Yeni üniversitelerde tarikat-cemaat savaşı

İlginçtir... 523 aday yeni 23 üniversiteye rektör olmak için YÖK’e başvurdu. Dünden itibaren Ağrı İbrahim Çeçen, Ardahan, Bitlis Eren, Hakkári ve Siirt adayları dinlendi. 8 Ağustos’a kadar da Tunceli, Kilis, Mardin, Artvin, Çoruh, Kırklareli, Iğdır, Çankırı, Muş, Nevşehir, Bayburt, Gümüşhane, Batman, Osmaniye, Bingöl, Karamanoğlu Mehmet Bey, Yalova, Şırnak ve Bartın’ın adayları dinlenecek.

Rekor şekilde yaklaşık 70 adayın başvurduğu Yalova Üniversitesi’nin adaylarının dinlenmesine bir gün (7 Ağustos) ayrılması dikkat çekiyor.

Kulislere dönersek...

Samsun’dan geçen dönem AKP’nin milletvekili aday adayı olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Said Bilgiç, seçime üç gün kala Hüseyin Akan’ın (ismi Köşk’e 2. sıradan gitti) lehine çekilmiş, buna bir anlam verilmemişti. Prof. Bilgiç’e, Yalova Rektörlüğü sözü verilmesinden ötürü Samsun adaylığından çekildiği ve böylece muhafazakár Akan’ın oyunu ikiye katladığı öne sürülüyor.

AKP içinde aday belirlemekle görevlendirildikleri öne sürülen ’üç ismin’, Bilgiç’in ismini öne çıkartırken, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, Van Yüzyıl Üniversitesi’nden yakın bir arkadaşını Yalova’ya önerdiği YÖK kulislerinde konuşuluyor.

HASANKEYF FAKTÖRÜ

Ankara-Batman hattında bilinenler de bir başka gerçeği ortaya koyuyor. Batman’daki rektör başvurularının 14 olduğu bildirildi. Batman Valisi Recep Kızılcık’ın, rektörlüğe Elazığ Fırat Üniversitesi’nden Mustafa Arslan’ın atanması için büyük gayret gösterdiği biliniyor.

Arslan, ’Süleymancı’ olarak nitelendiriliyor. Buna karşılık Fethullahçılar ise yine Elazığ’dan Vehbi Çelik’in ismi üzerinde kulis yapıyorlar. AKP’ye yakın DTP’lilerin de, Konya Selçuk Üniversitesi’nden Abdüsselam Uluçam’ın Batman Üniversitesi Rektörlüğü’ne yakışacağını öne sürüyorlar. Uluçam, aynı zamanda Hasankeyf kazılarını yürütüyor.

Rektörlük atamaları için bunun gibi birçok bilgiler ve belgeler ortalıkta dolaşıyor.

AKP, tarikat ve cemaat yandaşları, yeni üniversiteleri ele geçirmek için inanılmaz bir ’savaşım’ veriyorlar.

Üniversite kurmak demek bir yerde bina, arsa, masa, sandalye, ulaşım ve kadro demek... Ve en önemlisi de ihale demek!

Evet... Ergenekon iddianamesi, AKP’nin kapatılması ile ilgili davanın başlaması ve Güngören’deki hain saldırı arasında üniversite kaleleri bir bir düşmeye başlıyor.

Süleymancı, Nurcu, Nakşi, Fethullahçı, Menzilci, 40. Hocacı mı isterseniz, buyrun seçin, hepsi var!..

Ergenekon takipte ’Güngören’ nerede

POLİS nerede? AKP’nin PKK diye bir sorunu var mı?

Amerika’nın ve Avrupa’nın AKP iktidarını neden desteklediğini bilmeyenler ya olanları takip etmiyorlar, ya çok cahiller, ya da vurdumduymazlar.

PKK sorunu tamamen ordumuzun üzerine yıkılmıştır. Ordumuz şehirlerde sivil iktidardan yeterince istihbarat alabiliyor mu?

Ergenekon iddianamesinde 1500 sayfaya yakın telefon dinlemesi yapan, karı koca arasındaki konuşmaları dinleyen İstanbul Emniyeti acaba ’Güngören katliamı’nı neden önceden dinlememiştir. Ergenekon’da içi boş bombaları bile delil olarak toplayanlar Güngören’de nerede idiler?

Gece yarısı rektörleri, siyasileri, bilim insanlarını toplamak için harcadıkları enerjiyi neden Güngören katilleri için harcamadılar?

Dertleri PKK değil, Ergenekon’dur. Ulusalcılığı terör kapsamına alanlar PKK ile savaşamazlar.

PKK ile mücadele edenleri hapse, PKK’lıları Meclis’e taşıyanlar PKK ile savaşmazlar.

Güngören bu hükümetin büyük başarısızlığıdır.

AKP kalırsa Türkiye kalmayacak.

Bülent ESİNOĞLU

YÖK gizli oylamayı nasıl yapıyor

YÖK Genel Kurulu’nda yasaya göre, 21 üye bulunması gerekiyor. Ancak Prof. Celal Şengör’ün ataması yapılmadığı için seçimler başkan dahil 20 üye ile yapılıyor. YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan’ın ekibi 11 üye ile çoğunluğu elinde bulunduruyor. Cumhurbaşkanı Sezer’in atadığı ve Üniversitelerarası Kurul kontenjanından gelenlerin sayısı ise 9’da kalıyor.

Rektörlük seçiminde bir adayın isminin 1. sırada Çankaya Köşkü’ne gönderilmesi için 21 üyeden 11’inin oyunu alması gerekiyor. Son tablo ile Özcan’ın ekibi ne derse oluyor.

Bu arada YÖK, rektörlük seçimleri ile ilgili çıkan tartışmalar üzerine ilk kez gizli oylama sonuçlarını açıklamak zorunda kaldı. Sonuçlar bazı adayları şaşırttı. "Ben en yüksek oyu almama rağmen ismim ilk sırada yer almadı" diye itiraz edenler oldu. Bu tartışmalı konuyu Ankara Büromuzdan Esra Kaya’ya sorduk. Kaya, uygulama ile ilgili olarak bize şu bilgiyi verdi:

"YÖK Genel Kurulu’nda oylamalar yasa gereği gizli olarak yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı’na gidecek listenin 1., 2. ve 3. sırası için ayrı ayrı oylama yapılıyor. Buna göre 1. sırada Köşk’e gönderilmesi için bir adayın 11 oy alması gerekiyor. Üç turda 11 oy alan aday olmazsa 4. tur oylama yapılıyor ve en fazla oy alan aday 1. sıraya yerleşiyor. 1. sıra belirlendikten sonra 1. gelen adayın ismi listeden çıkartılarak Köşk listesinin 2. sırası için ayrı bir oylama yapılıyor. 11 oy alan adayın ismi 2. sırada Köşk’e gönderiliyor. Örneğin, Gazi Üniversitesi’nin 1. sıra oylamasında mevcut Rektör Kadri Yamaç 11 oyu sağlayamazken; Rıza Ayhan 17 oyla 1. sırada, Hasan Biri 10 oyla 2. sırada, Eyüp Bedir de 13 oyla 3. sırada yer aldılar.