‘Yazım kılavuzuna veda mı?’

Nusret Ertürk, “Yazım kılavuzuna veda mı?” başlıklı yazısında “Yazım kılavuzu dilimizin anayasasıdır” diyor. TDK’nın anlaşılmayan bir yaklaşımla artık yazım kılavuzu yayımlanmaması kararını, Türkçe sevdalısı yazar Attila Aşut’un yazısından öğrendiğini ve çok üzüldüğünü söylüyor. 9 Haziran tarihli Cumhuriyet’teki yazısında Ertürk, 12 Eylül’de Atatürk’ün kurduğu kurumların başına gelenleri hatırlatarak “Şimdi dilde benzeri mi yapılmak isteniyor? Sadece adıyla yaşayan Atatürk’ün kurduğu TDK, tümüyle yok edilmek mi isteniyor?” diye soruyor.

Haberin Devamı

Atatürk’ün üzerinde titrediği konulardan birinin dilimiz Türkçe’nin kendi benliğine kavuşması, güzelleşmesi, zenginleşmesi olduğunu söyleyen Ertürk, onun dilimiz için söylediği unutulmaz özdeyişi hatırlatıyor: “‘Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır’. 1932’de TDK kurulur. Özgürce çalışabilmesi için yönetime bağlanmaz. Atatürk, TDK’nın harcamalarını kendi gelirlerinden karşılanması için bir vasiyetname düzenletir.”

TDK, 1983 yılında Kenan Evren tarafından bir devlet dairesine dönüştürülürken, o amaçları benimsemiş kişilerce Dil Derneği’nin kurulduğunu ve eski TDK’nın boşluğunu doldurmaya çalışıldığını anlatan Nusret Ertürk, Konfüçyüs’e (551-479) söz verilmezse konunun eksik kalacağını anlatıyor:

Haberin Devamı

Bilgeye sorarlar: “Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsanız ilk ne yaparsınız?”             

Konfüçyüs, “İlk dilden başlarım” diye söze girer:

“Çünkü dil kusurlu olursa sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa yapılması gereken işler doğru yapılamaz. Görevler yapılmazsa töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Halk şaşkınlık içine düşer. Hiçbir şey dil kadar önemli değildir.”

Anlaşıldı mı? TDK yöneticileri, onlara emir verenler, yazım kılavuzunu basmamakla ne yapmak istiyor.

GÜNÜN SÖZÜ

PARTİ KOLLUĞU

“BEKÇİ Yasası’nın birçok maddesi Anayasa’ya aykırıdır. Teklifteki birçok düzenleme, hukuki belirsizlik ve güvenlik ilkelerine aykırıdır ve keyifli durumlar yaratmaya elverişlidir, bu şekliyle ‘parti kolluğu’ yaratma tehlikesi de açıktır.”

Prof. Dr. İbrahim KABOĞLU

CHP’NİN ‘DERİN’ SESSİZLERİNE...

ANTALYA’nın halkın ulaşabildiği son kalan kıyılarında da bu günlerde bir talan söz konusu. Serik’in Belek ve Kadriye kıyıları, Olimpos, Manavgat Çayı’nın denize döküldüğü Ulualan bölgesi... Tüm doğallığını koruyan Gazipaşa’nın sit alanı, eşsiz kıyıları. Halk, Anayasa’da da belirtildiği gibi, son kalan kıyılarını korumak için mücadele ediyor.

Ama nasıl oluyorsa, CHP’li Manavgat Belediye Başkanı, çok haklı bir şekilde tehlikeyi fark edip halkı, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, partileri ilk toplantıya çağıran, bir platform kurulmasını isteyen ve tüm kuruluşları bu planlamaya dava açmaya davet eden oluyor da benzer bir planlama süreci ile kıyıları halkın elinden alınacak olan yine CHP’li Gazipaşa Belediye Başkanı yapılan planlamayı savunabiliyor, halkın kurduğu platforma ateş püskürebiliyor, “bunlar”, “platformcular”, “Boş konuşuyorlar” gibi yakışıksız tabirleri kıyılarını korumaya çalışan bölge halkı için kullanabiliyor?

Haberin Devamı

CHP Antalya vekilleri, örgüt başkanlığı Manavgat’taki basın açıklamalarında doğru olarak halkın yanında oluyor da Gazipaşa için neden tek kelime etmiyorlar? Adını bizzat Atatürk’ün verdiği ilçe halkını neden yalnız bırakıyorlar? “Yanlışı bizden biri yapıyorsa sessiz kalırız” durumudur bu. Gazipaşa kıyılarında, Antalya Mimarlar Odası ile birlikte ‘Gazipaşa Hepimizin Platformu’ üyelerinin dava açtığı bu planlamayı savunuyorsanız da bir açıklama yapın, ama bu derin sessizlik niye sayın CHP seçilmişleri?

SEFERİHİSAR HEP HEDEFTE!

İZMİR, sahilleri herkesçe kullanılan şanslı şehirlerden biri. Seferihisar ise yazlıkçıları ve artan daimi nüfusuyla hızla gelişen bir ilçe. Akarca’da planlanan balıkçı barınağı projesinden önce Ürkmez’de halk plajında deniz dolgusu yapılarak 764 teknenin bağlanacağı büyük bir liman projesi yapılmak istendi. Durum ilginç, çünkü Akarca’dan önce planlanan bu projede ÇED olumlu raporu alınmıştı. Bölge sakinleri birlik olup direndi, imza kampanyası sonucunda dönemin Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in desteği ve avukat Şehrazat Mercan’ın davayı üstlenmesiyle başlayan hukuk mücadelesini kazandılar. Bugün yine büyük bir balıkçı barınağı ve büyük teknelerin ihtiyacını karşılayacak devasa bir proje... Yer ise yine Seferihisar beldesi, sadece plaj farklı. Akarcayı Koruyanlar Platformu ne yapsın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e mi, yeni gelen vali Yavuz Selim Köşger’e mi, yoksa bakan Adil Karaismailoğlu’na mı başvursunlar! Yoksa sokağa dökülüp yürüsünler mi?

Haberin Devamı

DÜZELTME

DÜNKÜ yazımızda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’ün “Türkiye’de tıp okuduğunu” yazmıştık. İstanbul Darülfünun Tıp Fakültesi’nin birinci sınıfını tamamladıktan sonra okulla ilişkisini kesip önce Fransa, sonra İsviçre’ye giderek Lozan Üniversitesi’nde tıp öğrenimini tamamlamıştır. Prof. Dr. Adem Güler’e teşekkür ederiz.

BİLİYOR MUSUNUZ?

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, Meclis’te Hal Yasası’nın değiştirilmesi için çağrı yaptığını; tarımda ithalatın yasaklanıp ihracatın önünün açılmasını isteyerek, üreten ve tüketenin zarar etmediği bir sistemin kurulmasını talep ettiğini...

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı’nın bakan Adil Karaismailoğlu’na “Salgın nedeniyle çalışmayan servis esnafına destek paketi çalışmaları yapılmakta mıdır?” diye sorduğunu...

Haberin Devamı

METROPOLL Araştırma Şirketi Başkanı Prof. Dr. Özer Sencar’ın, “Önceki üç aya oranla iktidar oyları %3 geriledi. Buna karşın muhalefet partileri de oylarını yükseltemiyor. Yani hem AKP-MHP, CHP-İYİ Parti oylarını artıramadı. AKP’nin oyu mayısta yüzde 30.7’ye düştü” açıklamasını yaptığını...

Yazarın Tüm Yazıları