‘Sıfır zam’ vicdanlara sığmaz!

Tahminler 2017 yılından geçerli olmak üzere asgari ücrete 6’şar aylık dilimler halinde yüzde 4 veya 5 oranında artış yapılacağı yönünde.

Çünkü hükümetin 2017 Yılı Programında işçi ve Bağ-Kur emeklilerine ilk altı ay için % 3.73, ikinci altı ay içinse % 3.59 oranında zam yapılması öngörülüyor. 2015 yılında bağıtlanan toplu iş sözleşmesi uyarınca memur ile memur emeklisi maaşlarında da birinci altı ay % 3, ikinci altı ay % 4 artış olacak.

Hükümet programında da yer alan bu rakamlar dikkate alındığında asgari ücrete de % 4, % 5 veya en çok % 6 zam yapılacak gibi.

Sıfır zam talebiyle masaya oturan TİSK’in gündeme gelmesi beklenen oranlara nasıl evet diyeceği de muamma. Bir yanda Türk-İş’in bin 600 liralık talebi, diğer yanda TİSK’in sıfır zamda ısrarcı olması, ay sonuna dek üç toplantı daha yapması beklenen komisyonda çetin pazarlıklar yaşanacağını ortaya koyuyor. Her ne kadar sıfır zam telaffuz edilse de gerçekleşmesi mümkün değil.

Doların giderek arttığı, iğneden iğliğe her şeye zam geldiği ortamda sıfır zam hangi vicdanlara sığar?

Geçen yıl seçimden ötürü % 30 zam alarak kazançlı çıkan asgari ücretli bu yıl umduğunu bulamayacak. Yani düşük oranlı bir zam şimdiden kendini gösteriyor.

Aslında TÜİK’in komisyona önerdiği rakamlarla, işçinin ailesi dikkate alınmayarak, asgari ücret bugüne dek -geçen yıl hariç- hep düşük belirlendi.

Şükrü KARAMAN/Çalışma hayatı uzmanı

GÜNÜN SÖZÜ

“Bu ülke faizcilikten çok çekti; millet faiz aldı, yan geldi yattı. İşadamı faiz hesabı yapmayacak artık, yatırım yapacak. Dolarları yastık altı yapmayın, bozdurun. Dolar değil, iş stoku yapın. Göreceksiniz dolar düşecek; benim iddiam bir yıl içinde maksimum 2.500’e düşecektir dolar. Merkez Bankası, bu kez doları nasıl tutacağım diye düşünecektir. Bakın bu ülkede işsizlik yok; uygulamalı eğitim görmedikleri için diplomalarıyla başarı olamıyorlar. İş bilmedikleri için de iş bulamıyorlar.”

Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı - Posta

BİLİYOR MUSUNUZ?

- MİLAS Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer’in, Muğla’nın ‘Milas halısı ve Bodrum mandalinasından sonra Milas zeytinyağının da coğrafi işaret patentinin tesciline sahip olduğunu açıklayarak “Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş ürün sayısı toplam 191’e çıktı. Ayvalık zeytinyağı, Edremit Körfez Bölgesi zeytinyağı, Güney Ege zeytinyağı ile birlikte Türkiye genelinde tescilli zeytinyağı sayısı dörde yükselmiş oldu. Zeytinyağlarının yanı sıra Gemlik zeytininin, Akhisar domat zeytininin, Akhisar uslu zeytininin, Edremit Körfezi çizik zeytininin de coğrafi işaret patentleri bulunuyor” dediğini...

- YENİÇAĞ yazarı Tuncay Mollaveisoğlu’nun darbe girişiminden sonra 20 Temmuz’da yazdığı yazı nedeniyle yargılandığı Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapse mahkûm edildiğini, cezanın ertelenmediğini; buna karşılık duruşma savcısının bu yazının bir analiz olduğunu belirtip beraat istemesinin dikkat çektiğini; Mollaveisoğlu’nun “Yaptığım bu analizi FETÖ örgütü ile ilişkilendirmek akıldışı” dediğini...

- AYDIN Belediye Başkanı Özlem Çercioğlu’nun, ekonomiye destek amacıyla 1071 doları (Türklerin Anadolu’ya geçiş tarihi) TL’ye çevirdiğini...

