Su temini yetmiyor

Su yönetiminin işi suyun çeşmeye getirilmesi ile de bitmiyor. Atıksuyun arıtılıp tekrar kullanılması veya doğaya temiz bırakılması lazım. Tüm bunların su yönetimine bir maliyeti var. Belediyeler çoğu zaman bu maliyetin tümünü tüketiciye yansıtmıyor.

Ancak son dönemde içme ve kullanma suyu bedeli, gerek seçim öncesi verilen indirim vaatlerinde gerekse daha sonra su bedelinin arttırılması ihtiyacı ortaya çıktığında popülist politikaların konusu haline geldi.

Bize göre su bir insan hakkı hatta canlı hakkıdır. Öncelikle her insanın temiz, yeterli, sağlıklı suya, ödenebilir bir bedelle sürekli olarak ulaşmasının sağlanması şarttır. Hatta sosyal yardıma muhtaç ailelere belirli bir miktar su bedelsiz sağlanmalıdır. Ancak burada süreklilik önemli. Çünkü suyun geleceği belirsizleşiyor. Suyu en uygun şartlarla sürekli olarak sağlamak gittikçe zorlaşıyor. Su yönetimi bunu dikkate alarak yeni plan ve programlar yapmalı.

Ancak son dönemde su bedellerinde önce indirim sonra bindirimler yapılıyor. Su temini ve atıksu arıtma hizmetlerinin girdi maliyetleri hızla artınca su yönetimleri çaresiz kalıyor. Su bedelleri de gündelik siyasi polemik konusu oluyor.

İçme ve kullanma suyu bedeli üzerinden popülizm yapılırsa, suyun kamu hizmeti olarak temini politikaları çok zorlanır. Bunun zararını tüm toplum ve yaşadığımız doğal çevre görür.

Suyu topluma kamu hizmeti anlayışı ile temin etmeye ve doğal çevremizi korumaya devam etmeliyiz. Bunun için yenilikçi, toplumcu-gerçekçi, şeffaf, katılımcı politikalara ve teknoloji destekli dinamik kurumsal yapılara ihtiyacımız var. Su üzerinde artan birçok baskı var. Buna bir de popülist politikaları eklemeyelim. Toplumsal ve sosyal bedeli ağır olur.

GÜNÜN SÖZÜ

“Cumhuriyet’in olağanüstü devrimleri, hukuk düzenlemeleri ve kurumları ile çok büyük zorlukları başardığını, ancak Cumhuriyet’in ilerlemelerine rağmen, yargının Türkiye’nin halen çözülememiş en önemli sorunu olduğunu belirtmek isterim. Çözüm mü? Cumhuriyetimizi kaliteli hizmet üreten, şeffaf, hesap verir ve tam bağımsız olan, daha iyi bir yargı ile taçlandırmalıyız.”

İyi Yargı Derneği Başkanı Av.    Mehmet GÜN

İNEBOLU’NUN KAHRAMANLIĞI UNUTULMAZ BİR BELGESEL OLDU

ULUSAL Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasını sağlayan silah ve cephaneleri Anadolu’daki cephelere ulaştıran İstiklal Yolu, beyazperdeye taşındı. ‘Umudun Yolu-Kağnı Kamyonu Yendi’ kitabında, İnebolu’dan Ankara’ya kağnılarla silah ve mühimmat getiren binlerce kadının içinde taşıdığı umudu, okuyucunun zihnine ince ince nakşeden Alp Armutlu, tarihi İstiklal Yolu’nu beyazperdeye taşıdı.

Anadolu kadınının ve yerel halkın 344 kilometre boyunca yazdığı eşsiz kahramanlık destanı hakkında 2 yıllık bir araştırma çalışmasının ürünü olan belgesel, 28 Ekim’de Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapılan ön gösterimle izleyici ile buluştu. Yönetmenliğini Nâzım Doğan ve Sinan Çevik’in yaptığı belgeselde Alp Armutlu, birlikte çalıştığı 30 kadar yerel anlatıcı ve 7 kişilik danışma kuruluyla umudu, İstiklal Madalyası ve İstiklal Yolu üzerinden izleyiciye sundu. Seyirciler tarafından yoğun katılım olan gösterimde işinsanları İnce Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Bedri İnce, Kasiad Genel Başkanı ve İçdaş Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Aslan, Transbos Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Can, Tamay Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akson ve iş dünyasının önde gelen isimleri yer aldı.

