Paylaş
"AKP, baskın yerel seçim yapacak. Bu tarih Mart 2008 olacak; partiler hazır olmalı."
Prof. Ergun Özbudun ve ekibinin Anayasa taslağında "Yerel ve genel seçimler 4 yılda bir yapılacak" denildiğini hatırlatan Ergül, "% 47 başarısı ve Cumhurbaşkanlığı makamının alınmasının yanında; CHP’nin şaşkınlığı, solun toparlanamaması, merkez sağın da iyice çökmesi karşısında tabii ki gücüne güç katacaktır? Bunu geçmişte Ecevit de, Özal da yapmıştı."
21 Ekim’de yapılacak referandumda Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesiyle milletvekilli seçimlerinin 4 yılda bir yapılmasının onaylanacağını hatırlatan Ergül, "Ekimde açılacak Meclis’te hükümet sivil Anayasa adı altında getirdiği değişikliklere yerel seçimleri de 4 yılda bir yapılması maddesini ekleyecektir. Bu durumda altı ay sonra, mart veya nisanda buyurun sandığa diyecektir."
- Bu yasalar geçerken 367’yi bulabilir mi?
- Bulur... MHP buna destek verebilir; çünkü elinde pek belediye yok. 367 oyla geçebilir. AKP bu maddeyi tek başına da getirebilir; o zaman referanduma da gerek kalmaz, 367 aldığı için.
ÇİFTE İKTİDAR
- Ecevit ve Özal’ı hatırlayalım.
- 1973 Ekim’inde Ecevit seçimi kazandıktan sonra aralık ayında yerel seçimlere gitmiş, 42 ili kazanmıştı. AP’nin elinden İstanbul (Ahmet İsvan), Ankara (Vedat Dalokay) ve İzmir (İhsan Alyanak) alınmıştı. Özal da 1983 Kasım seçimlerini aldıktan sonra Mart 1984’te ’baskın’ yerel seçimlere gitti ve büyük şehirlerle birlikte ANAP 50 ili silip süpürdü. İktidar, daha çok yerel yönetim ister. Belediye başkanlarına oy verenler de hizmet gelsin diye iktidar partisini tercih eder; bu hep böyle olmuştur. 2008’de de ’çifte iktidarım’ diyecektir Başbakan... Geçenlerde il başkanları toplantısında İzmir, Tunceli gibi kent isimleri vererek, bu yerlerin alınması için hemen çalışmaya başlanması talimatını vermesi bundan belli. AKP; AB ile sorunlar çıkmadan, ekonomik göstergeler bozulmadan bu meseleyi ’bitirmek’ istiyor; genel seçimdeki başarısını yerel seçimlere taşımak istiyor.
- CHP...
- Muhakkak ki şaşkın.. İzmir de düşebilir. CHP ile MHP arasında puan farkı 5’e düştü. MHP’nin İzmir’de % 13 oyu var. MHP’nin benimseyeceği bir aday çıkarırsa AKP rahat alır İzmir’i...
27 yıl sonra da ’gerçek yürüyor’
78’liler Türkiye Girişimi ve 78’liler Federasyonu öncülüğünde bir çağrı yapmıştı Prof. Gencay Gürsoy, Prof. Tahsin Yeşildere, Prof. Baskın Oran, Prof. Nihal Sabancı, 78’liler Federasyonu Başkanı Nimet Tanrıkulu, gazeteci Celal Başlangıç, avukat Şehnaz Turan, avukat Ergin Cinmen, ressam Feyyaz Yaman ve 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can.
Aydınları, sanatçıları, yazarları, gazetecileri, insan hakları savunucularını 12 Eylül darbesinin 27. yıldönümünde Diyarbakır’a çağırıyorlardı.
Türkiye’de neredeyse 12 Eylül askeri yönetiminin simgesi durumuna dönüşmüş olan ve 1980-84 yılları arasında yaşanılan vahşet öyküleriyle ünlenen Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde onlarca kişinin yaşamını yitirdiği, binlerce kişinin işkence gördüğü olaylarla ilgili bir ’Gerçekleri Araştırma ve Adalet Komisyonu’nun kurulduğu açıklanacaktı 12 Eylül’ün 27. yıldönümünde, Diyarbakır Cezaevi önünde. Bu çağrıya 50’ye yakın aydın olumlu yanıt verip Diyarbakır’ın yolunu tuttu önceki gün.
