Paylaş
Daha önce TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e PTT yoluyla gönderdiğini söylediği dilekçesi ile bir kayda rastlanmadığını belirten Neziroğlu, “Kendisi ile yapmış olduğum görüşmede de posta ile başvuru yapmış olduğunu belirtmekle birlikte tarihini hatırlayamamıştır” diyor ve şu bilgileri aktarıyor:
“TBMM olarak her türlü bilgiyi vatandaşlarımızla paylaşma konusunda azami hassasiyet gösteriyoruz. Son olarak yenilediğimiz web sayfamızda yer alan TBMM takviminin yanı sıra Twitter hesaplarımızdan Genel Kurul’daki yasama faaliyetlerini anlık olarak paylaşmamız sadece iki küçük örnektir. Ayrıca benzer mahiyette sorular daha önce bilgi edinme kapsamında veya Dilekçe Komisyonu’na yapılan başvurularda da dile getirilmiş ve cevaplandırılmıştır. Bu çerçevede aşağıdaki hususları sizinle paylaşmak isterim.
Kurumumuzda, 6253 sayılı TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu’nun 30. maddesinin 3 ve 5’inci fıkralarına göre milletvekillerine yasama faaliyetlerinde yardımcı olmak üzere milletvekili danışmanı görev yapmaktadır.
İstenen bilgiler aşağıda belirtilmiştir.
1- 01.01.2013 tarihi itibarıyla TBMM’de 548 milletvekili bulunmakta olup 520 milletvekili danışman çalıştırmaktadır.
2- Danışmana 83500 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan 6.157,04 TL brüt üzerinden net 4.533,55 TL ücret ödenmektedir.
3- Milletvekili ile çalışan danışmanların öğrenim durumlarına göre sayısal dağılımı aşağıda gösterilmiştir.
İlkokul 1, ön lisans 75, lisans 422, yüksek lisans 20, doktora 2, toplam 520.
Not: Danışmanların en az 2 yıl yüksek öğrenim görmüş olması şartı aranmaktadır. Ancak bazı ihtiyaçlarını ve çalışmalarını bir başkasının yardımı olmaksızın yerine getiremeyen özürlü milletvekillerinin çalıştırılacakları danışmanlarda bu öğrenim şartı aranmamaktadır.
4- Danışmanların milletvekilleri ile yaptıkları çalışmaların içeriği hakkında bilgiler milletvekillerinden alınabilir. Sayın Meclis Başkanımız göreve başladıktan sonra hiçbir danışman görevlendirmemiş olup kendisinden önce müşavirlik kadrolarına atananlara ilişkin olarak görüşleri basın yayın organlarında defalarca yer almıştır.
Neziroğlu’na teşekkürler.
Dinlemek yasak, buna önlem almak da yasak
CHP Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter “Başbakan dinleniyormuş!’ başlıklı açıklamasında şöyle diyor:
“Her türlü dinleme aygıtı serbestçe pazarlanırken, dinleme önleyici aygıtlar, frekans kesici jammer’lerin kullanımı, üretimi, ithali ve satışı yasaklanmıştır.
Frekans kesici aygıtların kullanımına 2007 yılında izin verilmişken, 2011 yılı Ocak ayında, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun talebi ile iletişim özgürlüğünü engellediği gerekçesi ile polis, jandarma, MİT ve Sahil Güvenlik birimleri dışında yasaklanması ve İçişleri Bakanlığı’nın valiliklere bildirimi ile yasağın uygulamaya konulması durumu açıkça ortaya koymaktadır.
Türkiye’de dinlemek yasal, dinlenmemek için önlem almak yasadışı ilan edilmiştir. Başbakan özel yaşama, aile yaşamına, temel insan haklarına yönelik bu saldırı karşısında, kimi kime şikâyet etmektedir?”
Başbakan’ın sorun ortaya çıkmadan önce bir uyarısı var mıdır?
Osmanlı’yı canlandırma...
İRAN’ın Mehr Ajansı Başbakan Erdoğan’ın Akçakale ilçesinde giydiği ‘aba’ya tepki göndermiş...
Ajans bakın ne diyor:
“Türk Başbakanı, Türkiye’nin güneydoğusundaki Suriye mülteci kampını ziyaret ederken yeni bir taktik geliştirdi. Mültecilerin karşısına, alışılmışın tersine, resmi kıyafetinin yerine Arap kıyafetleriyle çıktı. Yeni doğum yapan bir mültecinin evini ziyaret ederken üzerinde S. Arabistanlı Vahabilerin kıyafetleri vardı. Osmanlı’yı canlandırmaya kararlı olan Erdoğan görünüşe göre bu kez Arap giysileri giyme taktiği geliştirdi.”
İran, Erdoğan’ı daha yeni anlıyor galiba!
2 milyar bağışı kimler topladı
CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, vakıf ve derneklere yapılan bağışları TBMM gündemine taşırken, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 2008-2011 döneminde izin almadan yardım toplama yetkisine sahip vakıf ve derneklerin 2 milyar TL düzeyinde yardım topladıklarını bildirdi.
Acar sormuş, Bakan Şahin yanıtlamış:
- Halen 7’si vakıf, 9’u dernek olmak üzere 16 kuruluşun izin almadan yardım toplayabilme yetkisi bulunduğunu bildiren Şahin, “2008-2011 yılları arasında izin almadan yardım toplama yetkisine sahip derneklerin 781 milyon 971 bin 86 TL, vakıfların 1 milyar 115 milyon 239 bin 198 TL bağış ve yardım topladıkları, dernek ve vakıfların verdikleri beyannamelerden anlaşılmıştır” dedi. Şahin, yardımların dernek ve vakıflara dağılımı konusunda ise bilgi vermedi.
Acar’ın Deniz Feneri ile ilgili sorusu üzerine de Bakan Şahin, “Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 2007, 2009, 2010 yıllarında denetlenmiştir. Almanya’da kurulu bulunan Deniz Feneri e.V. Alman yasalarına göre kurulmuş müstakil bir dernek olup merkezi İstanbul’da bulunan Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile arasında hukuki ve yapısal bir bağ bulunmamaktadır” iddiasında bulundu.
Buna karşılık Acar, karşı yanıtında şöyle diyor:
“Bakan Şahin, hangi vakıf ve derneklerin ne kadar yardım topladığıyla ilgili sorularımı ısrarla yanıtsız bırakıyor. Hangi vakıf ve dernek ne kadar yardım toplamış, devlet sırrı mıdır? Bu soru neden bir türlü yanıtlanmıyor anlamak mümkün değil. İki Deniz Feneri arasında hukuki ve yapısal bir bağ olmadığını söylüyor ama bunun doğru olmadığı da ortadadır. Aradaki bağı görmeyen sadece AKP iktidarıdır. Deniz Feneri davasında hiçbir ilerleme olmazken, olayı soruşturan savcıların yargılaması bu bağın bir göstergesidir.”
Biliyor musunuz
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Başbakan’a “M. Âkif Ersoy’un, temsil
ettiği değerlerin toplumun ortak değeri olduğu göz önüne alındığında; gençleri ‘ODTÜ gençliği’, ‘M. Âkif Ersoy Gençliği’ gibi kavramlar üzerinden kategorize etmek ayırımcılık yapmak anlamına gelmez mi? ODTÜ camiası ve öğrencilerinden özür dileme erdemi ve sorumluluğunu gösterecek misiniz?” diye sorduğunu...
Paylaş