DÜNYAYA ANLATILACAK

AKM’de gerçekleşen ön gösterime yoğun katılımdan dolayı mutlu olduklarını ifade eden Alp Armutlu açıklamasında, “İnebolu’dan kağnı ile yola çıktık. Öküzlerimiz Kuyruk ve Aslan’ı yol boyunca beslemek çok güzel bir deneyimdi. Yerel halk bizi bağrına bastı. Anlatılanlar gözlerimizi yaşarttı. Tüm bunları şimdiye aktarmak, Atatürk’ün izinden giden gençler olarak bütün ekibimizin borcuydu. Geçtiğimiz her ilçeden toprak aldık, cephane sandığımızın içinde biriktirdik. Ankara Valiliği’nin izniyle sabahın 5:30’unda 1. Meclis önünde çekim yaptık. Saat 06.00’da işine giden Ankaralıların yoğun ilgisiyle karşılaştık. Topladığımız toprağı, Haymana’da Mangal Dağı’nda 63 şehidimizin yattığı şehitlikle buluşturduk. Dağın tamamında 1.000 şehidimiz var. Belgeseli dünyaya da sunacağız” dedi.

BTP VAATLERİ ŞAŞIRTIYOR

HÜSEYİN Baş, “BTP’nin 600 kişilik milletvekili listesinde 400 kişi 40 yaşın altındaki gençlerden oluşacak. Bu ülkeyi gençler yönetecek. Aday listelerimiz fermuar liste olacak, bir kadın bir erkek. Listelerimizin yarısı erkek, yarısı kadın olacak. Bu kardeşiniz bunların hepsini ispat edecek, göreceksiniz. Siz bana güvenin, arkam da sağlam, önüm de sağlam” dedi.

BİLİYOR MUSUNUZ?

BİRLEŞİK Kamu-İş Konfederasyonu’nun hesaplamalarına göre, çiftçiden markete fiyatların 3.5 kat arttığını; TZOB verilerine göre, ekim ayında üreticide 1.64 lira olan maydanozun tüketiciye 5.79 liraya, 4.45 lira olan elmanın 14.6 liraya ve 4.32 lira olan marulun 13.5 liraya satıldığını...

İSTANBUL’u bu yıl 9 ayda 11 milyon 787 bin turistin ziyaret ettiğini, geçen yılın eylül ayına göre, bu yılki oranın yüzde 64 artarak 1 milyon 607 bin olduğunu, turist sayısında Rusların ilk sırada yer aldığını...

MESAJ PANOSU

TARİHİN babası Herodot’un adını doğduğu topraklarda yaşatmak amacıyla Bodrum Belediyesi tarafından 31 Ekim-6 Kasım tarihleri arasında ‘Hemşehrimiz Herodot Haftası’ kutlanacak. Hafta boyunca canlı sunum, sergi, belgesel gösterimi, yemek atölyesi, gezi gibi çeşitli kültürel etkinlikler hazırlandı. Çalıştay, Amerika ve Avrupa’dan 8 ülkeden tarih alanında uzman 23 biliminsanının katılımıyla Herodot Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. www.herodot.bodrum.bel.tr

ATATÜRK tarafından yapılan büyük Türk devriminin önde gelen düşünürlerinden olan Yusuf Akçura’nın, ‘Türkçülüğün (Devrimci) Tarihi’ne (Kaynak Yayınları) ışık tutan kitabı, Türkçülük ve halkçılığın kökenlerini anlamak için en özlü ve en temel eser niteliğindedir. (Müteahhit Sabri Şenel, ‘5 kişiye yılbaşı hediyesi olarak bu kitabı göndermek istiyorum’ diyor. @sabrisenel)