ARACIMIN fenni muyenesine iki gün kala bigisayarda son on gün içinde oluşturulmuş, tesadüfen gördüğüm ve 6.1.2004, 5.3.2004 ve 13.12.2005 tutanak tarihli üç adet trafik cezasını 1.3.2007 tarihinde Ankara Yeğenbey Vergi Dairesi’ne gecikme faiziyle birlikte ödedim. Ödemesem fenni muayenesi yapılmayacaktı. Ben o zamanlar Ankara dışında çalışıyordum ve aracı oğlum, ikamet yerim Ankara’da kullanmakta olduğundan sıkıntı yaşamasını istemedim.
Bundan sonra ayda bir kez bilgisayardan vergi ve cezaları kontrol ederim.
20 Temmuz 2009’de baktığımda, bilgisayarda herhangi bir ceza bulunmazken, 9 Ağustos 2009 günü aracıma ait ceza olduğunu gördüm. Cezanın tutanak tarihi 10.5.2005 idi; tahakkuk fiş nosu ise 2009 ile başlayıp, ceza faizi ceza tutarının iki katı kadardı.
Zaten hiçbir ceza tarafıma tebliğ edilmemiştir.
Bu ikinci furya mıdır. Ne yapmam gerekiyor.
n Coşkun SAKARYA
Bir dayak yemediğim kaldı
YENİMAHALLEC.E.O Mağazacılık adlı işyerinden 7.6.2009 tarihinde aldığım pantolonda renk değişimi olduğundan, konuyu görüşmek üzere pantolonu ve fişi alarak 22.8.2009 tarihinde mağazaya gittim.
İlk ilgilenen görevli "Pantolonu incelemeye yollayalım, gelen sonuca göre biz sizi arayalım" deyip, sadece bir not kağıdına mağaza telefonunu yazıp vermek istedi. "Bu şekilde ürünü teslim edemeyeceğimi, hiç olmazsa malın cinsini, fiş tarihini, içeren ve mağazanın kaşesi olan tarihli bir yazının tarafıma verilmesi gerektiğini" belittim. Görevli bunun üzerine aynı şirketin yan bölümüne beni gönderdi. Oradaki yetkili Sibel Hanım (matbu bir form olmasa da) küçük bir not kağıdına bilgileri yazdı, isteğim üzerine imzaladı. "Kaşelemeyecek misiniz?" dediğimde; mağazada çalışan olduğunu tahmin ettiğim bir kişi terbiye sınırlarını aşan bir şekilde "Kaşe var ama kaşelemeyeceğim, git nereye şikayet edersen et" diyerek beni rencide etti. Bunun üzerine ben de bayan görevliye bu kişinin ismini sordum ve mağazanın sahibi olduğunu öğrendim. Bu esnada benim mağaza çalışanı ile konuşmalarıma sinirlenen mağaza sahibi; "İsmim Okan Tiryaki, şimdi mağazayı terk et bakalım" derken, içinde "terbiyesiz, şerefsiz, istediğin yere şikayet et" gibi sözcükleri de içeren (üstelik yanımda eşim olduğu halde) saygısızca ifadelerde bulundu. Ben "Söylediğiniz laflara dikkat edin, ifadeleriniz çok ağır, bu ifadeleri hak edecek bir durum ortada yok" deyince, nerede ise bana saldıracaktı. Bu seviyesiz üsluba karşılık vermeden pantolonumu bırakarak oradan ayrıldım.
Ben bu mağazadan zaman zaman alışverişte yaparım. İlk defa Tüketici Hukuku ile ilgili bir sorun oldu ve bu muameleye maruz kaldım.
Muharrem TORALIOĞLU
Apartmanlarda kapıcı olması şart koşulmalı
APARTMANLARDA, kapıcı dairesi adı altında daireler bulunmakta olup bu daireler amacı dışında kullanılarak, ilgili apartmana gelir sağlaması tercih edilmektedir.
Peki neden, amacına uygun kullanılamıyor yani, apartman yönetimi, görevli(kapıcı) çalıştırmamayı tercih etmektedir. Hükümetin bir kanun çıkartarak belli bir sayının üzerinde dairesi olan apartmanlarda, görevli çalıştırılmasını vede çalıştırma durumundada, SSK kolaylığı getirmesi halinde, sanırım çok apartman bunu yapacak ve çok sayıda insanda iş sahibi olacaktır.
Konunun dikkate alınıp, bir şeyler yapılması dileği ile.
Büyükşehir’e önerdim ama...
ANKARA’da, milli bayramların yapıldığı tören alanlarına toplu taşıma yapılıp yapılmadı konusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne sorduğum soruya verilen cevap şöyle:
"Böyle ücretsiz bir uygulamamız yoktur, ücreti mukabilinde imkanlar dahilinde yardımcı olunmaktadır, dini bayramlar devletin uygulamasıdır."
Bu cevapla tatmin olamayacağım için aşağıdaki ikinci maili atarak cevap istedim.
"19 Mayıs Stadyumu ve Hipodrom’daki milli bayram törenleri için semtlerden servislerle vatandaşın taşınması için tedbir alınıp alınmadığı, bayram tören programının görevlendiremeler bölümünde belediyeye böyle bir görev verilip verilmediği, dini bayramlardaki mezarlıklara ücretsiz özel servis (bilboardan duyurular yapılarak) uygulamanızın benzerinin milli bayramlar için de yürürlüğe konmasıyla ilgili, cevap verenin kimliğiyle birlikte ve yasada belirtilen şekilde tüm sorularıma açıklık getirecek kurumsal cevabınızı istiyorum." (23.8.2009)
Eminim buna da üstün körü bir cevap verilecektir.
Ankara’da bu güne kadar dini bayramlarda yapılan güzel uygulamaları nedense milli bayramlar gibi bir günlük faaliyetlerde göremedim.
Bunu yazarken içinde bulunduğumuz koşulları, tören alanlarının ulaşımı zor yerlerde olması, tören alanı çevresine özel araç alınmaması nedeniyle ve özellikle milli duyguları pekiştirmede bayramların öneminin bilinçli azaltılmasına dur demek amacıyla yazıyorum.
Ahmet ATAY
Günün sözü
"Dünyada görmek istidiğiniz değişiklik neyse o olun."