Paylaş
İstanbul'dan Çerkezköy'e kadar elektrikli tren hattı yıllar önce yapılmıştı. Çerkezköy-Kapıkule'ye kadar olan hattın yapımı ise, 3.5 yıl sürdükten sonra geçen ay açıldı.
Elektrikli hat açıldı da ne oldu?
Banliyö taşımacılığında elektrikli trenin hiçbir yararı olmadı. Sadece dizel lokomotiflerin yerine elektrikliler konuldu.
Avrupa'daki gibi hızlı trenlere kavuşabilmemiz için demiryolu hattının düzeltilmesi gerekiyor.
'Ulusal Demiryolu Kongresi'nin arifesinde TCDD Haydarpaşa Bölge Müdürü Ömer Yılmaz'la demiryollarımızı konuştuk:
- İstanbul-Kapıkule arasında banliyö seferleri neden yapılamıyor?
- Bazı şeyleri değerlendirirken rantabl olup olmadığına bakmak lazım. Örneğin, Halkalı-Çerkezköy arasında bize özel bir tren için asgari 400 yolcunun garanti edilmesi gerekiyor. Bir Çerkezköy seferi 100 milyona maloluyor. Bu kapasite çıkarsa, her gün karşılıklı birer sefer düşünüyoruz. Genel Müdürlük bu konuda fizibilite çalışması yapıyor.
ELEKTRİKLİ LOKOMOTİFLER GELDİ!
- Elektrikli lokomotif mi yetersiz?
- Bizim 1. bölgemiz Edirne'den Polatlı'ya kadar sorumludur. Bu hattın 153 lokomotifinden, banliyöler dahil 100'ü elektriklidir. Çerkezköy hattını Sirkeci ve Gebze gibi kabul etmemek lazımdır. Daha özel şartlar gerekiyor. Buraya tahsis edilen üç elektrikli lokomotif, Kapıkule'ye kadar giden Avrupa ve yük trenlerini de çekmeye başlamıştır.
- Hız artıyor tabii...
- Avrupa ve Japonya'daki gibi hızın artacağı düşünülmemelidir. Dizele göre kalkış ve hareket esnasında daha seri ve hızlıdır. Ancak, mevcuda göre hızı artırmak için hattın geometrik değerlerinin değişmesi gerekmektedir.
- Peki, kaç kilometre hızla gidecektir?
- Düz hatta en fazla 120 km gitmektedir, ancak Trakya hattının virajları nedeniyle duruş-kalkış dahil, ortalama hız 70 km olmaktadır. Eskisine oranla sadece varış süreleri daha kısalıyor.
HATLAR YENİLENECEK
- Biz de süratli trenler geliyor diye seviniyorduk.
- Mevcut demiryolunun geometrisiyle bu mümkün değildir. Halkalı-Kapıkule hattının ray, traves dediğimiz üst yapısının önümüzdeki beş yıl içinde yenilenmesi kararlaştırılmıştır. Şunu unutmamak gerekiyor; elektriklinin dizele göre maliyeti düşük olup, çevre kirliliği yapmamaktadır. Ayrıca, önemli bir özellik de, elektrikli, dizelin iki misli yük çekmektedir.
- Banliyö trenlerindeki yolcu zararlarına gelelim...
- Çok ciddi bir sorundur ama son zamanlarda polisin aldığı önlemlerle biraz düzelme vardır. Bizim güvenlik görevlilerimiz yeterli olmuyor. Bazı insanımızın gözü dönmüş, devlet malına tahribatı meziyet sayıyor. Bundan bir süre önce memurlarımız, Yunus istasyonunda biletsiz iki kişiyi yakalamış, ancak kapıyı, pencereyi kırıp kaçmışlar. Trenin dönüşünde toplanan 15 kişi bu personeli trenden indirip komaya sokmuşlar. Bir memurumuz az daha ölüyordu.
- Tren korumalarında silah yok mu?
