Paylaş
İsimlendirme bile yapılıyor. Nasuhi Güngör mü? AA Genel Müdürü Kemal Öztürk mü? Bu arada RTÜK’ün ittifakla Bakanlar Kurulu’ndan İbrahim Şahin’in görevden alınmasını istediği de dilden dile dolaştı.
Tartışmalara son noktayı Başbakan Tayyip Erdoğan koydu. Erdoğan görüştüğü İbrahim Şahin’e ‘Devam’ dedi. Bu arada kısa aralıklarla genel müdür yardımcıları değişti. İbrahim Eren, Zeki Çiftçi, İbrahim Şahin’e yakınlığı ile bilinen Hüseyin İşler ve Şenol Göka genel müdür yardımcısı oldu. Ancak TRT’deki iki hatta üç başlılığa varan kargaşa devam ediyor. Tüm bunlar yaşanırken bir yandan da ‘paralelci’ avı başladı.
‘PARALELCİ TORBASI’
Bu arada ‘paralelci’ torbasına yılların gazetecileri ve cemaat ile ilgisi olmayan insanlar da dolduruldu. En ilginç hikâyelerden birisi de mobbinge varan uygulamalara maruz kalan gazeteci Taşkın Şenol’a ait.
Taşkın Şenol 30 yıllık gazeteci. Önünde arkasında bir takısı olmayan bir gazeteci. Günaydın, Sabah, Hürriyet, Star gazetesinde yıllarca çalıştı. 1995 başında Show TV Haber Müdürlüğü ile televizyonculuğa adım attı. Star TV Haber Müdürlüğü’nün ardından TRT Türk’ün kurucu haber müdürü oldu. Koordinatör vekilliği yaptı. TRT Türk’ü kurdu, yıllarca omuzladı. İbrahim Şahin’den övgüler aldı.
2013 başında Star gazetesi yazarı Nasuhi Güngör koordinatör vekili oldu. Olabilir... Hemen TRT Türk’de sözleşmeli çalışan üç kişinin 2013 Şubat’ta iş akdini feshetti. Mahkeme yapılan işlemi kanunsuz buldu ve yürütmeyi durdurdu. Mahkeme kararıyla dönen ikisine görev verildi, sadece Taşkın Şenol eski görevine başlatılmadı. Yer de, masa da verilmediği gibi boş oturtuldu. Kadro olarak da muhabirlik değil, ‘teknik kadro’ verildi. O da buna itiraz ederek konumunun düzeltilmesi için bir daha hukukun kapısına gitti.
GAZETECİ NE OLDU
Bitmedi. Taşkın Şenol, Şenol Göka ve genel müdür vekili sıfatıyla Zeki Çiftçi’nin imasıyla prodüksiyon kaynaklarına atandı. Prodüksiyon kaynakları ne demek? Işıkçı ve sesçi... TRT’nin teknik servisi. Teknisyenlerin olduğu yerde görev yapacak da ne yapacak?
Eyy TRT yöneticileri, Sayın İbrahim Şahin bu mobbing değil de nedir? Ya da senin iradene yapılmış bir tecavüz değil de nedir?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin bu tür atamaların gerçek hikâyelerinden haberdar mısınız? Sütunlarımız cevaplarınıza açık.
Seçim için kandırmaca!
RAMAZAN dolayısıyla, şehir içi ve şehirler arası telefonlar 24 saat bedava imiş. Sevindirici bir haber gibi görünse de sormak istediğim şu: Zaten yüksek olan telefon faturaları, ramazan sonrası bizlere zamlı olarak dönecek. Bu bir sıkıntı yaratmayacak mı? Bugüne kadar hiçbir ramazanda uygulanmayan bir durum. Acayip! Acaba bu kandırmaca oyun ramazanla değil de ‘Cumhurbaşkanı’ seçimiyle ilgili olmasın?
