Türk milletine zehir akıtıyorlar

Ülkeyi yönetecek bir şeyi kalmayan AKP, toplumun ve devletin DNA’ları ile oynuyor. Ekonomiyi boş vermişler. Çünkü satılmadık, devredilmedik bir şey bırakmadılar. Yabancılar, güle oynaya devasa kuruluşları, ele geçirdiler. Telekomünikasyon, iletişim, telefon ağı, turistik oteller, bankalar, sigorta şirketleri, limanlar, madenler, fabrikalar ne varsa yabancılarda!
Yabancılara karşı kedi görüntülü AKP’liler, Türkiye’nin muhalefetine karşı kükrüyor.
Bakın; David L. Phliphs adında Amerikalı diyor ki;
“ABD Dış politika Ulusal komitesi (NCAFP) tarafından yayınlanan ‘PKK’yı silahsızlandırma’ raporu ile ABD Atlantik Konseyi(ACUS) tarafından yayınlanan ‘Türklerle Irak Kürtleri arsında Güven inşa raporunu’ üç ay önce Haziran 2009) da ben hazırladım” diyor.
AKP ne diyecek bu durumda?
Ülkeyi yönetenlerin, İslamcı örtü kaldırıldığında hangi etnik kimliğe mensup oldukları açıkça görülecektir.
İslami örtü, etnik aidiyeti örtüyor.
Damarlardaki kan, beyinlerde örtülü geleneksel kin ve nefret, Türk Milleti’ne zehir olarak akıyor.. Ama halk yığınları hala bunları İslamcı kimlikleri ile algılıyor destekliyor. Ne diyelim ki
Olan bitenleri izleyelim ve görelim..
Günün Sözü: Okumazsan, araştırmazsan, sana anlatılanları doğru kabul eder, köleleşirsin.
Prof. Dr. Nurullah AYDIN-Gazi Üniversitesi öğretim üyesi

Tüketici hakkı kul hakkıdır

BEN bir ticari araç esnafı olarak müşterisi olduğumuz İstanbul Caddesi Çevik Kuvvet yanı Shell benzin istasyonundan (Kalemşah petrol) yakıt almaya gittiğimizde pompacı ve lastik tamiri yapan arkadaşın ihmal ve dikkatsizliğinden aracımızda maddi hasar meydana gelmiştir.
Durumu ertesi gün şirket sahibi Hikmet Bey’e ilettiğimde hatayı kabul edip tazmin edeceklerini söyledikleri halde daha sonra tatile gidip döndüğünde tekrar görüşmemize rağmen bu sefer şahit ve ispat noktasında kamera kaydı istenmiştir.
Olay 5 Temmuz günü 23.00’de olmuştu. Aradan 16 günden fazla süre geçtiği için kayıtların silindiğini söylediler.
Bir benzin istasyonu için küçük, bir esnaf için büyük olan bu sıkıntı ve hasar için işin kolayına ve hilesine kaçarak hatayı ve dikkatsizliği bize yüklemeye çalıştılar. Onlar da güya bir esnaf ama yoldan geçen insanlara ve araçlara oynadıkları için umursamazca bir tavır içine giriştiler.
Biz bu olayla ilgili 4-5 kere ayrı zamanlarda görüşme için vakit ve nakit kaybına uğradık. İşimizden, gücümüzden, sıramızdan geri kaldık. Şekli ve duruşu bozuk taksimizle çalışmaya devam ettik ve bozuk sathı yaptıramadık.
Mağduruz, şikayetçiyiz, onlarda hakkımız kalmıştır.
Necati DÖNMEZ

Ayaşlı hakkını niye aramıyor

ANKARA’nın kazası Ayaş’a gelmeden yan yana küçük dükkanlar yapılmış, yaptıran Melih Gökçek seçimlerden önce yapılan yerlerde halk ürünlerini satacak kazanç elde edeceklerdi. Ne mi oldu? Seçimlerde CHP kazanınca yapılan yerler kimseye verilmedi ve kaderine terk edilmiş atıl durumda. Ben Melih Gökçek’e soruyorum; bizlerden aldığın vergiler yani bizlerin paraları ile yaptırdığın yerleri nasıl olur da CHP kazandı diye vermezsin, ve işletmeye vermiyeceğin yerlere bizim paralarımızı ne hakla harcarsın?
Bu arada Ayaşlılara da çok sinirleniyorum neden seslerini çıkartmıyorlar. İmza toplayıp meclise neden sunmazlar. Susmayın lütfen sizin olan hakları armayı bilin. Ayaşlı değilim ama Ayaş’ı çok seviyorum.
Suna YURDABAKAN