Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

‘Ey Müslümanlar azalınız!..’

İstanbul Anakent Belediye Başkanı R. Tayyip Erdoğan, 6.7.1998 günü Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'nde ‘‘Doğum kontrolü tanımam, Batı doğumu teşvik ediyor’’ beyanında bulunmuştur. (7.7.1998, Hürriyet). Türkiye'nin gerçeklerine ters düşen ve halka sadece fenalık getirecek bir görüştür bu.

Nedeni şöyle; Türk toplumu çocuk ölüm oranı, trafik ve iş kazaları oranı dünyanın en negatif ülkelerinden biri. Çocuk doğar, kreş-yuva-anaokulu yoktur. Zorla döndürülen 8 yıllık temel eğitim tekerleğine çomak sokarlar, temel eğitim de yetersizdir. Milyonla genç üniversite kapısına itilmiştir. Çocuğu ve genci besleyemezsiniz, sağlığını koruyamazsınız, eğitemezsiniz, büyüdüğünde iş veremezsiniz (açık işsizlik % 18, yüksek tahsillilerde % 37). Kentlerin varoşlarında en esas ve basit belediye hizmetinden yoksun milyonlarla insan sefilleri oynar. Deprem, belediyenin kontrol etmediği binaların enkazında insancıkları ezer. Belediyenin açtığı çukurlarda vatandaş boğulur. Bunların hiçbiri önemli değildir. Fakat Türkiye'nin marjinal siyasileri iktidar olacak diye nüfus çoğalsın, öyle mi?

Batı, nüfusu azaldığı için doğumu teşvik ediyor ve bu nüfus artışıyla ülkemizi kabullenmiyor. Bu gerçeği görmek için insanda biraz vatan ve millet sevgisi gerekir. ‘‘Ey Müslümanlar, çoğalınız’’ sözü yerine, eğer İslam Peygamberi günümüzde yaşasaydı, sadece bizim için değil ama tüm İslam alemi için ‘‘Ey Müslümanlar, azalınız’’ derdi.

Anladınız mı, bu ülkenin budak deliği gözlü marjinal siyasileri?

Halim DİRİ-Türkiye Halk Sağlığı Derneği Başkanı

Dilekçe hakkı...

Anayasanın 74. maddesi ‘‘Vatandaşlar... dilek ve şikayetleri hakkında yetkili makamlara ve TBMM'ye yazı ile başvurma hakkına sahiptir... Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir’’ denilmektedir. TBMM Başkanı, siyasi parti başkanları, siyasiler, Sağlık Bakanı'nın vatandaşların mektuplarına cevap vermesi gerekmez mi? Cevap vermesi gerekiyorsa, en geç kaç ay içinde cevaplandırılması gerekir? Anayasamız'ın 74. maddesine, yetkili makamlar ve TBMM neden işlerlik kazandırmıyor?

Hüsnü EMİROĞLU-TRABZON

Turizm Bakanı uzayda mı yaşıyor?

Turizimcilerin büyük ümitlerle girdiği 1998 sezonu maalesef hüsranla kapanmak üzeredir. Birçok tesis kapısına kilit vurmak üzere. % 40 kapasite üzerinde çalışan çok az tesis var, ama buna rağmen Sayın Turizm Bakanımız ‘‘Konu abartılıyor’’ diyerek sanki Türkiye'den haberi yokmuş, uzayda yaşıyormuş gibi düşünebiliyor.

Ben Türkiye'nin en önemli turistik bölgelerinden olan Kapadokya'da otuz yıldır turizmle uğraşıyorum, bu sezon kadar berbat bir sezon görmedim. Sayın Bakanım, ‘‘Halep oradaysa arşın burada’’. Buyrun, medya mensuplarımızı da alarak bölgemize gelin, bizzat görün turist var mı yok mu?

Peki turist neden azaldı? Turizmciler bunu her fırsatta açıklıyorlar, ama Bakanlığın bir kulağından girip öbür kulağından çıkıyor. Turizm Bakanlığı turizmden kopmuştur, ne olup bittiğini bilmiyor. Turizm Bakanlığı kapatılan bakanlığın bütçesinin onda biri reklama ayrılsa, her taraf turist dolar, Turizm Bakanlığı turizm önünde bir engelden başka bir şey değildir.

Bosna savaşının başlamasıyla birlikte Türkiye'ye gelen arabalı turist sayısı giderek azalmış, bu yıl Kosova kriziyle birlikte iyice bitmiştir. Arabalı turizmden ekmek yiyen kampingler küçük tesisler, küçük esnaflar kan ağlamaktadır. Bu konularda talep olduğu halde Bakanlığın en ufak bir çabası yoktur. Örneğin, İtalya üzerinden feribotla gelen turistlere yönelik cazip projeler üretilebilir. Konuştuğumuz her Alman ‘‘Geleceğiz ama korkuyoruz, PKK her gün yeni bir bildiri dağıtıyor, sizin bakanlık uyuyor. Halbuki Türkiye'nin korkulacak bir ülke olmadığı küçük bir kitapçık hazırlanarak tüm Almanlar'ın posta kutusuna atılarak anlatılabilir’’ diyorlar.

Şahin KAYA-Kapadokya'daki 23 kampingçi adına-Ortahisar/NEVŞEHİR

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Vakıflar kara mizah haline geldi. Vakıfları kullanan çek senet mafyası bile var, bunlara bir sınırlama getirmek zorundayız.’’

(Devlet Bakanı Metin Gürdere)













Yazarın Tüm Yazıları