E. KOÇAK
BİLİYOR MUSUNUZ
- İSTANBUL Barosu’nun düzenlediği ‘Türkiye’nin Bağımsızlık Belgesi, Lozan Antlaşması’ başlıklı panelin yarın 15.30’da İstanbul Barosu Kültür Merkezi’nde yapılacağını...
- DÜN vefat eden Tercüman, Güneş ve Dünya gazetelerinde görev yapan Oğuz Demircioğlu’nun bugün Ataköy 5. Kısım Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Esenyurt İstiklal Mezarlığı’nda toprağa verileceğini...
Cevap hazır: İddialar gerçekdışı
‘367 garabet mi’ (6.7.2014) başlıklı yazının ‘Okuyunuz’ alt başlıklı kısmında adının açıklanmasını istemeyen bir şahıs tarafından gönderilen yazıda Ankara İncek Tek Yapı Kooperatifi’nde yağma ve talan vardır şeklinde ifadelere yer verilmiştir. Kooperatif yönetimi ilgili kanun ve mevzuat hükümleri çerçevesinde üyelerinin menfaatlerini ön planda tutmakta, çevreye ve yasalara duyarlı bir şekilde davranmakta olup, kooperatifte yağma ve talan olduğu iddiası tamamen hayal ürünü ve gerçekdışı ithamlardan ibarettir.
S.S. Tek Bahçeli Kaloriferli Evler Konut Yapı Kooperatifi
Beşiktaş Belediyesi, BELTAŞ’dan işçi çıkartıyor
BEŞİKTAŞ Belediyesi’nin şirketi BELTAŞ’ta çalışan DİSK/Genel İş’e bağlı 250 kişinin iş akitlerinin feshedilmeye başlanması üzerine işçiler greve başladılar. Toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde bu kararın alınması üzerine Belediye Başkanı Murat Hazinedar "Bütçenin uygunsuzluğu nedeniyle tasarruf kararı alındığını" söylerken, Şişli’den 40 kişilik kadronun gelmesi işçiler tarafından ayrı bir tepki konusu oldu.
Sendika temsilcileri, iş akitlerinin feshi için evlere yazı gittiğini belirtirken, geçen hafta konuştukları Başkan Yardımcısı Affan Keçeci ile dün görüştükleri Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın ayrı ayrı şeyler söylediklerini öne sürdüler.
BELTAŞ’ta 250 çalışan var, bunların 231’i sendika üyesi...
Genel İş’in Beşiktaş Şube Sekreteri Aysun Güner Davulcu, "İşveren olarak Beşiktaş Belediyesi, çalışanların sendikal haklarını vereceklerini" söylediklerini , ancak ardından evlere noter kanalıyla ‘çıkış’ mektupları gönderildiğini bildirdi.
Başkan Murat Hazinedar’ın dün öğleden sonra işçi temsilcileriyle görüşmesinde "Belediye olarak küçülmemiz lazım" dediği belirtilirken "Peki, Şişli’den getirdikleri personel ne oluyor?" sorusunu yönelttiler.
Genel İş Sendikası ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko "Girişimlerimizi iyi niyetle sürdürüyoruz" dediği belirtildi.
Beşiktaş Belediyesinin ‘arpalığı’ olarak nitelenen BELTAŞ’ta görevlendirilenlere yüksek maaşlar veriliyor. İşçilerin çoğunluğu park ve bahçelerde çalıştırılıyor.
Murat Hazinedar’ın, "BELTAŞ’ta, ilçe dışından çok kişi var. Biz CHP’li ve Beşiktaş’ta oturanlar arkadaşlarımızı tercih edeceğiz" dediği belirtiliyor.
