Paylaş
Her yer dut ağacı ile kaplı; sonra ceviz, badem ve öteki meyve ağaçları... Yüzyıllardır sağlık iksiri olan dutun yetiştiği bu topraklar ne yazık ki yeterince değerlendirilmemiş...
Türkiye’nin bazı bölgeleri dutu hep taze yemiş... Şimdi de kuru dut ve sonra da dut pekmezi ile öne çıkıyor.
Bir müzik organizasyon adamı –Antalya Piyano Festivali’nin kurucusu ve yapımcısı olan Kadir Dursun Tut ilçesinde doğmuş...
Tut’un adı da ‘dut’tan geliyor, çünkü orada ‘dut’a ‘tut’ deniyor. Yedi yıldan beri 50 dönüm üzerine ‘dut bahçesi’ yaratmış, çevresini taş duvarlarla çevirmiş Dursun...
“Bu, dünyada ilk proje denilebilir. Benim ‘dut bahçem’de organik olarak yetiştirilen ve geleneksel yöntemlerle üretilen dut, canlandırıcı ve yenileyici özelliği ile adeta bir şifa kaynağı” diyor. Dr. Mehmet Öz 100 gram kuru dutun, günlük lif ihtiyacının dörtte birini karşılayabildiğini belirtirken, “Şeker hastaları rahat bir şekilde yiyebilir. Atıştırmak için yanlarında kuru dut bulundurabilir; kuru üzüm gibi...”
Dünyada birçok sanatçıya kuru dut göndermiş; onlar da konserden önce birkaç kuru dut alıyorlarmış...
Bu kadar değere sahip dutu yetiştirmenin yanı sıra dutu keşfetmek de önemli. Dursun bu nedenle kuru dut ve pekmezin kullanımını yaymak ve markalaştırmak istediğini...
Önümüzdeki yıllarda dutla ilgili bir araştırma enstitüsü kurup bir çalıştay yapacağını anlatıyor. Ve diyor ki: “Bunu yaparken en büyük amacımız bölge halkını da bu sürece katarak dutun kendi toprağı olan ‘Tut’ta markalaşmasını ve bölge ekonomisine katkıda bulunmasını sağlamak. Dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes’un insanlık için en faydalı meyveler arasında ilk sırada gösterdiği dutu, Tut topraklarından tüm dünyaya ulaştırmayı hedefliyoruz. 2015 yılının ekim ayından itibarenwww.dutbahcem.com internet adresinden sipariş vererek ‘Dut Bahçem’de yetiştirilen dut ve dut ürünlerine dünyanın her yerinden ulaşabilirsiniz.”
Tut ilçesi, Adıyaman Havalimanı’na 60 km uzaklıkta...
Bölgede son 5-7 yıl içinde dikilen 200 fidan ile birlikte eskilerle birlikte ağaç sayısı 500 bini buluyor.
Bölgede beş yıl içinde 250 bin ton olan üretimin en az 300 bin tona çıkacağını ve yılların yoksul Tut’una büyük kaynak aktarılmış olacağını söyleyen dut üreticisi Hasan Bilen iddialı bir söz de sarf ediyor: “Su katılmamış dut pekmezinin, en iyi baldan daha lezzetli ve sağlıklı olduğunu iddia ediyorum” diyor.
Bölgede üretimin geliştirilmesi için birçok proje geliştirilmiş, ancak bunlara sahip çıkılması için Bakanlığın da üretim kademelerinde ‘takipçi’ olması gerektiğini söylüyor.
CEVİZ EK, YAYLA DOMATESİ YE
Maraş ve Gaziantep üniversitelerinde birçok bilim insanının ‘dut’ ve ‘ceviz, badem’ üzerine verimli ve pazar payı artacak ürün yetiştirilmesi için çalışma yapması insanı sevindiriyor.
Bir hoca ile konuşurken “Duta hiçbir katkı maddesi verilmez” diyor.
Sulama da köke değil, dalların uç noktalarının bulunduğu kesime doğru yapılmasını öneriyor.
Yapraklarından meyvenin ne kadar canlı olduğu hemen anlaşılıyor.
Son yıllarda büyük ölçeklerde ceviz ve badem ekilmesinin yarın nardaki gibi fiyat düşüşüne veya sökülmesine neden olup olamayabileceğini sorduk: “Hayır, daha çok açık var” dedi hocamız...