- İSTANBUL Kültür Üniversitesi (İKÜ), Türk sanatı ve mimarlığı konusundaki araştırmaları ile Türkiye’de doğal ve tarihi mirasın korunmasına ve tanıtımına yaptığı katkılarından ötürü Prof. Dr. Metin Sözen’i mimarlık alanında bugün 14.00’te üniversitenin Ataköy Yerleşkesi’nde Rektör Erhan Güzel’in takdim edeceğini...

ORDUEVLERİNDE DOĞU-BATI FARKI

BİR seyahatim esnasında ziyaret ettiğim Van Astsubay Orduevi’nde kalan kişilerin aldıkları hizmetin pek iyi olmadığını gözlemledim. İstifade eden subay, astsubay ve uzman askerlerin buraya gelip, terör alanlarına dağıldığı bir sosyal tesistir. Yaşam kalitesi belki ölmeye gelen bu kişiler için pek uygun değildir. Bizler batıda her türlü kurumun tesislerinde lüks bir hizmet alırken, bu kişilerin ötelenmiş gibi olmalarını içime sindiremedim. Sizin kanalınızla bir kamuoyu oluşturmamız gerekiyor. Şahsım için bir şey istemiyorum. Sadece bu isimsiz kahramanların dili olmak istedim.

Tekin OKAY (E) Astsubay - LÜLEBURGAZ

UYANALIM, UYANDIRALIM

İŞÇİ-işveren görüşmelerindeki ‘0’ zam sözcüğü sadece asap değil, kafa da bozuyor. Ülkedeki işveren takımı; tek kanaldan dikte edilmiş laflara itibar etmekte pek mahirdir! Geçmişi araştırıp ders almayı da bilmez. Emekçisine ödeyeceği her kuruşu zarar görür. Aslında biraz araştırtsa, bu ülkede 1970-1980 arasındaki sözleşmelerde verilen artışların nasıl geri döndüğünü anlayıp görebilse, kendileri de ülke de huzura kavuşacak. Verilen her ‘1’  birim artış ‘1.6’ olarak geri döner. Sanayicinin ürünlerine talep kendi insanlarından gelmektedir. İç piyasanın ana unsuru emekçilerin harcamalarıdır.

Parası bol kaymak tabaka için iç üretim bir anlam ifade etmez. Onlar hep dışarıya dönük harcama yapma âdetinde inatla direnirler. Düşük ve orta gelire verilen her katkı, pazara cansuyudur. Bunu bilmek için araştırmaya ve akla ihtiyaç vardır.

Uyanalım, uyandıralım.

      �

M. Ersin BIYIKLI

Tohuma sahip olan dünyaya sahip olur

YÜKSEL Tohum Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yüksel, Antalya’da 16.Growtech Fuarı kapsamında düzenlenen bilgilendirme toplantısında gazetecilere yaptıkları çalışmaları anlattırken, “Tohuma sahip olan dünyaya sahip olacak” dedi. Tohum sektörünün dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Mehmet Yüksel şu değerlendirmeyi yaptı:“Tohum bitkisel üretimde kullanılan en önemli girdidir. Üstün vasıflı tohum kullanımı ile amaç, çok yüksek kalite ve verim elde etmektir. Bugün dünyada tohum ıslahı ve ticaretini elinde bulunduran Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Hollanda ve diğer bazı ülkeler aynı zamanda gelişmiş ülkelerdir. Dünyada her geçen gün gıda üretimi daha stratejik bir duruma gelmektedir. Gelişmiş ülkeler diye adlandırdığımız bu ülkeler, dünya genelinde tohum sektörünü, yani gıdayı kontrol etme gücünü elinde tutma adına, yüksek katma değere sahip olan tohum için yüksek ölçütlerde (AR-GE) yatırımı yapmaktadırlar. Yüksel Tohum olarak bizde 25 yılı aşkın bir süreden beri, stratejik öneme sahip, bilimin ve teknolojinin kullanıldığı, dinamik ve güçlü rakiplerin yer aldığı bu sektörde, ülkemiz için ilklere imza atarak, Türk tohumculuğu adına değerler ortaya koyup, ülke tarımını dünyada temsil etmeye devam ediyoruz.”

MESAJ PANOSU

- KÖYDEN okul çıktı, taşımalı eğitim geldi. Bu, çocukları aileden uzaklaştırdı, tarikatlara gün doğdu.         

L.M.

- GÜVENLİK raporlarında neden FETÖ yok diye sordum. Nisanda ‘İzliyoruz, denetliyoruz, hepsinden haberdarız’ dediler. Temmuzda darbe oldu.           

Tuncay ÖZKAN