IMF ve Dünya Bankası’nın istemleri ile AKP Hükümetince ’reform’ adı altında dayatılan SSGSS ’Yıkım’ Yasa Tasarısı’na karşı mücadelemiz sürüyor.
Bu Yasa Tasarısı, sosyal devlet anlayışının tasfiyesi anlamındadır. Bu tasarı yasalaştığında hepimizin, tüm yurttaşların sağlık ve sosyal güvenlik hakları büyük bir tahribata uğrayacaktır. Bu tasarının yasalaşması halinde, sağlık hakkımız elimizden alınmış olacaktır. Geleceğimiz karartılacaktır.
SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı itirazlarımızı herkes biliyor
- Emeklilik yaşının 65 olması kabul edilemez.
- Aylık bağlama oranlarında hak kaybı olmamalıdır.
- Fiili hizmet zamlarının kapsamı daraltılmamalıdır.
- Temel teminat paketi-ilaç-fiyatlandırma komisyonlarına meslek örgütleri temsilcileri alınmalıdır.
- Emekli aylıklarının hesaplanmasında refah payının tamamı yansıtılmalıdır.
Emek ve meslek örgütlerinin SSGSS Yasa Tasarısı hakkında söylediklerini dikkate alın.
Yüzünüzü IMF ve Dünya Bankası’na değil, çalışana ve emekçiye döndürün.
SSGSS Yasa Tasarı’na karşı mücadelemiz sürecek.
Bugün saat 12.30’da TBMM önünde ve diğer tüm illerde yeniden alanlarda olacağız.
DİSK-KESK-TMMOB-TTB-TDB
Manifesto mu iddianame mi
SAVCILARIN görevi ’manifesto’ değil ’iddianame’ yazmaktır!
’Ergenekon’ soruşturması sürerken, sağı solu savcılara ihbar eden, "Şunu da alın! O gazeteciyi gözaltına almazsanız soruşturma eksik kalır!" diye talimat yağdıran ve henüz iddianame yazılmadan olayın ’kitabını’ yazan Star gazetesinin Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, Fethullah cenahından Nuriye Akman’la Zaman gazetesinde yaptığı son söyleşide, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlamakta olduğu iddianamenin içeriğini şu sözlerle açıklıyor:
"Ortaya, bir manifesto niteliğinde çok önemli değerlendirmelerin de içinde olacağı, yakın tarihimize ışık tutacak bir iddianamenin çıkacağını düşünüyorum."
Bu tümcede yer alan anahtar niteliğindeki iki sözcük çok önemli:
’Manifesto’ ve ’İddianame’...
Yani, ’Ergenekon’ soruşturmasını yürüten sayın savcılar, yaklaşık on ay sonra, somut olgulara, bilgilere, belgelere, tanıklıklara dayalı hukuksal bir iddianame mi yazacaklar, yoksa Şemdinli Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya gibi Hákimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca meslekten atılmasına yol açan siyasal-ideolojik bir manifesto mu?
Doğrusu, ’Ergenekon’ operasyonu konusunda her şeyi bilen ve önceden haber veren Şamil Tayyar’ın bu açıklamasından sonra kuşkularım iyice arttı.
Eğer böyleyse, ikinci bir ’Sarıkaya Vakası’yla karşılaşma olasılığımız var demektir.
Çoğu gitti, azı kaldı. Bekleyip göreceğiz...
Attila AŞUT-Gazeteci
GÜNÜN SÖZÜ
"Adalet gücü bağımsız olmayan bir ulusun, devlet halinde varlığı kabul edilemez."
(Mustafa Kemal Atatürk)
KISA...KISA...
- ODTÜ kavşağından, İstanbul asfaltına giden bulvarda, Behiçbey mekii, Marşandiz üst geçidi perişan halde! Zemin kaplaması engelli parkur gibi. Trafik, köprü üzerinde mecburen yavaşlıyor. Normal seyir halinde bile aracın bir tarafını orada bırakmamanız sanki mucize! Belediye yetkilileri hiç mi buradan geçmezler. M.A.