Su uzmanı Dursun Yıldız diyor ki: Tehlike ve risk büyük

Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “Havalar böyle giderse tehlike ve risk büyük kentlerden Anadolu kentlerine de yayılır, sonra ne mi olur? Tarımsal kuraklık başlar” dedikten sonra şu bilgileri aktardı:

“İstanbul’da Avrupa yakasındaki barajlar Terkos hariç boşaldı.

Avrupa yakasında kullanılan suyun yarısından fazlası Asya’dan basılıyor.

Bakanlık ve İSKİ böyle bir dönemde su sıkıntısını halka yansıtmamak için çok çalışıyor. Ancak stoklardaki suyun miktarı belli. Talep kısılmazsa kısa sürede onlar da biter. İşimiz kış ve ilkbaharda düşecek yağışa kalır.

Ancak onlar geldiğinde baraj depoları boş olacağı için belli bir seviyeye kadar doldurur. Bu durumda 2021 yılı su yönetimi açısından çok zor geçer. Tabii ilave tedbirler alınır ama maliyeti yüksek olur.”

SU YÖNETİMİ OLMAZSA

Dursun Yıldız, uzun süredir sözünü ettiği ‘İstanbul’da katılımcı su talep yönetimi’nin hemen başlatılmasını, ‘kuraklık eylem planları’nın raftan indirilmesi gerektiğini söyledi.

“Orta ve uzun dönemli tedbirlerde eksiklik çok ama onlar sonraki iş. Bu dönemi en az hasarla atlatmaya çalışmalıyız.

Bunun için halkın su yönetimine yardımcı olması çok önemli. Su kullanıcıları katılmazsa su yönetimi aksar, bedeli hepimiz için ağır olur. Suyu hemen tasarruflu ve verimli kullanmaya yönelmeliyiz. En kısa sürede sonuç verecek ve maliyeti en düşük tedbir bu.”

Kuraklık kapıyı çalmıyor artık, kırıyor. Çiftçi, sanayici, turizmci, halk endişeli... İki yıl üst üste kurak dönem Türkiye’yi çok zorlar. Suyumuzu yönetecek bilgimiz ve deneyimimiz var. Bir de bilimin bize söylediklerini dikkate alsak, liyakati gözden uzak tutmasak...

Su işini lütfen ciddiye alalım.

MENDERES VE YAĞMUR BEREKETİ

GAZETECİ dostumuz Metin Işık kuraklık yazımız üzerine dün aradığında “Müjde, akşam çok yağmur yağdı” dedi. Sevindiğimi hissedince onunla “Mansur Yavaş’ın, Melih Gökçek’e ilişkin yolsuzluk dosyalarını açıklaması yağmur bulutlarını bile sevindirdi” diye takıldık. Aydın Menderes’in meslek hanesinde ‘çiftçi’ diye yazan babası Başbakan Adnan Menderes’in bir yağmur anısını anlatıverdi o arada. Menderes, Aydın-Koçarlı’da Çakırbeyli çiftliğinde çiftçilik yapardı. Hatta arazilerinin büyük bir bölümünü köylülere dağıtarak ilk tarım reformu uygulamasını yaptığı bilinir. Metin Işık, Aydın Menderes’in şu sözlerini unutmamış, hatırlattı bize: “Çiftçi Adnan Menderes ekin öncesi yağmurun önemini de çok iyi bilirdi. Babam Ankara’da evimizin penceresinden dışarıda sakin sakin yağan yağmuru keyifle izliyordu. Bu sene çiftçinin yüzü gülecek derdi. Bu anlarda sigara yakar, yağmur damlalarını pencereden izlerdi. Babam biz de çiftçiyiz, çok şükür bereket geldi diye sevincini aktarırdı.”

