Türkiyeli, Avrupa pasaportu dedi

1976'dan beri 30 aylık (1990'ların ortası) iktidar boşluğunun dışında iktidar ya da koalisyon ortağı olarak ülke idaresinde söz sahibi olan Ulusal Birlik Partisi (UBP) ilk kez ciddi bir darbe yedi.

Sadece UBP değil, Annan planından yana olmayan partiler de seçimden yenik çıktı.

M. Ali Talat'ın CTP-GB'si, ‘‘çözüm ve AB’’ söylemi ile bir anlamda seçimin galibi sayıldı; 5 milletvekilliğini 19'a çıkarttı.

Bir ara politikayı bırakan Mustafa Akıncı'nın yeni partisi BDH, daha önce yazdığımız gibi ‘sürpriz’ yaparak, ilk seçimde 13.1 oranında oy sağladı.

Sonuçta hem iktidarın, hem de muhalefetin ‘abartılı’ da olsa söylemleri, Meclis'e giren partilere ‘iktidar kapısını’ açtırmadı.

Burada şunu hatırlatalım. KKTC'de 220 bin nüfusun yaklaşık 120 binini Türkiyeliler oluşturuyor. Göçmenlerin 20 binden fazlasını Hataylılar oluşturuyor; ondan sonraki sırada Karadenizliler ve Mersinliler var. 141 bin seçmenden yaklaşık 70 binini de Türkiyeliler oluşturuyor. ‘KKTC vatandaşlığı’na geçirilen Türkiye'deki politikacı, işadamı, sanatçı ve spor adamı gibi 3.500 ismin (listede ilginç isimler var) muhalefet itiraz ettiğinden oy kullanamadığını da hatırlatmak gerekiyor.

Bir siyasi gözlemci ile seçim sonuçlarını konuştuk.

UBP'Yİ KİM VURDU

Derviş Eroğlu'nun partisi UBP'ye asıl darbeyi kim vurdu?

- Olaya biraz geniş çerçevede bakmak gerekiyor. Kıbrıs Türklerinden, Ali Rıza Görgün'ün Milliyetçi Adalet Partisi ile UBP'den koparak Adalet ve Barış Partisi'ni kuran Ertuğrul Hasipoğlu (Eski Meclis Başkanı), seçimlere iki ay kala Milliyetçi Barış Partisi (MBP) adı altında ittifak yaptılar... Hasipoğlu, Eroğlu'nun aday olduğu Gazi Magosa'dan aday oldu. Bu partinin kuruluşuna Ankara'dan da bazı ‘etkin’ güçler karar verdi ama aslında yanlış yapıldı. Denktaş da bu partiye karşıydı ama engelleyemedi. Nitekim, MBP 3.1 oranında oy alabildi. Ayrıca emekli albay Oğuz Kalelioğlu'nun partisi Kıbrıs Adalet Partisi'nin (KAP) oyu da % 0.6'da kaldı, ancak 1.600 oy alabildi. Barajı aşamayan MBP'nin aldığı yaklaşık 5-6 bin oyun, Türkiye kökenlilerin ve de MHP-ülkücü anlayışın olduğu bilinmektedir. Yani %4 oranındaki oy, UBP'nin kayıp hanesine yazılmalıdır. UBP'nin içinde milletvekilliği adaylığı sıralamasında yaşanan çekişmeden başka bir etken de, Ali Erel'in Çözüm ve AB Partisi'nin (ÇABP), UBP'den kopardığı işadamlarının gücüdür. %2 oy alabilen Erel'in seçim harcamalarının kaynağını bu işadamları sağladı. İşte bu faktörler, UBP'nin iki milletvekilliğine mal oldu. Zaten seçimle ilgili anketlerde parlamento tablosu UBP lehine 27-23 olarak gösteriliyordu. Anlattığım gelişmeler UBP'yi liderlikten etti. Son hükümetten Meclis Başkanı ve iki bakan seçilemedi. Denktaş'ın bile sık sık vurguladığı gibi UBP ve DP'nin, iki yıldan beri çalışan muhalefete karşı ‘tembel’ kalmaları da yenilgisinin bir başka nedeni sayılabilir.

