Sigarayı unutalım

KENDİSİNİ ‘emekli, kıdemli sigara içiçisi’ olarak tanıtan Tarık Abeyoğlu, okurlarımıza kapalı yerlerde sigara yasağının başlayacağı 19 Temmuz öncesinde, yaşamındaki sigarayı anlatıyor.

Haberin Devamı

“Sigaraya okula başlarken başladım ama o yılları saymıyorum. 13 yaşından itibaren paket taşımaya başladım. 30 yıl içtim. 15. yılda 6 ay içmezsen bir daha içmezsin dediler. 7 ay içmedim. Bırakmak çok zor olmuştu. Yürürken dengem bozuluyor, konuşurken, düşünürken konsantre olamıyordum. Gece uyku tutmuyor, terleme nöbetleri geliyordu. 7 ayın sonunda ‘Ama haydi yak bir taneden bir şey olmaz’la yeniden başladım. Ve ikinci sigaralı dönem başlar başlamaz ‘Ben yanlış yaptım içmemeliyim, hemen bırakmam şart’ dedim. Çünkü özellikle gece yatakta nefes alırken zorlanıyordum. Ama bir türlü bırak(a)madım. 15 yıl daha içtim. Bademcik ameliyatı oldum, genel anestezinin etkisi geçer geçmez yine içtim. Boğazım yaraydı ve acıdan gözlerimden yaş gele gele o gün bile 3-4 tane içtim. Ciddi bir zatürree geçirdim, bir aydan fazla süren tedavi süresince bir gün bile bırak(a)madım, içtim. Benim için sigarayı içmiyor, yiyor derlerdi. Sabah 06.00’da uyanır uyanmaz ilk işim sigara yakmak olurdu. 30. yılın sonunda günde 2.5-3 paket içiyordum. 43 yaşımdaydım. Eşimle akciğer kanseri olan bir tanıdığın evindeydik. Adamın son günleriydi. O kadar zayıflamıştı ki sanki vücudunda, et, kas hiç kalmamış, kemikleri deriyle kaplanmış gibiydi. Biz oradayken öldü. Bir hafta-on gün kadar daha içtim. 14 Kasım 2000’de saat 09.55’te işyerimde sabah toplantısına girmeden önce sigaramı içip bitirdim ve ‘Tamam bu son’ dedim. 9 yıl dolmak üzere içmiyorum. Bırakılmayan bir şey olsa ben bırakamazdım. 15 yıl sonunda 7 ay içmediğimde ‘pırıl pırıl’ nefes alıyordum. Bugün nefes alırken bazen ‘hırlama’ duyuluyor.Kıssadan hisse: 19 Temmuz’a kaç gün kaldı, sigarayı bir an önce bırakın. Çünkü 15 yıl içip bırakmakla 30 yıl içip bırakmak arasında ciddi fark var.”

Haberin Devamı

Tarık ABEYOĞLU

Emekli, kıdemli sigara içicisi

 

Karşılıklı hak ve menfaatler nerede

 

SİZİ tebrik ediyorum... Gerçekten de dış politika demek karşılıklı hak ve menfaatlerin gözetilmesi demektir. Batı Trakya ve Ege adalarındaki Türk nüfus her geçen gün asimile edilirken, biz kalkmış hıyaneti tescilli Ruhban Okulu’na yeşil ışık yakarak kendimizi aldatıyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitimi ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü yaptığım iki yıl içinde, Batı Trakya Türkleri’ne ne öğretmen ve ne de ders kitaplarını göndermeyi başaramadık.

Haberin Devamı

Yunan hükümeti bu asimilasyonu devlet politikası haline getirerek hiçbir uluslararası antlaşmayı uygulamıyor ve hatta takmıyor bile... Biz ise ‘şirinlik’ yarışındayız. Her seferinde kandırılan biz olmamıza rağmen. Hatırlarsınız Sayın Evren’in devlet başkanlığı sırasında Yunanistan’ın tekrar NATO askeri kanadına dönüşüne onay verdik ve başımıza gelmeyen kalmadı.

