Turizmde iş/eleman nasıl bulunuyor?

Ülkenin her yerinden her düzey ve her pozisyonda çalışmak isteyenlerin yanında yurtdışından, Nepal’den Ukrayna’ya, Bulgaristan’dan Kırgızistan’a kadar birçok ülkeden binlerce kişi Türkiye’deki otellerde çalışıyor. Yabancı uyruklu çalışanların sayısı her yıl artıyor. Öğrendik ki turizmde iş arayanlar da eleman arayanlar bu ihtiyaçlarını www.turizmgazetesi.com üzerinden karşılıyor. Sitenin editörü Fehmi Köfteoğlu sistemi şöyle anlatıyor: “Yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın ilk online turizm yayını olan sitemiz 1999’dan beri hizmet veriyor. Türkiye’ye binlerce kişi geliyor. İş arayan herhangi bir ücret ödemeden bu bölüme giriyor, aradığı iş ile ilgili olarak oradaki formu dolduruyor, form otomatik olarak yayına giriyor. Günde ortalama 2 bin 500 giriş oluyor. Her bir eleman arama ilanına ortalama 34 başvuru yapılıyor. Bunların da mevsime göre ortalama 3 ila 5’i işe alım ile sonuçlanıyor. Taraflar arasında aracılık yapılıyor. İş arayandan herhangi bir ücret alınmıyor. Eleman arayan işletmelerden ise ilanın bir ay süreyle yayında kalması karşılığında 55 TL alınıyor.

Bu yolla binlerce iş arayan iş buldu, bir o kadar işletme de aradığı elemanı buldu.”

GÜNÜN SÖZÜ

“ÖRGÜTLÜ suç şebekeleri ülkeyi adeta ele geçirdi. İçeriden ve dışarıdan yapılan saldırılarla sistematik mücadele için ‘Türkiye başsavcılık kurumu’nun kurulması gerekiyor. Böylece hukuki zeminde iç ve dış tehditlere karşı gerekli mücadele verilebilir.” (Eski İçişleri Bakanı ve YP Genel Başkanı Sadettin TANTAN)

MALİYE VE HAZİNE TASARRUF YAPTIRIYOR... FAK-FUK-FON KÖMÜR YARDIMINI % 50 AZALTTI

SOSYAL Yardımlaşma Dayanışma Vakfı (SYD) maddi durumu iyi olmayan ailelere yılda bir kez yaptığı yakacak kömür yardımında yüzde 50 indirim yaptı. Daha önce 1500 kilo olarak verilen kömür 750 kiloya düşürüldü.

Halk arasında ‘Fak-Fuk-Fon’ olarak bilinen vakıf, 2020 yılında dağıttığı kömür miktarında indirime gitti. Rize merkez ilçede yaklaşık 800 aile daha önce 1500 kilo olan yardımdan artık 750’şer kilo kömür alacak. Söz konusu bu yardımların ihtiyaç sahibi ailelere nisan ayına kadar dağıtılması bekleniyor.

Kömür yardımında yüzde 50 indirim yapılması yardıma muhtaç aileleri üzerken kamuoyunda da tepkilere sebep oldu. Yetkili makamalar, kömürdeki yardımın Maliye ve Hazine Bakanlığı’nın tasarrufuna takıldığını, bu uygulamanın tüm yurt genelinde uygulandığını ifade ediyorlar. Rize merkez dışındaki toplam 11 ilçede de binlerce kişiye aynı oranda kömür yardımı yapıldığı öğrenildi.

Çorum’da da dağıtılan kömür miktarı 15 bin tondan 5 bin tona, eğitim yardımı da 8 aydan 3 aya indirildi.

ISTRANCA’DA İÇME SUYU KALMADI... MERİÇ-TUNCA SUYU 2000 SANAYİ TESİSİNE VERİLECEK

TRAKYA’daki yeraltı suları tükendi, yüzey suları kirlendi. Su bitti, tuz koktu.

İktidar yeni projeler üretiyor.