MALKARA’DAN KÖLN’E CANLI YAYIN

TEKİRDAĞ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın bundan bir süre önce Mezarlıklar Daire Başkanlığı’nda görevlendirdiği, emekli Sultanahmet Camisi Başimamı Osman Nuri Bedir çok üzgündü. Bize dedi ki:

“Ne yazık ki herkesin bu virüse karşı ihmalleri zincir halinde büyüyor. Sadece bugün (dün) 53 vatandaşımız vefat etti, bunların 28’i koronadandı. Vatandaşlarımızın zor durumda olduğunu görüyorum. Bir ilki de gerçekleştirdik Tekirdağ’da. Çerkezköy’de çalışıp salgından ölen Nurdoğan Özcan, memleketi Malkara’nın Çavuş köyüne getirildiği haber verildi ama hiçbir yakını yoktu. Münih’teki yakınlarını bularak durumu haber verdik, cenaze ve defin törenini canlı yayınla ilettik. Aile bize çok mutlu olduğunu haber verdiler.”

KARADENİZ’İ ARITMADAN ÖNCE BARAJLARIMIZI DÜŞÜNELİM

YÜKSEK mühendis Aslan Özmen aradı, meslek bilgisi ile hazırladığı ‘arıtma projesi’ konusunda okurlarımız için bir not gönderdi:

“Susuzluk tehlikesini belirtirken ‘Karadeniz suyu arıtılır mı?’ diye soruyorsunuz.

Dursun Yıldız önermemiş. Sanırım siz susuzluğa karşı öneriyorsunuz. Bence böyle bir su tatlılaştırma tesisinin yatırım maliyeti 3 milyar dolar olur. Metreküpünün satış fiyatı da 50 cents (yarım dolar) İnşaat süresi de 3 yıl sürer. Ama Türkiye’ye ayıp olur. Suyu mecbur kalırsak nasıl olsa yakın bir barajdan getirilebilir; İstanbul’a ise Sakarya üzerindeki barajlardan getirilebilir. Melen hâlâ bitmediyse müteahhit sorunu olduğu anlaşılıyor. O güzelim gölleri çok değersiz bulduk, kuruttuk. Gölleri su çekerek kurutanlara ağır sözler sarf etmeliyiz.”

BİLİYOR MUSUNUZ?

GEÇEN hafta parti kurucuları ve il başkanları ile Ankara’da bir araya gelerek, 20 Aralık 2020 tarihinde partilerinin kuruluş dilekçesini vereceklerini açıklayan Türkiye Değişim Hareketi (TDH) Lideri Mustafa Sarıgül’ün K. Maraş’tan sonra ikinci gezisini bugün Tekirdağ’a yapacağını...

SARIYER Belediyesi İmar Müdürü Mahmut Alikaya’nın pandemiden vefat ettiğini...

‘DİNLEDİKÇE GÖĞSÜM KABARDI’

KEMAL Kılıçdaroğlu’nun önceki gün grup konuşması, son günlerde kendisine yöneltilen eleştirileri ‘telafi’ eder vaziyetteydi. Şaşırtıcı şekilde sosyal medyada çok olumlu görüşler iletildi. Kılıçdaroğlu da bunu bir anlamda ‘tebrik’ olarak alabilir.

“Harika bir konuşmaydı” diyenler vardı, “Biz ona hep güvendik, hep sevdik. Ve Kılıçdaroğlu ile beraber bu millet tekrar demokrasiyi ve özgürlüğü kazanacak” diyenler de. Bir kadın partili şöyle mesaj atmıştı:

“Nasıl bir konuşmaydı öyle. Dinledikçe göğsüm kabardı; omuzlarım, başım dimdik oldu. Dosta keyif, düşmana dert oldu.”

GÜNÜN BİLGİSİ

TÜRKİYE’de Avrupa merkezli ilk sosyal demokrat parti 1918 yılında Hasan Rıza’ya kurdurtulmuştur. 1925 yılında Atatürk tarafından Bakanlar Kurulu kararı ile kapatılan bu parti devamında 1946 yılında tekrar açılıp sonrasında ise dönemin CHP’sine katılmıştır. Tahir ÇALGÜNER