Benzer durumda şimdi Fransa’NATO’nun askeri kanadına kattık ve genel sekreter seçiminde vetomuzu yedik... Olanlar ortadadır. Bu meselenin başımıza açacağı gaileler, devlet kültürü almamış, Sultanhamam terbiyesi ile yetişmiş kadrolarca tahmin bile edilemez. Dr. Veysel GANİ - Eğitim yönetmeni

Haberin Devamı

 

‘Çin kızar’ diye Dalai Lama’ya vize vermemiştik

 

BUGÜNLERDE Rabia Kadir’e verilmeyen vize konuşulurken, belki de daha vahimini Dalai Lama yaşamıştı! Dalai Lama 1996 yılında Noel Baba Barış Ödülü’nü almak üzere Antalya’ya gelecekti. Ama Dışişleri Bakanlığı, Doğu Türkistan ile kader birliği yapan sürgündeki Tibetli Budist rahip Dalai Lama’nın Türkiye’ye gelmesine “Çin kızar” diye vize vermedi!

Ödülünü Antalya’ya yolladığı Avrupa temsilcisi Tsering aldı. Lama gönderdiği mesajın sonunda “... İnsanların çoğunun Müslüman olarak yaşadığı Türkiye’de, Hıristiyan bir aziz adına yapılan etkinliklerde, Budist bir rahibe ödül verilmesi, dünyadaki barış ve hoşgörü için çok etkili bir adımdır” diyordu. 25 yaşında Budist felsefe üzerine doktorasını yaptı. 1959 yılında Çin’le yaşanan gerginlik sonucu Tibet’ten ayrılmak zorunda kaldı. Dalai Lama, uluslararası alanda Tibet’in sorunları, “Silahımız barıştır” sözleriyle anlattı... Zor şartlar altında yaşamaya çalışan halkına ise “Şiddetin barışı geciktiren en büyük unsur olduğunu” söyledi.

Haberin Devamı

Hatırlatmak istedim.

Muammer KARABULUT

 

Kerkük Türkmeni de bizim kardeşimiz

 

PARİS’te bir sinagog bombalanmış ve bir Musevi ölmüştü. İsrail, tehditkâr bir yazı ile Fransa’yı uyardı: “Dindaşımızı öldürenleri yakalayın, siz yapmazsanız biz yaparız!” Genç İsrail devleti yüzyıllardır var olan Fransa’ya, bu büyük emperyal devlete böyle kafa tutuyordu. Peki biz ne yapıyoruz? Arap’ın, Kürt’ün ordusu var Irak’ta. Türkmen’in var mı? Yok. Telafer’de sık sık bombalar patlıyor. Ölenler, yaralananlar... Türkiye ne yapıyor? Gazze’ye gösterilen ilginin milyonda biri yok. Nusaybin’in hemen güneyinde sahipsiz, yoksul bir Türkmen topluluğu var. Unutmayalım!Onlar Kerkük Türkmeni gibi bizim kardeşimiz. Unutarak onları, acılarını çoğaltmayalım. Emrullah GÜNEY-Dicle Üniversitesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı

 

Haberin Devamı

‘Balkonya’

 

NE Türkiye, ne İtalya, ne İspanya... 2009 sezonunun en önemli tatil tercihi ‘balkonya’...

Ekonomik kriz, 2009’da ucuz, kaliteli, güvenli ve hem de çok yakın bir tatil alternatifi yarattı: Balkonya.

Kriz psikolojisindeki tatilci, belirsizliklerden bunalınca bu sene tercihini evde kalmaktan yana yaptı. Ülkemize en çok turist gönderen Almanya halkının %56’sı bu yıl tatile çıkmıyor. Yaklaşık 36 milyon Alman ekonomik koşullar nedeniyle kendi ülkesinde tatilini yapıyor. Yani Balkonya’da. Balkonya, 2009 yılının krizinden en kârlı çıkan tatil alternatifi oldu. Bu yıl Almanya’da krizden etkilenmeyen tek sektör, rekor satışların yaşandığı bahçe ve balkon dekorasyonu sektörü oldu. “Ama bunlar kesmez, deniz ve sıcak dostluklar lazım!” diyorsanız adres belli. Yalnız ve güzel ülkemin güler yüzlü insanları sizi bekliyor. Recep YAVUZ

 

Biliyor musunuz

 

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın bugün CHP’nin kazandığı Zara ve Divriği belediyelerini (Divriği’de aynı zamanda festival var) ziyaret edeceğini, kendisine Yılmaz Ateş, Berhan Şimşek ve Malik Ejder Özdemir’in refakat edeceğini...

Yazarın Tüm Yazıları