Paylaş
Yöredeki köylülerin de katılımıyla Silivri Belediyesi, Çevre Derneği ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin katılımı ile geçtiğimiz günlerde yapılan toplantıda konuşan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, termik santral yapımındaki ısrarı “Vahamet, cehalet, vurdumduymazlık” olarak nitelendirdikten sonra
“Atom bombası atılsa bir kente ancak bu kadar zarar verilebilir” dedi.
Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, hukuki mücadeleyi sürdürürken güçlü bir sesle santrala karşı çıktıklarını haykırmak zorunda olduklarını söyledi.
Silivri’nin merkez yerleşiminden daha büyük (10 bin dönüm) yeri kaplayacak santralın yeri Silivri’ye 5 km, Çerkezköy’e 7 km uzaklıkta bulunan Çayırdere Mahallesi’ndeki toplantıda en büyük tepkiyi köylüler gösterdi. Özcan Işıklar, bu konuda karar veren bakan ve bürokratları bölgeye davet etti; “Gördüklerinde nasıl yanlış bir karar verdiklerini anlayacaklardır” diye konuştu.
Başkan Işıklar, şu bilgileri verdi:
“Santralın kapladığı alan Çerkezköy kısmında 600 dönüm, Silivri’de ise 4 bin 850 dönüm olmak üzere 6 bin dönümü buluyor. Burası Trakya’daki yeraltı su havzasının en önemli yeri, yani İstanbul-Lüleburgaz arasındaki 300 km’lik en önemli su havzası. Bu kadar sağlık, ekonomi ve çevre zararı olduğunun bilinmesine rağmen neden bu kadar ısrar edildiğini anlamak mümkün değil. Daha da önemlisi, planlanan santralın Malkara (Edirne) kömürü ile çalıştırılamayacağının bilim adamlarınca ortaya konması...
Santral, Tekirdağ Limanı’ndan taşınacak % 30 verimli kömür 350 km’lik, Trakya havzasının en önemli yeri Hallaçlı bölgesinde olan su havzasından çıkarılarak su ile yıkanarak % 60 kapasite verime çıkarılacak. Kirli su yeraltına bırakılacak.”
Bölgede toplanan 14 bin imzalı dilekçe Danıştay’a verildi. İktidar kanadından çalışmaların durdurulduğuna ilişkin söylentilerin gerçeği yansıtmadığı çünkü bölgede sondaj çalışmalarının devam ettiği belirtiliyor.
Çevreciler diyor ki: “Ülkesini seven, 1. sınıf tarım arazilerini mahvedemez. 1 milyon kişinin sağlığını, havasını, suyunu, tarım alanlarını etkileyecek bu santrala karşı topyekûn mücadele etmeliyiz.
GÜNÜN SÖZÜ
“Bağımsız ve çağdaş olmaktan başka her yol, felakete gider.”
Turgut A. KARABEKİR
SİYASET, YARGI, DEVLET VE ADALET
MHP içindeki muhalif kanadın, olağanüstü topladığı kurultay bütün neticeleri ile iptal edildi. Muhaliflere göre karar hukuki değil, siyasi; yargı iktidara desteği karşılığında Bahçeli’nin liderliğini kayırdı!
Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’ni olup biten karşısında sessiz kalmakla eleştiriyor; temel hak ve özgürlüklerin ihyası, korunması görevini ihmal ettiğini iddia ediyor. Cumhurbaşkanı, Anayasa mad. 138‘e vurgu yaparak, yargıya, tavsiye, telkin ve tesir etmenin, anayasa ihlali olduğunu ifade ediyor, tarafsız bir pozisyonda görüntü veriyor. Zaman zaman yargıyı eleştiriyor.
HDP, her kademesinde yargı ile ihtilaflı; milletvekilleri, belediye başkanları tutuklu yargılanıyor, bazıları mahkûm oluyor. Dünya ölçeğinde, parlamentoda temsil edilmesine rağmen, sayısal olarak yargı tarassutunda en ön sırada.
Yargıdan bu dönem, kayıtsız şartsız memnun olan tek part lideri Doğu Perinçek. “Son 50 yılın altın devrini” yaşadığını ileri sürüyor.
MHP ve VP, yargı konusunda azami müştereklerde buluşuyor.
Üç parti de devlet bekası söz konusu olduğunda, yargı’nın ‘adalet sapma’larının ihmal edilebileceğini düşünüyor.