En sonunda Patara’nın da canına okundu
İKİ senedir yaz mevsiminde ikamet ettiğim Antalya Kaş ilçesi, Gelemiş köyü civarındaki Patara Antik Kenti çevresinde yerleşik bulunan otel ve pansiyonlardan şu anda gölet halinde bulunan ve antik kentin içinden geçerek carretta carretta yaşam bölgesi ve dahil ülkemizin en uzun kumsalı, Patara sahiline ulaşan çay havzasına foseptik boşaltımı yapılmaktadır. Likya medeniyeti başkenti olması nedeniyle önemli bir kültür turizmi merkezimiz ve sit alanı olan bu bölgedeki doğal hayata zarar veren, gelen turistleri koku ve kirlilik ile rahatsız eden uygulamanın yerel yönetimlerce kontrol edilmediği de yerel esnaf tarafından belirtilmektedir. Konu ile ilgili tedbirlerin alınması konusunda desteğinizi rica ederim.
Tutku TUNCALI
ATSO Başkanı Budak da bagaj eziyetinden yakınıyorsa...
TARİFELİ uçakla yurt dışından Antalya’ya gelenlerin çoğu, yüzde 60-65’i transit yolcu. Yani İstanbul’da Türkiye’ye pasaporttan geçip giriş yaptıktan sonra iç hat yolcusu olarak Antalya’ya devam ediyor. Ama bagajını Antalya’da iç hatlardan alamıyor.
Bu konuda ATSO Başkanı Çetin Osman Budak şöyle yakınıyor:
"Geçtiğimiz gün yurt dışından dönerken İstanbul aktarmalı Antalya’ya geldik. Burada iç hatlarda bir bölüm ayrılmıştı; gümrüksüz saha. Oradan da bavullar çıkıyordu. Buradan bavulu alıp havalimanından çıkıyorduk. Şimdi bununla ilgili bu kalksın dedik, Müsteşara, Gümrük Bölge Müdürü’ne… Talebimiz buydu. Fakat her nedense bilmiyoruz sebebini, bu konuda biz ısrarcı olmamıza rağmen bu uygulama kaldırıldı. Şimdi geçen gün gelirken özellikle baktım. Beni bavuluma kim yönlendirecek diye. Hiç kimse! Transit gelen yabancılar nereye gideceklerini bilemiyor. Antalya’ya transit gelen 2 milyon insan var. Her uçağın yüzde 65’i trasit yolcu ile dolu. Bu sorun inanılmaz büyük. Turist gelsin diye canımız çıkıyor. Fakat şuradaki küçük uygulamalar turisti caydırıyor. Bunlar organizasyon işi. Sektör ile konuşmadan yapılan uygulamaların sonuçları bunlar. O yüzden bu işin acilen düzeltilmesini bekliyoruz."
Sadun Köprülü’nün ölümü Türkmenleri yasa boğdu
IRAK Türkmenlerinin önde gelen dava ve fikir adamı, Türkmenlerin haklı davasını her mahfilde tanıtıp savunan, kendisini davasına adamış ve milletinin derdiyle dertlenen Sadun Köprülü’yü kaybettik. Irak’ın Türkmen halkına karşı Saddam Hüseyin rejimi sırasında yapılan gaddarca uygulamalardan en fazla nasibini alanlar Türkmenlerdi. Bunlardan biri de Hukukçu-Araştırmacı, yazar ve şair Sadun Köprülü idi. Bağdat Üniversitesi Kanun Şeriat (Hukuk) Fakültesinden Mezun olduktan bir hafta sonra tutuklandı. Mahkumiyetten önce Sadun Köprülü için 1 yıl 4 ay süren işkence ve hücre hapsi de başlamış oldu. O Irak’ta Saddam’ın zulmüne uğrayıp o meşhur Ebu Garip Hapishanesi’nde tam 17 yıl yattı, Mahkumiyetten sonra da diğer tutuklu Türkmenler gibi akla gelmedik işkencelere maruz kaldı. Bu onun ilk mahkûmiyeti değildi. 1967 yılında henüz 10 yaşında iken tutuklandı, 8 ay tutuklu kaldı. Ailesinin her ferdine en ağır işkenceler yapıldı.