Bunlara bakıldığında, Edirne’de Meriç ve Tunca nehirlerinden Çorlu-Ergene, Çerkezköy, Lüleburgaz ve Muratlı yöresindeki yaklaşık 2 bin sanayi tesisine su getirilmesi düşünülüyor.

İSKİ’nin İstanbul’a Istranca’dan su getirmek için yeni hatlar döşeyeceği söyleniyor.

Ergene’ye verilen atıkların arıtılması için kurulan atık arıtma tesislerinden çıkacak arıtılmış su Marmara’ya derin deşarj edilecek. Bakanlık, ne kadar harcandığını hiç düşünüyor mu?

Meriç ve Tunca’dan getirilecek su için aktarma istasyonları (örneğin Uzunköprü tarafındaki Çakmak Barajı) kullanılacağı belirtiliyor.

Akla bir soru geliyor: Sular arıtıldı ise neden Marmara’ya deşarj edilir ki? Sanayide kullansın. Tarımsal sulamada kullanılsın.

İSKİ’nin 2019’daki yüzde 30 oranındaki kayıp-kaçağı niye engellenmiyor? Bu sarfiyat önlense Trakya’nın suyunu almaya gerek yok. Türkiye’nin yüzde 3’ünü kapsayan bir coğrafya İstanbul’un ne içme, ne de sanayi suyunu karşılayabilir. Hele ‘Kanal İstanbul’un çevresindeki yapılması düşünülen rezidansların WC’lerine bile yetmez.

Ey mübarekler, ‘göletler’ ile Terkos’a taşıyan Istranca suları -aslında bu su artık yok- 20 milyonluk İstanbul’a yetmez... Bunu iddia etmek ihanet sayılır.

İstanbul’dan elinizi çekiniz. (Göksal ÇİDEM)

‘KURUYAN GÖL YOK’MUŞ!

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Bakan Bekir Pakdemirli’ye “Yeraltı suları ve taze su kaynaklarında gerçekleşen azalma sebebiyle göllerin kuruduğunu, göllerin doğa ekosistemi için önemine dikkat çekerek kuruyan göllere ilişkin istatistikleri” sorduğu önergesine Bakanlık, “mevsimsel kurumaların olduğu ve tamamen kuruyan göl bulunmadığı” cevabını verdi.

Gök, açıklamayı yeterli bulmadıklarını söylüyor.

Kuruyan göl yüzey alanlarının tarım faaliyetine açılmasının 2872 sayılı Çevre Kanunu ve Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne göre yasak olduğu biliniyor. Kuruyan göllere ilişkin haber ve tartışmalar sıklıkla basına yansıyor, kaybolan su kaynakları sebebiyle özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde oluşan obruk ve çöküntülere her gün yenileri ekleniyor. Peki bakanlık göllerin yüzey alanı ve derinlik kayıplarına ilişkin sorulara niye yanıt vermiyor?

MESAJ PANOSU

*İKTİDAR ‘millet bahçeleri’ için Mersin’de 41 milyon 433 bin, Malatya’da 20 milyon 858 bin, Trabzon’da 11 milyon 777 bin, Gaziantep’te 72 milyon 228 bin, toplamda 146 milyon 296 bin TL harcayacak. Bu illerin ‘bahçe’ye değil de ‘fabrika’ya daha çok ihtiyacı yok mu?

*DEPREMDEN başka bir konuyu bu şehirde gündeme getirmek istemiyorum. (Ekrem İMAMOĞLU)

BİLİYOR MUSUNUZ?

TÜRKİYE İsrafı Önleme Vakfı’nın (TİSVA) binlerce mikro girişimci kadın arasından seçilen 7 kadının başarı hikâyesini anlatan, Orhan Tekeoğlu yönetmenliğinde Anadolu’nun dört bir köşesinde çekilen ‘7 Kibele Belgeseli’nin 18 Şubat Salı 18.30’da CRR konser salonunda seyirci karşısına çıkacağını...