“Sakın bunları her yere dikmeyi düşünmeyin; fidanların türlerini ve kaç metre yüksekliğe dikilmesi gerektiğini de tarım adamlarına sorun...
Ama kiraz gibi bu meyveler de en az 1000 metreye dikilirse verimi ve lezzeti artar” diye ekliyor.
URMU DUTU...
Bugün ‘yayla domatesi’nin sera domateslerine karşı lezzet ve fiyat rekabetinde öne çıktıklarını da hatırlatalım.
Artık yazlık bölgelerde ‘yayla domatesi’ bulmak mümkün, çünkü ekimi hayli arttı.
Bu arada unutmadan ekleyelim, Tut’ta, suyu al kırmızı olan mayhoş ‘Urmu dutu’nu yemenizi ve bulabilirseniz bu türü ekmenizi öneririm.
Artık bir dahaki seneye...
2016 YILINDAKİ ULTRA MARATON YARIŞINA TUT BÖLGESİ ADAY ADAYI...
TUT’a gittiğimizin ertesi günü paraşüt gösterisi vardı.
Mutlaka görmemizi istediler. Öğrendik ki, 2013 yılında Tut Hava Sporları Kulübü kurulmuş...
Buna ilçede Tapu Müdür Vekili Süleyman Solak öncülük etmiş...
coğrafi yapısı gereği iyi havalarda termik (sıcak hava) ile 3000-4000 metreye yükselip ve çok uzun mesafe yapılıyormuş, Narlı Tepesi’nden Mahmut Hopur ve ekibi 340 km yol kat edip Kızıltepe’ye inerek bu coğrafyada uçuş rekoru kırmışlar.
Güney rüzgârların en iyi uçuşlar için ideal olduğunu söylüyorlar.
2016 yılında ultra maraton dünya şampiyonası için testlere başlanmış; bugüne kadar çoğu Tut’lu olan 34 pilot yetiştirilmiş...
Bu nedenle bir kulüp daha kurulmuş..
Akdağ’ın eteklerindeki Hacımuhammet Dağı’nın şimdiden ‘paraşüt’ uçuşları için heyecan duyulan bir bölge olduğunu kaydedelim.
Not: PARAŞÜTÇÜ ve bu konudaki hava sporları yazarı Barış Çelik bize Tut ilçesinde hava sporları için, “Adıyaman’ın çeşitli ihtiyaçları var bunların karşılanması gerekiyor. Tut’taki bölge paraşüt sporu için dünyada önemli bir yer olmaya aday” dedi.
BİR PARAŞÜT SPORCUSU ANLATIYOR: ADIYAMAN’IN HAVA SPORLARI İÇİN İLGİYE İHTİYACI VAR
“BEN Barış ÇELİK… 2008 yılından beri aktif olarak yamaç paraşütüyle ilgileniyorum. Dağcılık, dalış gibi bazı doğa sporlarıyla ilgilenmekteyim. Türkiye’nin birçok ilini doğa sporları için ziyaret ettim. Birçok farklı bölgeden uçtum. Bunların için de daha önce uçulmuş olan ve ilk uçuşunu benim ve arkadaşlarımın yaptığı yerlerde oldu.
Sizlere yamaç paraşütünden birazcık bahsetmek isterim. Yamaç paraşütü hafif hava araçları arasında yer alır ve en hafifidir. Kısa bir eğitim sonrası tecrübeli kişiler gözetimde kursiyer uçuşunu gerçekleştirebilir. Uçmanın en ekonomik, en pratik ve kurallarına uyulduğu sürece en güvenli yoludur yamaç paraşütü. Çantanızı sırtınıza aldıktan sonra nerede uçmak istediğinize yolda karar verebilirsiniz.
Tut ilçesinden Süleyman SOLAK bize ulaşana kadar Tut bizim için elbette bir bilinmezdi. Süleyman beyin davetiyle çantamızı sırtımıza aldık ve Tut ziyaretini planladık. 2013 yılında Mahavk (Kahramanmaraş Sportif Havacılık Kulübü) olarak Kahramanmaraş’tan Tut ilçesine doğru yola çıktık. Bu benim ve arkadaşlarımın Tut’a ilk gelişiydi.
