Paylaş
Büyükşehir’den mafyatik hareketler
Büyükşehir Belediyesi yedi yıldır yıkamadığı Yukarı Dikmen Vadisi için ihale açarak yıkım işlerini taşeron bir şirkete devretmiştir. Silah, bıçak, sopa ve özel güvenlikleriyle gelen şirket yetkilileri, barınma haklarına sahip çıkan vadi halkına karşı silahların gösterildiği, küfürlerin, hakaretlerin havada uçuştuğu ve özel güvenliklerin ‘mafyavari bir tavır’ içerisinde olduğu bir yıkım girişiminde bulunmuştur. Uzun yıllardır barınma mücadelesi yürüten vadi halkı, şirket yetkililerini vadiye sokmamış, çıkan çatışmada yaralananlar olmuştur.
Büyükşehir Belediyesi uzun zamandan beri tehditler, süre vermeler, tedirgin edici ve yıldırıcı politikalarla Vadi halkına gözdağı vermekte ve her türlü araçla şiddet uygulamaktadır. Ancak artık iş çığırından çıkmış, Belediye, Vadi’ye yönelik yıkım işlerini bile ihale ederek, hem kendisine yeni bir rant alanı yaratmış hem de yıkımlara direnen halka karşı mafyavari müdahalelere yol açmıştır.
Belediye yönetimi, halkın barınma sorununu düşünmek, çözmek bir yana aynı zamanda can ve mal güvenliğini de tehdit edecek uygulamalar ve müdahalelerle bir kez daha gerçek yüzünü ortaya koymuştur. “Ben yaptım oldu” anlayışıyla kenti yıllardır yaşanmaz hale getiren, Dikmen’de evlerini savunan insanları kendi gazetesinde afişe ederek hedef gösteren Belediye yönetimi, bu düşmanca siyasetine yeni bir halka daha eklemiştir.
Bu olay göstermektedir ki, yedi yıldır evleri için, hayatları için direnen Dikmen halkına karşı her yolu deneyen ancak istediği ‘başarı’yı yakalayamayınca bu kez de açıktan mafyatik uygulamalara girişen belediye yönetimi, rant uğruna taşeronları eliyle de Vadi’de geri dönülmez bir kıyım yaratmaya çalışmaktadır.
Buna karşı TMMOB Ankara İKK olarak biz, haklarını savunan yoksul insanlara karşı uygulanan her türlü şiddeti ve bu bağlamda özel güvenlikler eliyle estirilen ‘terör’ü ve buna yol veren Belediye’yi şiddetle kınıyor, hukuki sürecin dahi tamamlanmadığı bir alanda mafyatik şiddetin önünü açan ve bu şiddete göz yuman sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılması için ilgilileri göreve davet ediyoruz.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu
Biliyor musunuz
Ankara Milletvekili Levent Gök’ün Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e, e-reçete uygulamasının eczacı ile reçete sahibi vatandaş arasında gerginlik yarattığını belirterek, “Bakanlık olarak deneme-yanılma girişimlerinden ve eczacıları kârsız kullanmak anlayışından vazgeçen sağlam analizlere dayalı bir düzenek kurup işletmeye yönelmeniz doğru ve gerekli bir tutum değil midir?” diye sorduğunu...
Kitap yok sınav var
YÖK tarafından bütün üniversitelerde yapılması yasal zorunluluk haline getirilen bütünleme sadece AÖF tarafından keyfi olarak kaldırılan bütünleme sınavı yapılmıyor. Bu sene yeni kredili sisteme geçildi. Ders kitapları değişti ve çok geç basıldı. Eksik basıldı. Sınavlar bitti ama hala kitap alamayan arkadaşlarımız var. Sınavlar çok ağır ve zor. Bütün bunlara rağmen istediğimiz tek şey hakkımız olan bütünleme sınavının geri verilmesi. Her üniversiteye verilen bütünleme sınavı hakkımızı geri istiyoruz. İmza kampanyaları yapıyoruz. YÖK’e mail ve dilekçe gönderiyoruz. Twitter’da #ButHakkimiziGeriVerAOF protestosu yapıyoruz. Bizler gündüzleri iş yerinde çalışıp, gece evde ders çalışan insanlarız. Lütfen bize yardım edin.
Burak M.
Atama bekliyoruz
Bizler evlerinde 83,87,85 puanlarla atama bekleyen sınıf öğretmenleriyiz. Bu sene 324 sınıf öğretmeni alımıyla çok mağdur duruma düştük. Şimdi alan değişikliği ile birlikte sınıfcı açığı oluştu bizler de Ağustosta yaşadığımız mağduriyetin Şubat ataması ile giderilmesini istiyoruz... Sınıflar mesleğine gönül vermiş sınıf öğretmenleri ile dolsun istiyoruz. Eş durumu atamalarıyla bu sayı daha da artmıştır.
“Çocuğun kalbi hiç ekilmemişs bir tarla gibidir. Ona ne verilirse kabul eder” der Hz Ali (r.a).
Çocuklara hizmet yapabilmek için bekleyen sınıf öğretmenleri olarak en az 6 bin alım istiyoruz.
Mecnun YİLBAŞ
Paylaş