Yerlere izmarit ve çöp atanlar suçlu

Sümer yaptığı açıklamada şöyle diyor:

"Bu çirkin ve ayıp durum, insanlığa ve vatana karşı işlenen büyük bir suçtur. Gerekli yerlerde önlem almayan, halkı uyarmayan, yerlere çöp atanları cezalandırmayan yerel yönetimler ve ilgili kuruluşlar, hem bu suçun ortağı olmakta, hem de suçun hızlı ve yaygın bir şekilde sürmesini kolaylaştırmaktadır.

Şu anda sigara içenlerle halkı uyarmak ve yapanları cezalandırmak görevini üstlenenler, TBMM ve yasalara karşı suç işlemektedirler. 5727 sayılı yasa çiğnenmektedir.

Çevresini, mahallesini, sokağını ve bahçesini küçüklü büyüklü çöplerle kirleten insanın davranışı, Türkiye’de ve dünyanın başka ülkelerinde, daha büyük çevre yıkımlarına neden olmaktadır. Bu nedenle, insan-çöp ilişkisi yörüngesinde yapılan bu önerinin amacı, hedefleri ve etkinlikleri önemsenmelidir. Çünkü, küçük denebilecek çevre kirliliklerinin önlenmesi, bu kirliliği üreten insanların davranışlarının olumlu yönde değiştirilmesine bağlıdır.

Bu davranış değişikliğine, orman yangınları ve diğer çevre yıkımlarına giden yolun kapanması, ağır çevre kayıplarına neden olan insanların iyileştirilmesi, bilinçlendirilmesi olarak bakılmalıdır.

Bu şekilde açık alanları çöplüğe çevirenlerin yaptıklarının ayıp, çirkin ve utanılması gereken davranışlar olduğunun anlatılması gerekmektedir. Bu konuda, ilgili kuruluşların yasal görevlerini yerine getirmeleri yanında, yurttaşların da birbirlerini erdemlice uyarmaları önem kazanmaktadır. Türkiye, insanların neden olduğu çevre kirliliğinde, ayıp, çirkin, suç ve utanç dörtgeni içine alınmış durumdadır."

Derin uykudan ne zaman uyanılacak

ELEKTRİK, su, doğal gaz ve akaryakıt zamlarını otomatiğe bağlayıp, en son elektiriğe %21 zammı uygun gördükleri halde, çoğu, açlık ve yoksulluk sınırının altında emekli, işçi, memur, asgari ücretliye %2 ya da 3 zam yapanlar ve çiftçinin, köylünün desteğinden vazgeçenlerin, sosyo ekonomik politiği becerdikleri söylenebilir mi?

Buna rağmen seçmen tercihlerinin, bu tablonun sorumlularından yana olmasının nedenlerine kafa yorup, ’kurunun yanında yaşın yanmasına’ mani olacak önlemleri alması gerekenler, derin uykularını ne zaman sonlandıracak?

Sadece izleyip, ’durum tespiti’ yaparak muhalefet yaptığını zannedenler, ayıldıklarında, üzerinde icraatlarını gerçekleştirecek uygun hiçbir ortamın kalmadığını acıyla farkedecekler ama iş işten geçmiş olacak!

Vatandaşın ’gerçeğini’, bire bir yaşamak ve yaşatmak ve bütün tedbirleri almak zamanı, şimdi değilse ne zamandır?

M.ALTAY

Köy düğünleri artık insanı sıkmaya başladı

YÜCETEPE Emekli Subay Evleri’nde ikamet eden biz mahalle sakinleri, senelerdir Anıttepe Spor Tesisleri içinde bir aileye kiralanmış olan bahçede her gece 19.00 da başlayıp gece 12.00’lere kadar süren davullu zurnalı çok yüksek sesle yapılan düğünlerden çok rahatsız oluyoruz Bu insanlar, gece 10.00’dan sonra havai fişeklerle mahalleyi korkuya boğuyor ve düğün arabaları 12.00’den sonra kornalarını çala çala düğün mahallini terketmektedirler.

Bu güne kadar ilgili zabıta birimlerine telefonla veya ilgili kaymakamlığa dilekçeyle yaptığımız şikayetlerden bir sonuç alamadık. Başkentin ortasında, köy düğünü yaparcasına kimsenin balkonunda oturmayı bırakın, kapı pencere kapalı olduğu halde evinin içinde sıcak yaz gecelerinde dinlenmesine ve televizyonunu seyretmesine izin vermiyecek kadar saygısızlığa varan bu davranışa hangi yetkili makamın dur diyeceğini merak ediyoruz.

Füsun ÖZTAŞ

AOÇ

ATATÜRK Orman Çiftliği’ne ait hayvanat bahçesi, hayvanların tamamı için çok dardır ve kesinlikle bir hapishanedir.

Büyük Önder Atatürk’ün adını taşımaya layık değildir.

Büyükşehir Belediyesi tarafından olmasa bile, Hayvanat Bahçesi insanlar değil, hayvanlar için genişletilmelidir.

Tarık KARADENİZ

GÜNÜN SÖZÜ

"Yanılmak insani, bağışlamak ilahidir"
(O.Pope)