Paylaş
Uluslararası ödüllü ilk Türk filmi ‘Susuz Yaz’ın çekildiği yer, tiyatrosu ile dünyaya örnek olan köy, üretici dayanışmasının yaşam standardını nasıl artıracağını en iyi şekilde gözler önüne seren kooperatifçilikte 50. yılını kutlayan İzmir Urla’nın şirin köyü Bademler...
CHP İzmir İl Başkanlığı, BM’nin 2012 yılını Dünya Kooperatifçilik yılı ilan etmesiyle Urla Bademler Köyü meydanında, kooperatif temsilcileri, milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılımıyla üreticilerle buluştu. Bir yandan kooperatifçiliğin geleceği konuşuldu, diğer yandan köylü kadınların yaptığı keşkekler, gözlemeler yendi.
Yoğun bir katılımın olduğu kutlamada Tariş Zeytinyağı Birliği standı, Köy-Koop standı ve Seferihisar Mandalina Üreticileri Birliği’nin standı görülmeye değerdi. Türkiye’de tek tiyatro salonuna sahip olan, sanata düşkünlüğüyle bilinen Bademler içinden bir halk önderi, siyasetçi, eski Gümrük ve Tekel Bakanı Mahmut Türkmenoğlu’nu çıkarmanın haklı gururunu da taşıyor. Ölümünün 20. yılında yerel kalkınma modelinde örnek gösterilen Türkmenoğlu’nu CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Mutlu Akpınar toplantıda yaptığı konuşmada anlattı:
“Türkmenoğlu (1974’te Gümrük ve Tekel Bakanı oldu), 1960’lı yıllarda Türkiye’nin ve dünyanın gündeminde olan toplum kalkınması modelinin yerel önderidir. Bademler Köyü kooperatifcilikte, hem kırsal alanda kooperatifçiliği uygulamak isteyenler için, hem de kırsal alandaki bu gelişmeleri engellemek isteyenlerin yararlanabileceği bir örnektir.”
Dünyanın kalkınmış ülkelerinde her alanda kooperatifler önemliyken, ülkemizde kooperatiflerin tabelarının kalması hiç de iç açıcı bir durum olmasa gerek.
Mandalina nasıl yenir
İkİncİ etkinlik... İzmir’e bağlı Seferihisar Belediyesi tarafından düzenlenen Mandalina Şenliği’nde ilginç bir tüketici birlikteliği ile karşılaştık. Mandalina bölgeye 30 milyon TL’lik bir katkı sağlıyor. Seferihisar’da özel sektör paketlemede başarılı olamayınca belediye bu tesisi 1.8 milyon TL’ye satın almış. Küçük işlerden büyük projeler yaratan (‘Sakin Şehir’ gibi...) Belediye Başkanı Tunç Soyer, tesisi hemen Mandalina Üreticileri Birliği’ne devretmiş. Önceki gün bu konuda anlamlı bir tören vardı. CHP’nin tarım kökenli Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “En doğru tarımı küçük üretici yapabilir” diyerek Belediye Başkanı Soyer’i övdü; ”Soyer, laikliğin arkasına sığınan bir belediye başkanı değil. Kendisine belediyeden kalan 29 milyon TL’lik borçtan hiç yakınmadı, bunun da büyük bölümünü kapattı” dedi. CHP’li vekiller arasında en çok ilgi gören Şafak Pavey oldu. Tesiste 100’e yakın kadın çalışıyor. Bu sezonun ilk ihracatı Sırbistan’a yapıldı. Tesis bölgedeki mandalina üretiminin üçte birini -45 bin ton- işleyecek. Tunç Soyer, “Üreticinin işletme sayesinde emeğinin hak ettiği bedeli alacağını”, çünkü ‘Seferihisar’ markasıyla yeni pazarlara girdiklerini söyledi. Soyer ”Mandalinanın, soyulduktan sonra olduğu gibi lifiyle yenmesi gerektir çünkü bağırsakları çalıştırıyor” diye ekledi.
Başarılı üretici, güzellik yarışması, karikatür yarışmaları gibi etkinlikler Edip Akbayram’ın muhteşem konseri ile bitti.
‘Temcit pilavı gibi...’
ATATÜRK bu milletin hafızasından silinmek isteniyor. Bir silebilseler her şeyi başaracaklar. Ne diyor Atatürk;
“Benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”
İkisi birbirini tamamlayan unsurlar.
Dersim üzerinden CHP mahkûm edilebilse, Atatürk te mahkûm edilecek.
1937 ve 1938 Dersim İsyanı’nda tek parti CHP olsa da parti içerisinde derin görüş ve ideolojik ayrılıklar söz konusu.
1937 isyanında İsmet İnönü Başbakan.
1938 isyanında Celal Bayar.
Adnan Menderes’in de genel başkanlığını yaptığı DP’nin kurucusu ve ilk genel başkanı Celal Bayar. 27 Mayıs sonrası DP’in devamı ise Süleyman Demirel’in AP’si... Fazla söze gerek yok; bugün bu partilerin devamı olan partiler herkesin malumu.
Niye dedik bunu? Başbakan demiş ya:
“CHP Genel Başkanı, Seyit Rıza olmak yerine onun izinden gitmek yerine işbirlikçilerle yürümeyi Dersim’in üzerini örtmeyi tercih etmiştir.
Ortadaki patolojik vaka budur. Biz böyle bir köksüzlük içinde değiliz. Biz ecdadımıza sahip çıkarız. Bu hareketin CHP´den ayrıldığı en temel fark budur.”
Seyit Rıza’nın izinden gitmekle Abdullah Öcalan’ın izinden gitmek arasında ne fark vardır. Kürdistan hayaliyle hareket etmedi mi?
Ömer Mustafa BOYUER
Makine Mühehdisi
Boğaziçi yağmaya açılıyor
İBB Meclisi’nde bir konuşma yapan Büyükşehir/Beşiktaş’ın CHP üyesi, mimar Bülent Tatar, belediyenin birçok projede devre dışı kaldığını belirterek “Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün yetkilerinin de elinden alınacağını, bu konuda yeni bir yönetmelik hazırlandığını” öne sürdü. Tatar’ın iddiaları çarpıcı:
“Eğer bu haber doğru ise tüm yeşil alanların %30’u imara açılacak. Boğaz’da yıllardır, yani 1983’e kadar atadan-dededen imar hakları olanların imarlı yerlerinin sıkıntısı devam edecek. İki yıldır meçhul kişiler Boğaz’daki yeşil alanları satın alıyor. Galiba sebebi ortaya çıkmaya başladı, haber doğru ise arsalarını satanlara yazık oldu, bilerek alanların vicdanına ne olur bilemiyorum.
- Bu çalışmalardan Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’ın haberi var mı? Yoksa yetkileri yine by-pass mı ediliyor? Çalışmalar ne durumda ve hangi aşamada?
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili dört ilçe olan: Beşiktaş, Sarıyer, Beykoz ve Üsküdar ilçelerinin görüşleri alınmadan yeni yönetmelik yapılır mı?”
Çiçek’e teşekkür
“TBMM müşavirleri olarak bizlerin şikâyetini cevaplayan Başkanımız Cemil Çiçek’e teşekkür ederiz. Ama Yılmaz Şener düzenini devam ettiriyor. Bakalım Sayın Çiçek’in gösterdiği nezaketi İBB Başkanı Kadir Topbaş da gösterip sizi arayacak ve bilgi verecek mi?”
Paylaş