DEMİREL’İN ZİYARETİ
1967 yılında, Başbakan Süleyman Demirel, Kerkük’ü ziyaret ediyordu. Kerküklü Türkmenlerin bayram coşkusu içinde Demirel’i karşılamaya hazırlandığı o gün, bekleyenlerin arasında henüz 10 yaşında iken Sadun Köprülü vardı. 10 yaşında bir Türkmen çocuğu olarak, bundan sonraki hayatının çok büyük bölümünü yürek dağlayan acılarla geçirdi. Yaşadığı tüm acılara rağmen, aile ve yuva hasretiyle karanlık hücrelerde tam 17 yıl geçirmesine rağmen, o gün orada bulunmaktan bir an olsun pişmanlık duymadı.
Sadun Köprülü bir söyleşide: "Irak Türkleri, Türkiye ve Türk milletine karşı büyük bir sevgi beslediler, bu yüzden yüzlerce insanımız her dönemde ya hapse atıldı yada idam edildi. Ayrıca benim gibi çoğu Irak Türkmen’i Türkiye’ye olan sevgisi ve Türk kimliğine bağlılığından dolayı hapislere atıldılar. Her zaman Türk devletini bir kurtarıcı olarak gördüler. Sürekli Türk büyüklerinin kendilerini destekler mahiyetteki demeç ve görüşlerini beklediler. Kendilerine yapılan ziyaretlerden memnun oldular. Türkmenler, tüm baskılara rağmen dayandılar durdular, çünkü Türk devletine karşı, bambaşka bir sevgileri vardı. Nitekim farklı dönemlerde Türk Cumhurbaşkanları, Başbakanları ve Bakanlarının Irak Türklerini ziyaretleri, büyük sevgi ile karşılanmıştır. Sayın Süleyman DEMİREL’İN 1967, 1977 ve Sayın Fahri KORUTÜRK’ÜN 1976 ziyaretleri bizim için çok önem taşımıştır. Sayın Ahmet DAVUTOĞLU’nun Kerkük’ü ziyaret etmesi Irak Türkleri tarafından sevgiyle karşılanmıştır. Türkmenler ana vatan Türkiye’nin her zaman yanlarında olduğunu hissetmelidirler. Umudumuz Türk Devletinin yetkilileri başta olmak üzere basın-yayın sade bizleri değil bütün Türk dünyasını yalnız ve kimsesiz bırakamaz." dile getirmişti.
Son günlerde Irak’ta Türkmenler’in yaşadığı bölge olan Türkmeneli’nde, Türkmenlerin katliama uğraması, yüzyıllardır yaşadığı topraklardan göçe zorlanması ve Türkmen varlığının yok edilmesi, yaşanan bu acı durum ve büyük dram onu çok üzmüştü. Sadun Köprülü, kalp krizi sonucu 57 yaşında hayata gözlerini yumdu.
SADUN KÖPRÜLÜ KİMDİR?
Sadun Köprülü, 1957 yılında Kerkük’ün Türkmen ilçesi Altunköprü’de doğdu. İlkokulu Kerkük’te, ortaokulu Bağdat’ta, liseyi Kerkük’te ve yüksek öğrenimini ise Bağdat Üniversitesi Kanun Şeriat (Hukuk) Fakültesinde tamamladı. 1 yıl Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) Türkiye Temsilcisi, Türkmen Şanı Bağımsız Medya ve Araştırma Merkezi Türkiye Temsilcisi ve yıllarca da Türkmen Araştırmaları ve Projeleri Koordinatörü olarak görev yaptı. Irak Türkleri ve Türk dünyası hakkında araştırmaları, Şiir, hikâye, roman ve çeşitli konuları içeren makaleler yazdı. Basılmış 4 kitabı vardı. Evli ve 4 çocuk babasıydı. Arapça ve İngilizce dillerini konuşuyordu.
KÜRŞAT ÇAVUŞOĞLU- Irak Türkmen Basın Konseyi İcra Kurulu üyesi, Diş Hekimi
Paylaş