Yalçın Bayer: Türkiye kuruyor

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Yağışlar yetersiz, kar yağmıyor; turizmciler kan ağlıyor

TÜRKİYE büyük bir kuraklık geçiriyor. Son iki aylık durum hiç iç açıcı değil. Bu yılın kasım ve aralık ayındaki yağış, son 60 yılın ortalamalarına göre yarı yarıya düşmüş durumda.

İki haftadır görülen zayıf yağışlar da geçen yıla göre yüzde 17 daha az.

Bazı bölgelerde toprak tavını bulmadığı için yazlık ekim yapılamıyor.

İklim bilimciler, yapılan gözlemler ve analizlere dayanarak, Türkiye ve Doğu Akdeniz'de 'daha kurak şartlara giden bir yağış azlığının' saptandığını bildiriyorlar.

Enerji üretilen Güneydoğu'daki barajlarda su seviyesi tehlikeli boyutlara iniyor. Akarsular kuruyor.

Fırat'ın en önemli su kaynağı sayılan Palandöken Dağı'nın zirvesinin dışında kar yok... Polat Rönesans, Dedeman, Palan ve Kardelen otelleri, kar yokluğundan yılbaşı rezervasyonu yapamıyorlar.

Bolu Dağı'na henüz kar düşmedi.

Uludağ'da kayak yapılacak kar yok; sezon açılamadığından turizmciler büyük endişe içinde.

Trakya bölgesinde yeraltı suları azalıyor. Lüleburgaz-Çorlu yolunda 1992'de kurulduğunda yeraltından 5-55 metreden su çeken Eczacıbaşı tesisleri şimdi 310 metreye kadar indi.

İSTANBUL'A DİKKAT

Ergene Nehri lağım gibi akıyor.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin su ihtiyacını karşılayan göletteki su seviyesi düştüğünden su ihtiyacı tankerlerle başka yerlerden karşılanmaya çalışılıyor. Susuzluk nedeniyle ameliyatlar aksıyor.

İstanbul'a gelirsek...

Havalar böyle giderse tehlike çanları çalacak.

DSİ'den bir yetkili şunları söylüyor:

‘‘İSKİ, Terkos'ta su var sanıyor; aslında stoktan harcanıyor. Çünkü, Trakya'nın Istranca derelerinin suyu, son birkaç yıldır Terkos'a aktarılıyor. Buna karşılık Trakya'nın ortasındaki yeraltı suları azalıyor. İSKİ, bu kaynağa teşkil eden dereleri Terkos'a taşıdığından gelecek felaketin şimdiden farkına varmalıdır.’’

‘‘Nasıl’’ dendiğinde ‘‘Bu kıtlıkla ve geleceği de düşünerek İSKİ şu andan itibaren İstanbul'a haftada iki gün su vermelidir’’ diyor.

Türkiye'nin ciddi bir yağış haritası yok; çünkü son yılların en yükselen bilim dalı olan meteoroloji bilimine siyasetçilerimiz saygı duymuyor.

Doğanın neler getireceğinin fotoğrafını çekemiyoruz.

Doğal afetlerin de meteorolojik kaynaklı olduğunu bilmiyoruz.

Her şeyimiz Allah'lık.

Vergimi soyguncuya vermek istiyorum

ESKİDEN bankalar silahlı soyguncular tarafından soyulur ve adalet bu soyguncuları en ağır şekilde cezalandırırdı. Zaman mı değişti yoksa biz mi zamana uyum sağlayamıyoruz bilemiyorum. Şimdiki soygunlarda silah kullanılmıyor.

Son 20 yılda sayıları 30'a yaklaşan banka batırıldı. Bankaları batıranların kimi başbakan eşi oldu, kimi bakan, kimi milletvekili oldu. Peki bunların silahlı banka soyguncularından farkı neydi?

Soyanlar soydukları ile kaldılar. Bizler de kuzu kuzu vergilerimizi verip soygunculara yeni soygunlar yapma olanağı sağladık. Hiçbirimiz ödediğimiz vergilerin hesabını sormadık.

