Sincan’da bir kanser mahkumun çektikleri

EROL Zavar, 2001’de yargılandığı Ankara 2 Numaralı DGM’ce TCK’nın 146. maddesine göre müebbet hapse çarpıtırılmış.

Kendisi halen Sincan F Tipi cezaevinde hükümlü olarak bulunuyor. 2001’den beri cezaevinde bulunan Erol Zavar, mesane (idrar torbası) kanseri hastası. Tedavisi cezaevine girdikten üç yıl sonra sağlanabilmiş; bugüne kadar da 16 ameliyat geçirmiş. Zavar’ın sağlık sorunları bununla da sınırlı değil. Cezaevinde bulunduğu sırada başlayan migren ve safra kesesi ağrıları, daha önce geçirdiği tüberküloz, gözaltı sırasında gördüğü kötü muamele ile dizlerinde oluşan menüsküs, kalp ritim bozukluğu, görme problemleri ve son olarak konan KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tanısı bunların en basta gelenleri.

2007 Şubatında yapılan tetkiklerde akciğerlerinde çok sayıda küçük modül (düğümcük, küçük yumru) görüldüğü rapor edilmiş. Tümöre dönüşebileceği belirtilen bu nodüllerin, kansere dönüşmesi halinde, Erol Zavar’ın sağlık durumunda yeni olumsuz gelişmelere neden olabileceği ve konuyu yakından takip eden herkesin yeni endişe kaynağı olmuş. 15 Mart 2007 günü şiddetli ağrıları nedeniyle Erol Zavar bir kez daha ameliyat edilerek safra kesesi alınmış Ciddi olumsuzluklar yaşaması üzerine yakınları, Zavar ile ilgili tüm raporlar Adalet Bakanlığı’na sunmuşlar.

Zavar’ın yakınları, akrabaları, arkadaşları, avukatları ve konuya duyarlı bir kısım aydın-sanatçı bir imza kampanyası açmışlar; hayati tehlikesi mevcut mesane kanseri Erol Zavar’ın durumu hakkında Adalet Bakanı’ndan görüşme talep ediyorlar.

Bakan M. Ali Şahin bu dilekçeyi okudu mu acaba? Yüreği sızladı mı?

Konunun hiç yasal ve insanı boyutu yok mu?

Sindirme politikası

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Keçiören’deki dayalla ilgili söyleyecekleri bir şey var mı diye... Olayın komplo olup olmadığını konusundaki bir soruya Baykal, olayın komplo olduğu olduğu iddiasına karşılık Baykal şöyle diyor:

"Bunlar inandırıcı olmayan sözler. Gerçekler ortada, çok açık bir tablo var. Kimse kimseyi aldatmaya kalkmasın. Sistematik bir politika uygulanıyor. Sindirme politikası uygulanıyor, caydırma politikası uygulanıyor ve bu politikada maalesef bize hiç yakışmayan yöntemlerle uygulanıyor. Belediye zabıtaları ellerinde sopalarla saldırıyor, 6 ay hastane raporu almış insan. Çok açık bir saldırı sözkonusu. Çok üzüntü verici bir manzara var. Şimdi herkes tabi olayı geçiştirmeye, yedirmeye, hazmettirmeye çalışıyor. Bir süre sonra buna benzer olaylarla tekrar karşı karşıya geliriz. Bunu besleyen bunun altındaki zihniyettir. Yani bütün bunlara sebep olan ne oradaki belediye zabıtasının anlayışıdır, ne onun ilçe belediye başkanının, ne anakent belediye başkanının. Başbakanın anlayışıdır. Açık gerçek budur."

’Kafkas paktı’ ve bunun ağır bedeli

KÖHNEMİŞ ’Sovyetler Birliği İmparatorluğu’ 1990’lı yılların başında çöktü. O günden bu güne gelişmeleri hepimiz biliyoruz .

Öyle sıradan bir pakt falan da değildi. Soyuz Sovyet Sosyalist Respuplikasıydı. Yani onların harfleriyle CCCP bizim harflerimizle SSCB idi.

Dağıldılar... Kimisi hemen NATO’ya ve AB’ye girdi. Kimisi halen cebelleşmekte, boğazlaşmakta.

İşte bu aşamada bir koşu Rusya’ya gidip onları yeniden birleştirmeye çalışıyoruz! Parça parça olmuşları, canını bu birlikten zor kurtarmışları gidip birleştirmek.

Kafkas Paktı!

Yani "gelin yeniden birleşin, eski halinizi alın" demek gibi birşey!

Maaşallah karşılığını da pek çabuk aldık.

Rus Genelkurmay Başkanı’nından tehdit ve sınır kapılarında süründürülen binlerce Türk TIR’ı...

Güzel...

Tövbe... Tövbe...

C. Y .-ANKARA

Sıhhıye’de dolmuşlar kabus yaşatıyor

SIHHİYE Köprüsü üzerinde daha önceleri yeşil otobüslerin kural tanımazlığından dolayı çeşitli şekillerde trafik kazaları meydana geliyordu. Onlar kaldırıldı, köprüde trafik rahatladı derken bu defa da dolmuşlar ortaya çıktı. Üstelik bunlar yeşil otobüsleri aratır oldu. Karınca hızıyla gitmeler, ikinci hatta üçüncü şeritte yolcu indirme ve bindirmeler, aniden direksiyon kırmalar, yani ne ararsanız var. Orası öyle bir yer ki Ankara Adliyesi’nin tam önü, trafik ekipler amirliğine sadece 200 metre, ve ayrıca kavşakta bekleyen, fakat dolmuşlara karışmayan bir trafik polisi olmasına rağmen, hususi araçlara ve yoluna doğru dürüst gitmek isteyen sürücülere tam bir kabus yaşatılmaktadır.

Duraklarda bekleme yapmaları yasak olmasına rağmen belediyenin trafik zabıta ekibi de maşallah hiç oralı olmamaktadır. Sizin aracılığınızla yetkililere duyurmak istedim. Metin KOCABAY
Yazarın Tüm Yazıları