Paylaş
Dayıoğlu, önce bir dizide geçen sahnelerden (Neflix, Kulüp dizisi) sonra HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın “Hesaplaşılsın” çıkışı ve en son CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Varlık Vergisi’nin altında inim inim inleyen azınlıklarla helalleşeceğiz” söylemi sonrası bazı gazetelerde de aynı kalemden çıkmış, yanlı yayınlarla gerçeği saptırma yarışı başladığını belirterek “Cumhuriyet tarihinde önemli bir yeri olan Varlık Vergisi’nin nedenlerinin ve sonuçlarının popülist politikalara feda edilmemesi için bazı gerçekleri bilmekte fayda var. Gelin hep birlikte bu gerçekleri inceleyelim” diyor. Dayıoğlu’nun yazısından önemli bir bölümü özetliyoruz:
“114 bin 368 kişiden yaklaşık 315 milyon TL vergi geliri sağlandı. Bu miktar o dönemdeki bütçenin yüzde 80’ine denkti. Peki, vergiyi ödeyenler kimlerdi?
O yıllarda, büyük işletmeler genellikle İstanbul’daydı. İstanbul’daki mükelleflerin de yüzde 87’sini gayrimüslim ve yabancılar oluşturuyordu. Verginin 30 milyon lirasını yabancılar, 70 milyon lirasını İstanbul’da yaşayan azınlıklar ve 215 milyon liranın neredeyse tamamını İstanbul ve Anadolu’da yaşayan Türkler vermiştir. Yani verginin büyük bölümünün gayrimüslimlere ödetildiği doğru değildir.
Varlık Vergisi konusunda yapılan tartışmalar çoğu zaman yanlış ve kasıtlıdır. Varlık Vergisi’nden bahsedenler nedense savaş yıllarında bütçeye 226 milyon TL gelir getirmiş, fakir köylüden ve çiftçiden alınmış Toprak Mahsulleri Vergisi’nden bahsetmezler. Ya da adı Hayvanlar Vergisi olan ve yine fakir köylünün hayvanından toplanan 135 milyon TL’den bahsetmezler.”
DRONE’LAR NEDEN KAYBOLUYOR
SON yıllarda Türkiye’de amatör veya profesyonel amaçlı, havadan görüntü alabilen drone kullanımı hızla arttı. Hatta Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü uzaktan sınavla lisans da veriyor. Drone pilotlarının yeni şikâyeti ise elektronik karıştırma.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde özel izinle yapılan çekimlerde drone’lar elektronik karıştırma nedeniyle kontrolden çıkıyor. Ya düşüyor ya da başka yöne doğru pili bitinceye kadar uçuyor. Binlerce dolarlık fiyatlara kadar çıkan drone’lar zarar görüyor. Daha da kötüsü, birinin başına veya başka bir yere düşse oluşabilecek zarar!
GPS olarak adlandırılan Küresel Konumlandırma Sistemi’nde aynı askeri sistemlerde olduğu gibi dost-düşman ayrımının yapılması ve düzenlemeye gidilmesi şart.
Tolga ÖZBEK
PARKI TİCARETHANE YAPTILAR
ÜSKÜDAR’ın Kandilli Mahallesi sakinleriyiz. Mahallemizin ‘Kapamacı Meydanı’nda bulunan tek basket sahası ve tek çocuk parkının, vakıflardan özel bir işyerine kiralandığını duyduk. Yaklaşık yüz yıllık tek parkımız nasıl olur da bir ticarethaneye dönüştürülür, anlamak mümkün değil. Üsküdar Belediyesi’nin emekle ve halkın paralarıyla özenle düzeltip yenilediği, yıllardır her türlü spor, dinlenme ve oyun alanı olarak kullanılmakta olan parkımız nasıl olur da yıkılmak üzere kiralanır? Başka bir yeşil alanımız, deprem toplanma alanımız, nefes alanımız artık mevcut değildir.