Yolculuğumuz esnasında çevremi izliyordum ve çevremde gördüğüm arazinin hangi doğa sporuna uygun olduğuna karar vermeye çalışıyordum. Tut’a 10 km den az bir yolumuz kalmıştı. Yola yakın o kayalık alanları gördüm. Birazcık ilgiyle muhteşem bir tırmanış alanı haline getirilebilirdi. Böylece hem ülkedeki spor tırmanışçılar için alternatif bir yer hem de bölgede yeni sporcular yetiştirilebilirdi. Biraz daha ilerledikten sonra Göksu Nehrinin üzerinden geçtik. Hemen kendime sordum ‘acaba bu nehirde rafting ya da kano sporuyla ilgilenen var mıdır?’ Soruma cevap bulamada Tut’un merkezindeydik.
Uçmak için geldiğim bu ilçede karşıma birden birçok doğa sporu çıkmıştı. İlçe merkezinde Süleyman Bey bizi karşıladı. Tanıştık muhabbet ettik. Ben fırsat buldukça gizli gizli ilçenin coğrafyasını ve uçulacak Take Off u izliyordum. Heyecanlıydık. Bende arkadaşlarımda.
Sonunda tepeye doğru yola çıkmıştık. Bu ilçeye adını veren tut ağaçlarının arasından geçtik. Heyecanım yüksekliğimiz artıkça artıyordu. Mükemmel bir coğrafya sol tarafımızda devasa büyüklükteki Atatürk barajı. Sonunda kalkış yapacağımız uygun bir alan bulmuştuk. Yaklaşık 1820 metre rakımlı bir yerdeydik. Daha önceden belirlenmiş muhtemel iniş alanına 800 metre gibi bir yükseklik farkımız vardı. Önden Kahramanmaraş Sportif Havacılık Kulüp Başkanı Mahmut HOPUR kalkış yaptı. Arkasından ben ve diğer pilotlar. Çok güzel bir uçuştu yaklaşık 1 saat 20 dakika civarlarında uçtuk güneşin batışını gökyüzünden izledik ve belirlemiş olduğumuz iniş alanına indik.
Artık vedalaşma zamanı gelmişti. Süleyman Beyin ve diğer arkadaşlarımızın elini sıkıp vedalaştıktan sonra arabalarımıza binip Kahramanmaraş’a doğru yola çıktık. Yorulmuştum kafamı cama dayayıp dönüş yolunda bölgeyi değerlendirdim.
Tut da Yamaç paraşütü için çok güzel bir bölgeydi. Hatta yamaç paraşütü yarışmaları bile düzenlenebilirdi. Elbette yamaç paraşütü sporu gibi Tut ilçesinin de ilgiye ihtiyacı vardı. Tabi ki bunun yanı sıra diğer doğa sporlarına da ev sahipliği yapabilirdi.
Bugün Tut’la ilgili hayallerim Süleyman Bey ve yerel yönetimin desteğiyle yavaş yavaş gerçekleşiyordu. İlçede 34 tane lisanslı pilot yetiştirildi. Yamaç paraşütü ilçe sakinleri için artık bir bilmez değildi.
Artık bir çok insan Tut ilçesinin doğa sporları için önemli bir yer olduğunu biliyor. Tut ve yamaç paraşütü sporu hakkettiği ilgiyi bekliyor.”
SÖZLEŞMEDE YİNE Mİ DÜŞ KIRIKLIĞI...
BÜLENT Ecevit'in yoğun çabası ile 2001'de çıkarılan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası doğrultusunda memur zammı 2002'den bu yana toplu iş sözleşmesi ile saptanıyor. Grev yasağı elini kolunu bağlasa da yasa, kamu çalışanları için kazanımdır. İşte yasa uyarınca hükümet ile memur sendikaları 2.5 milyon memur ile 2 milyona yakın memur emeklisi için yarın masaya oturuyor. Memur, sözleşmeli personel ve memur emeklisinin maaşına 2016 ve 2017 yılları için yapılacak zammı saptamak üzere yürütülecek toplu iş sözleşmesi görüşmelerine hükümet, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK temsilcileri katılacak. Türkiye Kamu-Sen ile KESK’in imza yetkisi olmadığından zammı Memur-Sen ile hükümet belirleyecek.
Şükrü KARAMAN
Paylaş