnaf Muharrem İncirli, ‘‘Batı Karadeniz Kan Ağlıyor’’ (22.9.1998) başlıklı yazısında, esnafa sözü verilen kredinin ne olduğunu soruyordu. Devlet Bakanı Hasan Gemici, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:
‘‘Felaketin hemen sonrasında, esnaf ve sanatkarlarımızın Halk Bankası'na borçları, SSK ve Bağkur prim borçları ertelenmiş ve işyerleri zarara uğrayan esnafımıza Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan hasar durumlarına göre; 100 milyon liradan 300 milyon liraya kadar yardım sağlanarak mağduriyetleri giderilmeye çalışılmıştır. (Bu amaçla dağıtılan yardım tutarı 1.9 trilyon TL'dir.)
Daha sonra Bakanlar Kurulu kararı ile Batı Karadeniz bölgesinde durgunlaşan bölge ekonomisinin canlandırılması için Halk Bankası'na -yöredeki esnaf, sanatkâr, tüccar ve küçük-orta büyüklükte işletmelere kredi olarak kullandırılmak üzere- 5 trilyon TL kaynak aktarılması öngörülmüştür. Bu kaynak Hazine Genel Müdürlüğü'ne ve Halk Bankası'na 21.9.1998 tarihinden itibaren aktarılmaya başlanmıştır.’’
Bu kredi, esnafın yaralarını saracak mı? Göreceğiz.
- SURUÇ'un (Şanlıurfa) Atatürk İlköğretim Okulu büyük bir sıra sıkıntısı içerisinde. Ancak üç yılda ve 20 milyar bir masrafla bitirilen üç katlı okula tayin edilen sınıf öğretmenleri, kaloriferi, penceresi olan fakat hiç sıra bulunmayan okuldan başka yerlere naklediliyorlar. Bakanımız ve Başbakanımız konuşmalarında Hakkari'nin en ücra köşesinde dahi bilgisayarlı eğitime geçileceğini söylüyor ama; bilgisayardan önce sıra ve öğretmenli eğitime geçebilsek...
Osman SÜSLÜ-ŞANLIURFA
Paylaş