’Umudum arttı’

Laik Cumhuriyet’e sahipliğini, öyle çeşitli oyunlarla ’köle’ devlet olamayacağını haykırdı.

Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı makamında görmek istemediğini haykırdı.

Gerçekten böyle vakur olduğu kadar da saygın bir uyarı bir mitingi hatırlamıyoruz.

Çok mitingler gördük.

Pek hatırlamasak da Bayar-Menderes’i okuduklarımızla, İnönü’yü, Bölükbaşı’nı, Demirel’i, Ecevit’i, Erbakan’ı, Türkeş’i, Özal’ı, İnönü’yü, Çiller’i, Yılmaz’ı, Baykal’ı ve Bahçeli’yi biliriz.

Çünkü bir çok kez görmüş ve izlemişizdir.

Ecevit’in 1977’deki Taksim mitingini, Uğur Mumcu’nun cenazesi de..,

Olaganüstü bir mitingti ’Cumhuriyet Mitingi’; bütün katılımcılar olgunluk içindeydi. Düğüne gider gibi herkes en temiz elbiselerini giymişlerdi.

Herkes birbirine saygılıydı. Birisi kalabalık içine girerken "Geçebilir miyim?" diye kibarca soruyordu.

Suskun insanlar artık "Laik Türkiye" diye bağırıyorlardı.

Yürekleri bayrak sevgisiyle doluydu. Kendilerinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkmak istiyorlardı.

Ülkesine bu denli sahip çıkan bir başka ülke insanı var mıdır?

Türk halkı bir kez ’uyanıyordu’.

Coşku seli içinde kadınlar öne çıkıyordu.

Mitingte neredeyse yarıya yakını kadın ve kızlarımızdı.

’Kadın olgusu’nu genel seçimlerde de güçlerini göstermeliler o zaman.

Türk kadını laik rejime sahip çıkıyor.

Ama bir gerçek var.

Bir çok insan umudunu yitirmek üzereydi; karamsardı...

Duyarlı vatandaşların gözüne uyku girmiyordu; ülke nereye gidiyor diye.

Umutlandık, artık bizi mutlu ve güzel günler bekliyor; Türkiye’yi de...

Ataleti üzerimizden attık.

Keşke, ’ulusal uyanış’ta Deniz Baykal (CHP) Zeki Sezer (DSP), Prof. Mümtaz Soysal (BCP), Yaşar Okuyan (Hür Parti) ve İlhan Göğüş’ten (SHP) başka siyasetçilerin de böyle bir fotografta yer almaları daha iyi olmaz mıydı?

Umulur ki, AKP iktidarı bu mitingten ders almıştır,

İsmet KAHRAMAN

Sayın Koç, bu klarnetçinin kulağını çeker mi

GEÇEN akşam televizyonu izlerken düşündüm, acaba Hüsnü Şenlendirici adlı klarnet sanatçısının ’bakanlık sanatçısı’ olduğunu kaç kişi biliyordur diye.

Şenlendirici bir anda kamuoyunda öne çıktı, çünkü güncel şarkıları klarneti ile yorumluyordu. Haklı olarak halk tarafından sevildi. Hatta, Mustafa Kandıralı’nın ’varisi’ olarak tanıtıldı.

Ancak bir anda aşkları ve adam dövmesi ve tabanca ile adam yaralaması iddiaları ile ekranlara düştü. Genç yaşta evlendiği karısının feryatları da..

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Egeli (Bergama) hemşehrisi olan Hüsnü Şenlendirici’yi belki de haklı olarak ’bakanlık sanatçısı’ yaptı.

Demek ki yanlış yapmış!

Şenlendirici’ye devlet katında bir paye verilmesi o zaman saygın sanatçılar tarafından eleştirilmişti.

Bu gençin daha ’pişmesi’ gerekiyormuş.

Acaba Atilla Koç bu durum karşısında ne düşünür acaba? Kulağını mı çeker, elinden ödülü mü alır? Çünkü Şenderici’nin bir ders alması gerekiyor.

ADD’nin Ata’ya yazısı

Dosta düşmana gösterdik

’CUMHURİYET Mitingi’nden sonra ADD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Ali Ercan’ın Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

"Aramızdan ayrılışının 24 bin 992’nci gününde huzurunuza hüzün ve utançla geliyoruz. Ne yazık ki, kan ve irfanla kurulan ve Türk gençliğine emanet edilen Cumhuriyete tam anlamıyla sahip çıkılamadı. Küresel sömürü güçlerinin güdümündeki politikalarla borç batağına sürüklenen ülkemizde demokrasi, özgürlükler ve Cumhuriyet’in temel değerleri aşındırıldı, dilimiz yozlaştırıldı. İnanç sömürüsü korkunç boyutlara geldi. Ulusumuz yapay bölünmelere, iç çatışmalara sürüklendi ve her şeyden daha vahim olanı sana ve senin devrimlerine düşmanlıklarını alenen ifade edenler devleti yönetmeye talip olabiliyor. İşsizlik, yoksulluk, çaresizlik içindeki büyük halk kitleleri gerçekleri anlamasın diye her türlü dış destekle ekonomik ve teknolojik olanaklar kullanılarak kamuoyu korkunç bir baskı altında tutuluyor. İşte bu koşullar altında bugün ulus ve ülke bütünlüğü temelinde Cumhuriyetimizi korumak ve kollamak azim ve kararlılığını dosta düşmana gösterdik. Aziz hatıran önünde saygıyla, minnetle eğiliyoruz."

Mutluyum, gururluyum

TANDOĞAN mitingi heyecanlıyla, bu mutlulukla Cumhuriyetine saygı duyanlarla duygularımı paylaşmak isterim.

Orada toplanan yüzbinler kimdi biliyor musunuz? Hiçbir zorlama olmadan biraraya gelmiş tek amacı ülkesine,Cumhuriyetine, Atatürk’üne olan bağlılığını haykıran, ülke üzerinde oynanan karanlık oyunlara geçit vermeyeceğini gösteren ’ben hür doğdum hür yaşarım’ diyen, oylarını makarna, margarine satmamış, ordan burdan otobüslerle konser dinlemeye götürülenlerden olmayan, tehlikenin boyutlarını kavramış cumhuriyetin çocuklarıydı, Mustafa Kemal’in çocuklarıydı.

Beni en çok etkileyen manzara, duyarsız denen o pırıl pırıl aydın gençlik oradaydı. Kafasını ve beynini örtmüş o sahtekarlardan çok farklıydı....

Mutluyum gururluyum.

Nurcan GERMANİ- K.Y.Müh.

Biliyor musunuz

YAKLAŞIK 70 emekli generalin de katıldığı ADD’nin düzenlediği ’Cumhuriyet Mitingi’nin Tandoğan Meydanı’nın hazırlanması, tüm bayrak ve pasterlerle ilgili baskı işlemlerinin toplam 55 milyon YTL’ye (55 milyar TL) malolduğunu...

GÜNÜN SÖZÜ

"Başarmak için biraz da o işe layık

olmak gerekir."

(Alman sözü)