BEN Çankaya Kırkkonaklarda oturuyorum. Evim İmrahor Vadisi’ne bakıyor. Her sabah gri bir duman kütlesi ile uyanıyoruz.
İmrahor Vadisi’nde bulunan 2 adet tuğla fabrikası (diğerleri kapatıldı ne hikmetse, ikisi hala kapatılmadı) gece 23.00’de bacalarından diyebilirim ki 50 metre yüksekliğinde duman dışarıya bırakıyor. Bu olay sabah 6-7’ye kadar sürüyor. Defalarca Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne bildirdiğim halde sadece o günlük dumanı kesmektedirler. Mavi Masa’ya da dilekçe yazdım verdim; hala geri dönen olmadı. Bu tuğla ocaklarının duman bıraktıkları anda fotoğraflarını bile çektim ama kimse ilgilenmedi. İmrahor Vadisi; vadi olarak Sıhhıye’ye kadar uzanmaktadır. Sabah yüksek bir yerden Sıhhıye ve Kızılay’a bakıldığında gri bir kirli bulut tabakası görülmektedir. İstedikleri kadar Ankara’nın havası temiz desinler görünen köy kulavuz istemez. Sabah tertemiz hava özlemiyle pencereye gidiyorum fakat o dumanları görünce hevesim kursağımda kalıyor. Haydar ARSLAN
Başbakan, otobüslerdeki badem bıyıklıları görsün
BAŞBAKAN, İnönü’nün bıyıklarına atıfta bulununca sormak gerekiyor: Erbakan’ın bıyıklarını hiç yakından görme şansınız oldu mu? İnönü ile Erbakan’ın bıyıkları arasında kaç milimetre fark vardır? Bugün devlet dairelerine giden herkes, yandaşları temsil eden ‘badem bıyık’lı kişilerce karşılanmaktadır. İstanbul ya da Ankara’da otobüslere bindiğimizde badem bıyıklı şöförleri biz saygıyla karşılıyoruz da siz neden bir Kurtuluş Savaşı kahramanının bıyığını hazmedemiyorsunuz? Deniz Baykal ile bir sorununuz var ise onu anlarız ama Baykal ile her tartışmanızda konuyu İsmet Paşa’ya getirerek bir yere varamazsınız. Bu ülkenin genç bir evladı olarak, sizden aynı tepkiyi Siirt’de geleceğimiz olan çocuklarımıza tecavüz eden, bıyıklılara da göstermenizi istiyorum! Not: Son olarak Erdoğan da haklı, eğer İnönü çok partili yaşama geçmemiş olsa idi ne dün, ne de bugün bu tartışmaları yapıyor olmayacaktık. Ağır aksak yürüse de seviyesi düşse de demokrasimizi seviyorum. Engin BALIM
Hangi ikna yöntemi
AKP’li Hüseyin Çelik, oylamada fire verilmesi üzerine yaptığı açıklamada “demek ki kafası karışık arkadaşlarımız var, onları ikna ederdik” demek istiyor. Milletvekillerini daha başka nasıl ikna etmeyi düşünüyor? Söz konusu milletvekillerinin yakınları için ballı ihale, çoluk çocukları için kamu kuruluşlarında ayrıcalıklı görevler ve yönetim kurulu üyelikleri teklifleri mi getirilecekti? Yoksa siyasi gelecekleri ile ilgili bir takım görüşmeler mi yapılacaktı? M.Y.
Billboardları sabaha kadar yakmak israftır
BÜYÜKŞEHİR’e ait reklam panolarının (billboardlar) ışıkları 24 saat kesintisiz yanıyor. Bu ve benzer israfların faturasını, ses çıkarmadan ödeyen bir millet var nasılsa.. Denetimden hoşlanmayan bugünün anlayışı, ne kadar denetleme kurulu, teftiş kurulu varsa ya etkisiz hale getirdi yada ortadan kaldırdı. Sonuçta denetlenmeyen başı boş ortamların zararı, bir ödeyen bulunur mantığı ile en sessize, yani sessiz yığınlara fatura edilir oldu. Tepki koymayı beceremeyenler, keyfi tasarrufların muhatabı olmaya mahkumdur, bu saatten sonra ne dense boş.. Ç.T.
KISA... KISA...
ODTÜ Mezunları Derneği, Devrimci 78’liler Federasyonu, 68’liler Dayanışma Derneği ve Çankaya Belediyesi katkılarıyla düzenlenen ‘Darağacında Üç Fiden’ konseri yarın 19.00’da ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik tesislerinde. Konuk sanatçılar: Yavuz Bingöl, Grup Kibele ve Mehmet Özer.
ANKARA Kulübü Derneğinin düzenlediği ‘Ankara Akarsuları’ konulu konferans 8 Mayıs Cumartesi 17.00’de tarihi Abidinpaşa Konağı’nda Necati Kazancı’nın sunumu ile yapılacak.