Paylaş
Altaylı’ya göre, hediye edilen saatin fiyatı 300 bin Euro...
“Bu model, zaten yeterince pahalı olan Patek Philippe saatlerinin en pahalısı değil, pahalılıkta 3. model... Ondan daha pahalı iki Tourbillon’u daha var Patek’in... Biri 3939 referans numaralı Minute Repeater Tourbilen... Yaklaşık 1 milyon Euro civarında bir fiyata sahiptir ve bulunması çok zor, çok sade ve çok güzel bir saattir.”
Bir dostumuz haber verdi; “Reza Zarrab, bakana ucuz saat almış!” diye takıldı. “Ben bu 1 milyon Euro’luk saati Türkiye’de, Başbakanlık Danışmanı Mücahit Arslan’ın sağ kolu Güngör Çepni’nin taktığını öğrendim. Zaten çevresinde bu saatin koleksiyonunu yaptığı biliniyormuş” dedi; “Çepni müthiş bir işadamıdır” diye de ekledi.
-Evet Güngör Çepni kimdir?
-Aile aslen Trabzonludur; daha sonra Erzurum’a yerleşmiştir. Saygın bir CHP’li aile olarak bilinirdi babası... Yıllar önce İstanbul’a göç ettiler ve Suadiye’de otururlar. Güngör Çepni’nin AKP’ye çok yakın bir isim olduğunu söylediler. Zenginliğini anlata anlata bitiremiyorlar. Google’dan bakınca annesi adına Kurtköy’de yaptırdığı ‘butik’ Aynur Cepni Camisi... En önemlisi de, 2001 yılında AKP daha kurulmadan önce Başbakan’a Kalamış Develi’de verdiği kahvaltı ve ondan sonra da ekonomik yönden yükselişe geçiyor. Bu konudaki haberin gayet ilginç olduğu görülüyor.
-Bugün ne yapıyor Çepni?
-Başarılı bir iş dünyası olduğu anlaşılıyor. 2000’lerde Yunus Ağar’la hastanelere medikal malzeme sattığını biliyoruz. Olağandışı bir durumu olmayan ‘küçük esnaf’ diye nitelendirilebilir. AKP kurulduktan sonra işleri büyüyor. Şimdi ‘Standart Bio’ adlı bir firması dikkat çekiyor... Ticaret siciline göre, kardeşi Tuncay Çepni ve Halil Mehmet Çınar’la ile ortak gözüküyor. 1985’te kurulan bu firmanın adı Standart Bio Makina, Ekipman, İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti... Güngör Çepni daha sonra bu şirkete ortak oluyor. Şirketin ismi TOMA’ların ithalatçısı olmasından sonra gündeme geliyor. Ayrıca ordunun tank, tüfek, mühimmat gibi ihtiyaçları, asfalt malzemeleri, belediyelerin kar temizleme araçları, yangın söndürme uçakları, polis panzerlerine kadar uzanan yabancı firmalardan oluşan geniş bir bayilik ağı var.
Güngör Çepni’nin, internet sitesindeki firmalarına bakıldığında, İngilizce olarak kendilerini “Türkiye’deki savunma ve endüstri projeleri için güçlü ortağınız” diye tanıtması dikkat çekiyor. 15 adet devlet kurumunu (yani devleti) referans gösteriyor.
Çepni’nin AKP’de geniş bir dost çevresi de bulunuyor.
29 Ekim 1923 doğumlu Kore gazisi vefat etti
KORE’de efsanevi Kunuri Savaşı gazilerinden (1950) E. Kd. Bçvş. Hacı İsmail Mercan (91) vefat etti.
Cenazesi bugün Levent Camisi’nden öğle namazı sonrasında Zincirlikuyu Aile Kabristanı’na defnedilecek.
Mercan, Cumhuriyet’in ilan edildiği 29 Ekim 1923’de Sapanca’da doğdu. TBMM kararıyla ismen istihkâm bölük astsubayı olarak Kore’ye tayin edildi. Kunuri Savaşı’na katılan 142 Türk askeri arasından sağ olarak ülkesine dönen 57 asker arasında yer aldı. Geri kalanların hepsi şehit oldu. Yaralandığından iki yıl Tokyo’da tedavi gördü. ‘ABD Kore Harbi Mümtaz Birlik Nişanı’nı aldı; bu ödülü o zaman Amerika’nın ünlü ‘komünist avcısı’ senatör McCarthy tarafından verildi.