Gülçin ATICI-Kandillililer adına
KAÇAK MEYVE FİDANI SORU OLDU
“BASINDA yer alan haberlere göre son yıllarda ülkemize kaçak olan sokulmak istenen ürünlerden biri de meyve fidanlarıdır. Zararlıların ülkemize girişinin önlenmesi ve ülkemizde fidan üreticiliği yapan yurttaşlarımızın korunması, meyveciliğimiz açısından büyük önem taşıdığından, aşağıdaki sorularımın Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından yanıtlanmasını istiyorum” diyen Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu’nun soruları şöyle: “2020 yılı ve 2021 yılının ilk 10 ayında ülkemize yasa dışı yollardan sokulmak istenen kaç kök fidan ele geçirilmiştir? Bu fidanların miktar ve türleri nedir; hangi işleme tabi tutulmaktadır? Bu kişiler için hangi yasal işlem yapılmıştır?”
CHP’Lİ 7 BELEDİYE BAŞKANI KKTC’DE
CHP’nin 7 büyükşehir (İstanbul, İzmir, Hatay, Antalya, Adana, Aydın ve Mersin) belediye başkanı, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun talimatı doğrultusunda, Seyit Torun’un başkanlığındaki bir heyet olarak KKTC’de temaslarda bulundu. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan iktidar ve muhalefet partisi liderlerine kadar birçok siyasetçi ile bir araya geldiler. Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ı da anıtmezarları başında andılar.
ALMANYA GEÇ Mİ KALDI?
ALMANYA’da koronavirüs enfeksiyonuna bağlı olarak hayatını kaybedenlerin sayısı önceki gün itibarıyla 266 daha artarak 98.544’e yükseldi. Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen’in dün verdiği bilgiye göre, koronaya kurban gidenler arasında 2.870 de Türk vatandaşı bulunuyor. Bunlar Türk vatandaşı veya çifte vatandaş. Ölümün tabii ki vatandaşlığı olmaz. Almanya dördüncü dalgada frene basmakta geç mi kaldı? Bu tartışılıyor.
Felsefi antropolojinin kurucusu Helmuth Plessner’in 1959’da yazdığı ‘Gecikmiş Millet’ (Verspaetete Nation), Alman ulusu ile ilgili en önemli felsefe kitaplarından biridir. 1959’dan beri felsefe, tarih, sosyoloji çevrelerinde tartışılıp üzerinde çok sayıda kitap, makale yazılmıştır. Tartışma şimdi de sürmektedir. Eserin anafikri ancak 1871’de bir birlik sağlayan Almanya’nın gecikmeyle bir millet olabildiğidir. Bu gecikmenin daha sonra Almanya’nın karşılaştığı felaketlerin sebebi olabileceği tezi savunulur. Acaba Almanya şimdi yine mi gecikti?
BİLİYOR MUSUNUZ?
Rotary Örsçelik Balkan Kısa Film Yarışması 2022
ROTARY Örsçelik Balkan Kısa Film Yarışması 2022’nin, ‘Kızlarımız Yarınlarımız’ mottosuyla gerçekleştirileceğini, ödül töreni Nisan 2022’de yapılacak yarışmaya son başvuru tarihinin 25 Mart 2022 olarak belirlendiğini, birinci olacak kısa filme 10.000 TL, ikinciye 5.000 TL, üçüncüye 3.000 TL para ödülü verileceğini (rkf.rotary2420.org)...
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü” için yaptığı konuşmada; “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini destekleyen, derinleştiren, normalleştiren her icraat ve söylem, kadına yönelik şiddetin önünü açmaya devam ediyor. Nafaka hakkının tartışılması, 6284 Sayılı Şiddeti Önleme Yasası’nda ‘reform’ tartışmaları şiddeti yeniden üretiyor. DİSK olarak diyoruz ki; ILO 190 sayılı ‘İşyerinde Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi’ hükümet tarafından hızla onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır” dediğini...
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in, İstanbul Fikirtepe başta olmak üzere birçok alanda yapılan denetimsiz ve kontrolsüz yıkımların ardından oluşan, kanserojen etkisi olan asbest maddesinin çevreye yayılma tehlikesini Meclis gündemine taşıdığını...
Paylaş