TÜRKİYELİ MİLLETVEKİLİ

1970 yılında kurulan CTP, ilk kez birinci parti olarak çıkıyor. CTP başarılı sayılabilir mi?

- Gelişmelere nereden baktığınıza bağlı... Kendi oy potansiyellerinin üzerinde bir başarı sağladığı gerçek... Magosa'da iyi bir taktik güttüler; Derviş Eroğlu'nun karşısına, Türk kökenli Nuri Çelikel'i çıkardılar; Maraş bölgesindeki Türkiyelilerin oyunu aldılar. Bu arada genellikle Baf'lı göçmenlerin oturduğu Güzelyurt'ta, AB vatandaşlığı ve kazanımlarını iyi anlattılar. Girne'de de aynı şey oldu. Bu bölgelerde aldıkları birer milletvekilliği ile iktidarla aralarındaki farkı eşitlediler.

Türk kökenlilerin eğilimi...

- Burada çarpıcı bir tablo ortaya çıkıyor. Herkes sanıyor ki; Türk kökenliler sağ eğilimli UBP ve Serdar Denktaş'ın DP gibi partilere oy veriyorlar. Bu görüşün doğru olmadığı ortaya çıktı. Nüfus ve oy oranları incelendiğinde, özellikle DP'den CTP'ye büyük oy kayması olduğu görülüyor. Neden derseniz deyin, DP'nin, UBP'ye oranla daha sola yakın söylemleri var.

Kıbrıslı- Türkiyeli ayrımcılığı...

- CTP, Türkiyelileri ‘bizim demografik yapımızı bozuyor’ diye önceleri istemediği bu kesime sarıldı ve oy potansiyelini arttırdı. UBP'nin ‘‘b-Bunlara kanmayın, sizi kandıracaklar, Annan planı devreye girdiğinde sizleri sınırdışı edecekler’’ diye yürüttükleri propaganda tutmadı.

ÖCÜ GÖSTERMEK TUTMADI

Ankara'ya karşı ‘‘Ne seni, ne paranı istiyoruz’’ diyenler var...

- Bunlar CTP ve BDH'ya oy verdiler. Ancak M.Ali Talat, ‘‘Türkiye benim anavatanım değil’’ derken tepkileri görünce kampanyanın sonlarına doğru geri adım attı. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisini söylemlerinin arasına kattı.

Annan Planı'nın seçimlere etkisi...

- UBP, planı öcü gibi göstererek yaratacağı yıkımı anlattı. CTP, BDH ve ÇABP ise bu plan çerçevesinde çözüme gidilmesini istedi. Ancak tepkiler görülünce planın tadil edilerek görüşülmesi gerektiğini söylemeye başladılar.

Denktaş faktörü...

- Seçim sonuçları iç siyasetteki kozları eline geçirdi. Meclis aritmetiğinin %50-50'lik oranı Denktaş'ın eline anahtarı verdi. Bu anahtarı şimdi ‘‘milli mutabakat’’ için çevirecek, kapı açılmazsa ‘hadi erken seçim’e diyecek... Yeni bir seçim UBP'nin tükenişi, CTP'nin yükselişi olabilir.

2 saatlik kapatma

Lefkoşa'da seçim yasaklarından dolayı Akdeniz Televizyonu'na iki saatlik kapatma, devlet televizyonu BRT'ye de uyarı cezası verildi. Bu KKTC'deki Yüksek Seçim Kurulu'nun ilk cezasıydı. Ayrıca, UBP'nin seçim bildirgesi de Türk bayraklı diye toplatıldı.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘İsmini hak eden bir devletin, dostları yoktur, sadece çıkarları vardır.’’

(Eflatun)
Yazarın Tüm Yazıları