Bari bu kez soralım. Sayın Maliye Bakanımız son bir yılda topladığı vergileri kuruşu kuruşuna nerelere harcadığını açıklasın; sonra da bizden yeni vergiler isteyebilsin.

Ödeyeceğimiz vergiler de soyguncuya, hırsıza gidecekse, o zaman devletimizin bu işe aracılık etmesine bir gerek var mı? Biz doğrudan götürelim vergileri hırsıza arsıza elden teslim edelim.

Yar. Doç. Faruk GÜÇLÜ-Bankacılık ve Sigortacılık YO Mezunları Derneği Genel Başkanı

Yarın neyi satarız?

HÜSEYİN Erdem, ‘‘Türkiye Sevdalıları’’ adına yazıyor:‘‘75 bin Türk Telekom personeli endişeyle karşı karşıya. Bütün bunlar ne için? Batık bankaların zararını karşılamak için... Türk Telekom'u satarak günü kurtardık. Yarın neyi satacağız?

Para için bir devletin yapamayacağı şeyler de vardır.

Türkiye'nin müstemleke olmasına izin vermeyeceğiz.’’

Sayın Gül kapıcı aidatı bekliyor

MHP İstanbul Milletvekili Mehmet Gül'e; Emlakbank Sinanoba Konutlarında oturan bir grup sakin diyor ki: ‘‘Sayın Gül, Küba'ya gittiniz geldiniz, yediğiniz içtiğiniz sizin olsun da... Ocak 1999 ile Şubat 2000 süresince ödenmesi gereken 1 milyar 433 milyon lira tutan parsel aidatını vermediğiniz için yönetimimiz zor durumda. Gelir-gider hesapları tersine döndüğünden hizmetler yürütülemiyor. Aranmanıza rağmen MHP Meclis Grubu'ndan ve MHP İstanbul İl Teşkilatı'ndan da bulunamıyorsunuz. Hatta Havana Büyükelçiliği aracılığıyla sizle temas kurulmak istenmiş, ancak elçiliğin adresine ulaşılamamıştır. En sonunda Oran'daki adresinize ihtarname çekildiğinde ise bir adamınız tarafından yönetim gözdağı ile karşılaşmış. Sizden duyarlı davranmanızı istiyoruz.’’

TRT 2'de pazar günleri 22.30'da yayınlanan 'Mucizenin Adı İnsan' programının bu haftaki bölümünde ‘mevki, makam, itibar, para ve insan ilişkileri, iş dünyasındaki ahlaki değerler ve yolsuzluklar’ gündeme geliyor. Yapımcı ve sunucu Hilkat Saydemir'in hazırladığı programa Sinan Aygün, Sezai Kaynak, Sema Küçüksöz, Doç. Mahmut Aslan ve üniversiteli gençler katılıyor. (mucizeinsan @hotmail.com).

MUĞLA Valiliği ve Bodrum Turizm ve Otelcilik Eğitim Merkezi'nin (BOTEM) işbirliği ile düzenlenen turizm meslek kursları, birer aylık dönemler halinde Bodrum Ortakent Otel Medius'ta başlıyor. Ön büro için servis, mutfak ve kat hizmeti kurslarına katılmak isteyenler 0252-348 32 07'ye başvurabilirler.

ANKARA'ya yürüyen DSP'nin 'seçilmiş' İl Başkanı, arkadaşımız Mutlu Mert'i destekliyoruz. Çünkü her ilde aynı sorunları yaşıyoruz. Kanayan yaraya merhem oldu Mert... Bizler Ecevitler sayesinde politikaya girdik; Ecevitçiyiz. Parti içi demokrasi istiyoruz. (Not: Mutlu Mert bugün Kızılcahamam'da, yarın 12.00'de Anıtkabir'de, 13.00'te de DSP Genel Merkezi'nin önünde olacak.)

Yazarın Tüm Yazıları