- Maalesef... Polis gibi caydırıcı olamıyor. Emin olun kendini bilmezlerle adeta savaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar. Birçok konudan vatandaşın haberi yok. Her gün 20-30 cam kırılıyor ya da koltuklar tahrip ediliyor. Geçen yıl bölge olarak cam için 5 milyar ödedik. Bu vatandaşın ödediği vergilerden çıkıyor. Bu bir eğitim sorunudur. Basın bu konularda duyarlı değil.
İNSANLAR SORUMSUZ...
- Peki salkım saçak gidenler...
- Bir banliyö treni 400 yolcu alıyor. Ama 1000 kişi tıkış tıkış biniyor. 'Bakın az sonra yeni tren geliyor' diyorsunuz, dinleyen kim! Otobüs şoförü bir yerde kapıyı kapatıyor. Oysa kapılar otomotik açılıp kapandığından bizim insiyatifimiz yok. Adam gelip ayaklarıyla kapıyı açık tutuyor. Geçenlerde tebdili kıyafetle bir trene bindim. Hava yağmurluydu, bir vatandaşı kapıyı açık tuttuğu için uyardığımda 'Sana ne' dedi, az daha da beni dövecekti. Personelimiz, seyyar satıcıya müdahale ediyor; 'bırak ekmek parası kazanıyor', kapıyı tutanı uyarıyorsunuz 'açık kalsın, hava geliyor' diyor yolcularımız. Vatandaş bizden taraf olmuyor. Haydarpaşa-Gebze arasına turnike koyduk, bu olaylarda biraz azalma oldu.
- Düşüp ölenler de oluyor.
- İnanın geçen yıl kapıda seyahat edenlerden dolayı 22 milyar lira tazminat ödedik... Adam düşüp ölüyor. Halbuki idare olarak hiç kabahatimiz yok. Bilirkişi, 'kapı kapalı olsaydı, bu kaza olmazdı' diyor. Adam kapıyı kapatmıyor ki... Butonu iptal etsek, acil bir durumda kapı açılmayacak o zaman. Nitekim, iş kazasından bir ölüm dışında sorumlu olduğumuz kaza yok.
ULUSAL DEMİRYOLU KONGRESİ
- Bu trafik rezaleti yaşarken, insanlar artık treni aramaya başladı.
- TCDD'nin gelişmesi devlet politikası haline gelmelidir. Her hükümet geldiğinde buna önemle eğilmelidir. Cumhuriyet döneminin ikinci Ulusal Demiryolu Kongresi'ni, 15-17 Aralık tarihlerinde Holiday Inn Otel'de toplayacağız.
- Ne bekleniyor bu toplantıdan?
- Demiryolculuğumuzun kuruluş yapısını ve sistemini yeniden gündeme getirip, aksaklıkları tartışacağız. İşlevsel çözümler üreteceğiz, yeniden yapılanmanın gereğini vurgulayacağız. Demiryolsuz bir ulaşımın hiçbir zaman ülke ekonomisine katkısı olamayacağı açıktır. Demiryollarının ne kadar etkili olduğunu bazı kesimlere anlatmak, Avrupa ile Asya'yı bağlamak zorundayız.
- Tüpgeçit...
- Tek çözüm tüpgeçit olmalıdır. Tüpgeçitsiz İstanbul, ulaşımda yarım kalmış bir kent demektir. 3. Boğaz Köprüsü toplu taşımaya değil, toplu araç taşımaya yarayacaktır.
DİYALOG
İDDİA ‘‘Cemaatleşme konusu Erzurum, Van ve Kayseri'de de bir facia.’’ (Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Enver Konukçu)
YANIT ‘‘Üniversitede her düşünceye sahip bilim adamı sağladığımız olanaklarla sosyal barış ortamında çalışıyor.’’ (Atatürk Üniversitesi Rektörü Rektörü Erol Oral)
Paylaş