HDP yargı mağduru olduğu iddiasında, CHP ise iktidar ve yargı özdeşliği iddiasında ısrarlı... Anayasa Mahkemesi ve YSK gibi yargı erkinin zirveleri ile çok sert düzeyde çekişiyor.
Toplum, Anayasa oylamasında olduğu gibi neredeyse tam ortadan bölünmüş durumda.
Özetle; vahim olan husus, bağımsız yargı olmadan demokrasinin kalitesini yükseltmenin zor olduğunu biliyor musunuz?
Demir KALEAĞASI
BİLİYOR MUSUNUZ?
- SANATÇI Kazım Koyuncu’nun ölümünün 12. yılında Kadıköy Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda dost sahnesinde 20 sanatçının 24-25 Haziran’da (hafta sonu) ‘Kazım şarkıları’ söyleyeceğini...
- ULUSLARARASI Erzincan Kemaliye (Eğin) Kültür ve Doğa Sporları Şenliği’nin 38’incisinin 28 Haziran-2 Temmuz 2017 tarihleri arasında yapılacağını...
MİMAR Sinan tarafından yapılan 550 m2 alan içinde yer alan Ayakapı Hamamı’nın bir emlakçı tarafından 3 milyon Avro’ya satışa çıkarılmasını, hazırladığı yazılı soru önergesi ile İBB Meclis gündemine taşıyan CHP İBB Meclis Üyesi Dt. Ümüt Yurdakul’un, İBB’nin konuya müdahil olmasını ve restore edilerek korumaya alınmasını istediğini...
- SARIYER Belediyesi ile Mimar Sinan GSÜ’nün düzenledikleri ‘Hurdadan Sanata Heykel Sempozyumu’nun ardından; MSGSÜ’den 6 sanatçı ve akademisyenin, hurda atıklardan yapılan heykellerinin yer aldığı serginin belediyenin Kilyos Turban Tesisleri’nde 24 Haziran’a kadar ziyaret edilebileceğini...
TÜRKÇEMİZ GÜZELDİR, LÜTFEN DİKKAT
TV haberlerinde bazı kelimeler yanlış telaffuz edilmektedir. Türkçe dil kuralında bazı kelimelerin hem tekil hem çoğul hali aynıdır, diğer bir deyimle her iki halde de değişmezler. Örneğin; mühimmat, personel, esnaf... Bazen spikerler; ‘mühimmatlar, personeller, esnaflar’ gibi yanlış, kulağı tırmalayan ifadeler kullanmakta, bu da insanı rahatsız etmektedir. Türkçemiz güzeldir, lütfen dikkat edelim, kurallara uyalım.
Muzaffer ÖZENER-İZMİR
Nükleer için zor sorular
YAPIMI için 2010 yılında girişimleri başlatılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne 15 Haziran 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 49 yıl süreli üretim izni verildi. Sinop Nükleer Güç Santrali’nin de Akkuyu ile aynı yıl içerisinde (2023) enerji üretmeye başlaması bekleniyor. Nükleer enerji üretiminin Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltması amaçlanıyor ancak her iki santralin de yakıt olarak uranyum madeni kullanacak olması bu tezi çürütüyor. Türkiye’de uranyum madeni çok sınırlı rezervlerde bulunurken, nükleer enerji üretmek için kullanılabilecek bir diğer cevher olan toryum konusunda zengin rezervlere sahip olduğumuz biliniyor.
Nükleer güç santralleri uzun vadeli yatırımlardır, yanlış tercihler insanımızı ve çevreyi tehlikeye atacaktır.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök bu noktada Eneri ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a soruyor:
“Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşasına ilişkin hukuki altyapının 2010 yılında yürürlüğe girmesine rağmen üretim izninin verilmesi neden 7 yıl sürmüştür? Akkuyu ve Sinop Nükleer Güç Santralleri uranyum kullanarak enerji üretirken Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını nasıl azaltacaktır? Toryum madeninin güç ve teknoloji üretiminde kullanılması için yapılan çalışmalar nelerdir? Ankara Üniversitesi Hızlandırıcı Teknolojisi Enstitüsü’ne 2017 yılında ayrılan kamu bütçesi ne kadardır?”
MESAJ PANOSU
- ÖNERİMİZ şudur: Her gün aynı saatlerde, aynı yerlerde #ADALET nöbetlerinde, hiçbir slogan atmadan, hiçbir bayrak, pankart taşımadan, sadece göğsümüze iliştirebileceğimiz bir #ADALET sözcüğüyle bulunalım ve buluşalım. Biz bugün Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda buluşacağız.
Demir KÜÇÜKAYDIN
Paylaş