Paylaş
Bu salgına karşı tek çare, aşı. Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Turacı’nın sahibi oldukları BionTech ile ABD’li ilaç şirketi Pfizer’ın ortaklaşa geliştirdikleri aşı yarışta ipi ilk göğüsledi. Ardından Çin, İngiliz ve ABD’li şirketlerin geliştirdiği aşılar da peyderpey geliyor. Bunlar umut verdi insanlığa.
Aşı tamam da, başta herkese yetecek kadar yok. Her ülke kendisi kurtaracak miktarda doz aşı tedarik etmeye bakıyor. Savaş gibi. Herkes kendi cephesini tahkim ediyor. Türkiye de aynı çabayı gösteriyor. Bunun için aşı tedarik kavgası da çok büyük.
Aşı, ilaç, dünyada hep stratejik ürünler olmuştur. 30 yıldır aşı ithal eden Türkiye’de şimdi beşeri aşı geliştirme çalışmaları sürüyor. Önce meslektaşımız Muharrem Sarıkaya 23 Ekim 2010 günü Habertürk’teki köşesine şöyle yazıyor:
‘O günlerde tartıştığım dönemin Sağlık Bakanı merhum Halil İbrahim Özsoy, dışardan 25-50 Cent’e satın almak varken, neden 2 dolar harcama yaparak aşı üreteceklerini sorgularken, ‘Stratejik de onun için’ yanıtını vermiştim. Bakan Özsoy da ‘dünyada aşı üretenlerin çoğaldığını, dolayısıyla stratejik ürün olmaktan çıktığını’ söylemişti. Merhum Özsoy üç dönem ANAP’dan Afyon milletvekilliği, 1997–1999 arası Sağlık Bakanlığı yapmış. Yorumu size ait.’ Türkiye’de 15 civarında yerli aşı projesinin devam ettiği açıklandı. Bunlardan Erciyes Üniversitesi’nde Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde geliştirilen ‘ERUCOV-VAC’ aşı adayı sanırız öne gidiyor. Birkaç gün önce ilk fazda 44 gönüllüye uygulandığı bildirildi. Koçak Farma’da GMP şartlarında üretimi yapılan inaktif aşı adayını başarıya ulaşacağını umuyoruz. Teknoloji tüketicisi olduğumuz aşikâr. Ama üreticisi olmalıyız. Bu aşı da umarız tıp alanında örnek olur. Almanya’da yaşıyorum. Almanca bir deyiş var: ‘Not macht erfinderisch’, yani ‘Zor durumlar insanı yaratıcı yapar’. Bu da böyle bir şey oldu galiba. Dünyanın salgın ile birlikte bilginin çok değerli olduğu bir türbülanstan geçtiğini unutmayalım.”
GÜNÜN MESAJI
“‘REFORM’ adı altında ne yapıldıysa bizi geri götürdü. Ben hukuk reformu değil, devrimi bekliyorum. İktidardan reform konusunda hiç umudum yoktur.”
Avukat Celal ÜLGEN
‘KEŞKE HAKLI ÇIKMASAYDIM’
TÜRKİYE doğru yolu sonunda buluyor da geride kırılmış kalpler, telafi edilmez zararlar, dışarıya karşı itibarsızlığımız kalıyor. Bu dış politikada da iç sorunlarda da sık sık görülüyor.
Niye baştan ‘doğru’ olanı yapmıyoruz? ‘İnatlaşmak’, karşıt olmak hiç kimseye bir şey kazandırmıyor.
Eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sinan Adıyaman’ın başına nelerin geldiğini gördük.
Koronavirüs konusunda Sağlık Bakanı’nın açıkladığı rakamların yanlış ve eksik olduğunu gündeme getirince Türkiye Tabipler Birliği ‘tu kaka’ yapıldı. Adıyaman’a ‘terörist’ damgası dahi vuruldu.
Ve bugün Adıyaman’ın ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı.
Ne yazık ki siyasetçisi de doktoru da kabinesi de gerçeği kabul etmek zorunda kaldı.
Biz bunu ne için yaptık? Niye kamuoyunun kafası karıştırıldı? Hasta-vaka sayıları üzerinde ‘oynamak’ doğru olmadı tabii.. Yarın Dünya Sağlık Örgütü dağıtılacak aşılarda ‘hesabın’ doğru olmadığını ortaya çıkacağından bu kararın verildiği anlaşılıyor.
Şimdi doğru ‘ray’ hattında yeni tedbirler konusunda doğruları söylemeye devam.
Tıp yemini eden bir doktorun (Sinan Adıyaman) şu sözü gözlerimizi yaşattı: “Keşke haklı çıkmasaydım.”
EDİRNE’DEN SONRA MUĞLA MADENİ
CHP Muğla Milletvekili avukat Burak Erbay, dünkü basın toplantısında Enerji Bakanı Fatih Dönmez’e sordu: “Muğla’nın yüzde 59’u maden sahası olarak ilan edildi mi?”
Bütçe Komisyonu’nda bakanlık bütçesi üzerinde konuşurken açıklamalar yapan avukat Erbay, “Muğla’da madenler için doğayı, çevreyi ve geleceğimizi daha ne kadar talan edeceksiniz?” diye sordu ve “Muğla’nın bütün doğal güzellikleri, yer altı ve yerüstü su kaynakları madenlere kurban ediliyor. Biz yatırımlara ve yeraltı zenginliklerimizin çıkarılmasına karşı değiliz. Ancak maden için doğal güzelliklerin yok edilmesini doğru bulmuyoruz” dedi.
UTANDIK, DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ OLMUŞUZ
1- ABD’nin nüfusu 330 milyon.
2- Hindistan’ın nüfusu 1 milyar 353 milyon.
3- Türkiye’nin nüfusu 83 milyon.
Nüfusa oranla Türkiye vaka sayısında açık ara dünya lideri!
Utandık. Başka söze gerek yok.
ORDU’YU DA EKSİK BIRAKMADILAR
MECLİS’te CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel orman üzerinde konuşurken, “Ünye-Fatsa arası Ordu kuruldu. Şimdilerde ise Ünye ile Fatsa arasında siyanür havuzları kuruldu ve siyanürün tecavüz ettiği toprakta ot bile yetişmiyor. Fındık ve bal bölgesi Ordu’da böyle bir girişim olamaz, ürünlerimizi dünyaya satamazsınız” dedi ve ekledi: “FETÖ’cü 3-5 çakalın ve bu siyanür ve sülfürik asit çetelerinin çıkarı için bölgeyi tehlikeye atanlardan bu millet hesabını sorar.”
Vekil, Varlık Fonu’nun Maden AŞ adı bir şirket kurduğunu belirtirken “Onun uzantıları orada” diye konuştu.
Paylaş