Yolcular arasında eski TİP Milletvekili Tarık Ziya Ekinci, sanatçı Suavi, Prof. Şebnem Korur Fincancı, avukat Fikret İlkiz ve Fethiye Çetin, Prof. Nesrin Sungur, Prof. Erol Katırcıoğlu, Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Kazım Genç, PEN Türkiye Merkezi Başkanı Tarık Günersel, yazar Ayşegül Devecioğlu ve Ayşe Berktay, Nazım Alpman, Ece Temelkuran, Berat Günçıkan, Şanar Yurdatapan da vardı.
Diyarbakır Cezaevi’nin önünde katılımcılar adına bir açıklama yapan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, "Buraya darbeden tam 27 yıl sonra gelebildik" derken, 12 Eylül öncesi ve sonrasında işkence görenleri, yakınları kaybolanları tanıklığa davet etti. İstanbul’dan gelenlerin kimi, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşamını yitirenlerin mezarını ziyaret etti; kimi yakınlarını kaybeden ailelere gitti. Herkes insanın içini acıtan, cezaeviyle, işkenceyle, ölümle, yoksullukla, acıyla, özlemle dolu tanıklıklarını aktardı heyete... Eski bakan ve milletvekili Nurettin Yılmaz anlatırken gözyaşlarını tutamadı, dinleyenleri de ağlattı. Yılmaz bu anlattıklarını bir kitapta toplamıştı; kısa süre sonra yayınlanacaktı.
Diyarbakır’da yakalara, Fransız yazar Emile Zola’nın bir sözünün yazılı olduğu kokartları asmışlardı. Bu Zola’nın ’Dreyfus Olayı’yla ilgili bir sözüydü ve 1890’lara ait bu söz bugün bile geçerliydi:
"Gerçek yürüyor ve hiçbir şey onu durduramayacaktır."
GÜNÜN SÖZÜ
"SOL, anayasa sürecini AKP’ye bırakamaz."
(Prof. Mithat Sancar)
Mesaj Panosu
ÇAĞDAŞ RAMAZAN- Bahçeşeşehir Belediyesi, AKP’li belediyelerin klasik ramazan anlayışının dışında ’kültür, sanat ve eğlence’ ağırlıklı bir etkinliğe damgasını vuruyor. 30 gün sürecek ’Ramazan Geceleri Etkinlikleri’nin ilk gösterisi bugün 20.00’de Gölet bahçesinde (Bahçeşehir Park) ’ışık şovu’ ile başlayacak ve Anadolu Ateşi’nin gösterisi ile süreek. Belediye Başkanı Kemal Aydın "Geleceğin kent yaşamını şimdiden oluşturduğunuz Bahçeşehir sakinlerimize iftardan sonra ilginç ramazan programları sunuyoruz; Burak Kunt, Haldun Dormen’in yönettiği ’Folklorika’dan Karagöz-Hacivat’a, kukla gösterilerine; Keremcem’den Volkan Konak’a, Reyhan Karaca’dan Murat Boz’a kadar... İtalyan Fmorilegio Sirki’ni de konuk ediyoruz" diyor.
BEDAŞ ve JENERATÖR- Zekeriyaköy’de oturuyorum. İki günde bir elektrik kesiliyor; hem de 24 saat... Baktık, usandık. Halimizi düşünün. Kesintilerin olduğu gün bir bakıyoruz, posta kutularımızda jeneratör broşürleri konuluyor. İnsan haklı olarak düşünüyor; Boğaziçi Elektrik (BEDAŞ), jeneratör üreticileri ile ortak mı çalışıyor? Bir araştırma yapılsa, elektriğin kesildiği yerlerde ne kadar jeneratör satılmış acaba? G.K.
IŞIK Üniversitesi’nin Şile kampusunda 15-17 Eylül tarihlerinde düzenlenen ’Göç ve Kültür Sempozumu’nda Nermin Abadan Unat, Kemal Karpat, Tarhan Erdem, Kemal Kirişçi, Taner Timur, Rıfat Bali gibi isimlerin katılacak. (0532-366 65 51)
Paylaş