TRT’de etnik ve dinsel ayrımcılık!

KIZIM Çağın’la TRT Çocuk izliyorduk. Pazar sabahını öğlene bağlayan saatler diyebilirim. Dış kaynaklı bir yapım.

Yarı eğitim amaçlı. Çocuklar bir ev partisi yapıyorlar. Üstünde ’Avrupa Haritası’ olan bir pasta yiyecekler. Kendi aralarında paylaşım yapıyorlar. Bazı ülkeler bir bütün olarak yeniyor. Bazı ülkelerde bölünerek, tabağa konuyor. (Hangi ülkelerin bütün, hangi ülkelerin parça parça yendiği özellikle vurgulanıyor! Anlam veremediğim ilk kısım burası.)

Örneğin, X çocuk, "Sırbistan’ın bir kısmını yedi" deniliyor. (Nedense Sırbistan’la başlıyor ziyafet!)

Bir başka isim veriliyor, "Bu da İngiltere’nin tamamını yedi" deniliyor. Bu şekilde birçok Avrupa ülkesine hitaben "Tamamı ya da bir kısmı yendi" denilerek son sıra Bosna’ya geliyor

İlk seçilen ülke Sırbistan, sonuncusu da Bosna oluyor böylece. Bosna haritasını diğer ülkelere nazaran hiç parçalamadan, tamamını büyük bir iştahla yiyen çocuğa atfedilen isim de Muhammed... Böylece, ırkçılık ve dinsel ayrımcılık bir çocuk programına da girmiş oluyor! Programın hitabettiği yaş gurubu 10-15...

Beyni en kolay yıkanabilen yaş aralığı... Anlama ve algılama kabiliyetisağlıklı düşünecek kadar gelişmişmemiş bir grup tarafından takip ediliyor. Merak ettiğim konu şu: TRT bu programın çevirisinde ’özel’ bir değişiklik yaptı mı? Yumurcak TV’de ’Aman Tanrım’lar ’Aman Allahım’a dönüşüyor. Tamam bunları anladım da, TRT’de yayımlanan çocuk dizisinin ister TRT çevirisinde olsun, ister orjinal halinde olsun, ırkçı ve dinsel faktörleri körükleyebilecek bölümler içermesi beni epey şaşırttı ve üzdü!n Barış BİNER

’Dokunulmazlık’ umursamazlığı

BİR demokrasi maskesi arkasında bir çok olaya kılıf hazırlamak adetten oldu. Ama bir de gerçekler var ki tartışılmalıdır inancındayım.

CHP’li Sn. Atilla Kart, AİHM’ye dokunulmazlığım kaldırılsın diye gittiğini, Sn. Baykal da defalarca Sn. Erdoğan’a dokunulmazlıklarımızı kaldıralım diye teklif götürdüğünü ve reddedildiğini hepimiz biliyoruz.

Atilla Kart’ın dokunulmazlik kaldırma girişimi de Meclis’teki çoğunluk tarafından reddedilince bu konu da şimdilik kapandı, en azından basının gündeminden düştü görünüşte...

Gece yarısı, alel acele bir kararla denilene göre de muhalefet kandırılarak geçirilen yasaya göre

askerler, sivil mahkemede yargılanabilmesinin önü açılacak... Ve bu yasayı savunanlar demokrasinin önü açılsın ve dokunulmazlkları kimsenin kalmasın diye yaptık diyorlar değil mi?

Şimdi bu aşamada ben de sorumlu bir vatandaş olarak sorma hakkım dogğyor; Meclis’teki dokunulmazlıklar neden kalkmıyor?

Dünyanın kaç ülkesinde uygulanan demokrasi rejiminde, hakim ve savcılarıin Adalet Bakanının onayına bağlı olduğu görülmüştür!

Sanırım tartışılması gereken bir konudur, demokrasi kendi işine gelen kurallar rejimi değildir, kuralları evrenseldir.

Öncelikle de totaliter ve otoriter tutumlardan uzak, demokrat bir birey olarak hiç bir ideolojinin tutsağı olmamayı kural kabul eden aydınlanmış, özgür bireyi demokrat olarak tanımlayan bir rejimdir demokrasi, sadece sandıkta oy kullanmakla kısıtlı değildir bildiginiz gibi.

n Funda YAMANEL

Ben de motosiklet tutkunuyum

BEN 47 yaşında motorsiklet tutkunu ve Eymir gölü hayranlarındanım. Eymir gölüyle ilgili yazını okudum ve çok üzüldüm. Pazar günleri gelen bütün motorcuları entel olarak değerlendirip, harkesi aynı kefeye koymanıza da şaşırdım.

Ben bir motorsiklet tutkunu olarak neredeyse haftanın 5 günü Eymir’e kafamı dinlemeye gidiyorum ve hiç kimseye gürültü ve farklı anlamda bir zarar verdiğimi düşünmüyorum. Pazar günleri bazı kendini bilmezlerin vermiş olduğu zararları tüm motorculara maletmeniz çok haksız bir davranış.

Ayrıca ben de bahsettiğiniz motorculardan çok rahatsızım. Bu nedenle oraya gelen benim gibi saygılı motor sürücülerine bir özür borçlu olduğunuzu düşünüyorum

n Fazıl YILMAZ
Yazarın Tüm Yazıları