Eski Bakan Saadettin Tantan ve eski Milletvekili ve Gazeteci Nazif Okumuş’un yakın akrabası olan 15 yıl kadar önce savaş zamanında subay olan ve daha sonra Kore Cumhurbaşkanı olan San-Hoon Lee tarafından, “Özgür ülkemizin yeniden kurulması için fedakârlığınızın hatırasını kalbimizde daima muhafaza edeceğiz” denilerek İsmail Mercan’a savaşta gösterdiği başarılardan ötürü ‘Barış Büyükelçisi’ unvanı verildi. Hacı Mercan köyünün kurucusu olan Mercan’ın cenazesi bugün Levent Camisi’ndeki öğle namazı sonrasında Zincirlikuyu Aile Kabristanı’na defnedilecek.
Neyi paylaşamıyoruz?
ALMAN şair, filozof, tarihçi Friedrich von Schiller, en önemli Alman dram yazarıdır. Yazdığı çoğu tiyatro eseri Alman tiyatrosunda başyapıt niteliğindedir. Schiller doğa tasvirli şiirlerin de şairidir. Ancak asıl alanı düşünsel şiirdir. Dramatik şiirleri en sevilen Alman balatları arasındadır. Schiller; Wieland, Herder ve Goethe ile Weimar klasiğinin en önemli dört yazarından biridir.
Almanya’da 19. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan ‘Romantik Felsefe’ akımının önemli düşünürüdür.
Friedrich Schiller’in 1795’te yazdığı “Bölüşün dünyayı” şiiri bugünleri ne güzel anlatıyor. Alman şair, filozof daha o zaman dünyanın paylaşımında kavga çıkacağını görmüş.
Şiirin ilk dört dizesi şöyle:
Bölüşün Dünyayı
Alın bu dünyayı! diye seslendi bir gün Zeus göklerinden
İnsanlara; alın, sizin
olsun artık
Armağanım olsun sizlere
bu mülk, bu toprak
Ama kardeşçe bölüşün aranızda
Sen de mi Brütüs!...
ERDOĞAN Bayraktar’ın açıklamaları Sayın Başbakan’a sende mi BRÜTÜS dedirtmiştir. Rıdvan BUDAK, -Başbakan bu işten ancak erken baskın seçimle kurtulur. Ahmet ALTAN, -2. soruşturmada büyük kriz: Savcı operasyon istiyor, Emniyet direniyor. Eyüp CAN, -İDRİS Naim Şahin son taklasını attı. Nevzat ÇİÇEK,
-DEMOKRASİLERDE son yolsuzluk olayı her hükümeti götürür. Bu yolsuzluk anlaşılan öyle büyük ki AKP Türkiye’sinde bile aynı sonucu verebilir. Faruk LOĞOĞLU,-YAKINDA Cumhuriyet tarihinin en büyük örgüt soruşturması olacak. Silivri yetmeyecek.?(Ömer TURAN)
|
Çerkez iki kız kardeşin acılı Sarıkamış türküsü
1864 yılında, Ruslar tarafından Anadolu’ya sürülen Çerkeslerin bir bölümü Şarkışla-Pınarbaşı, Gürün arasındaki Uzunyayla’ya yerleştirilir. Sarıkamış Harekatından önce, onların arasından yaklaşık 1500 genç askere alınır. Kimi evlerden altı kardeş birden gider. Sağ olarak dönenlerin sayısı elliyi geçmez. Uzunyayla’nın (Pınarbaşı-Aziziye) Hilmiye köyünde yaşayan Ayşet ve Fatimet adlarında iki kız kardeşin, kendi kardeşleri ve Sarıkamış’ta donarak Şehit düşen Çerkes gençleri için yaktıkları bu hazin türkü, hala Çerkes yaşlılarınca gözyaşları ile dinlenir.
Rusyanın topları
Böğrünüzü kırıp döküyor
Bu sonbaharda dönmezseniz
Gözümüz ümit beslemiyor
Küçük kır atında
Kuyruğu kısa
Ömürleri kısa Çerkes gençleri
Gittiler Karsa
Çavdar çorbası
İçiriyorlar size
Güvencelerimiz Kars’ın bozkırlarına
Kan içirdiniz sizde
Sarıkamışa da
Mermi dökülüyor
Çerkes atlıları
Sarıkamışta dökülüyor
Uzunyayla yılkıları
Çukurova’ya iniyor
Ahret yoluna düştüğünüzü duyanların
Kalpleri sizler için sızlıyor
Aziziye kışlasından
Ordu etrafa taşınıyor
Güvencemiz, sırım gibi gençleri
Top mermileri yıkıyor
Erzurum yazısında
Kar etrafta savrulur
Yazıda kalan güzel vücutlarınız
Kimler tarafından defnolunur
Şu göçmen kuşlar bile
Beraberce geri dönüyorlar
Dönersiniz diye ümit beslerdik
Ümidi bizler tükettik
Paylaş