Seçim listesinde bir kadın bir erkek adı yazılmalıdır

8 MART Dünya Kadınlar Günü tüm kadınlara kutlu olsun.

Haberin Devamı

Ancak, devlet bugünü kutlamalarla geçiştirmemeli, kadın haklarının önemini yaşama geçirmelidir. Kadına, erkeklerce yapılan tüm baskılar kaldırılmalıdır. Kadına karşı şiddet ve kız çocuklarının eğitimi, ciddi bakımdan devlet politikası olarak ele alınmalıdır.

 

Kadına karşı şiddet davalarında ceza indirimi asla yapılmamalı, hâkimlere bu yolda genelge gönderilmeli, iyi hal uygulanmamalı, öldürmelerde en yüksek ceza verilmeli, kasten ve tasarlayarak öldürmelerde ömür boyu hapis verilmeli, cinsel tacize, ırza geçmelerde, tıbbi hadım etme cezası acilen yasalaştırılmalıdır. 

 

Medyada şiddet gösterimi yapılmamalı ve silah satışı zorlaştırılmalıdır. Akraba evlilikleri ve 18 yaşından küçük evlilikler derhal yasaklanmalıdır.

Haberin Devamı


Kız çocuklarına ait ilköğretim bölge okulları ve yatılı meslek liseleri çoğaltılmalıdır. Her karakola en az bir kadın polis atanmalı ve kadın sığınma evleri çoğaltılmalıdır.


Siyasi partiler kadınlara en az % 30 kota uygulamalı ve seçim listelerine bir kadın-bir erkek adaylar yazılmalıdır. Büyük şirketlerin yönetim kadrolarında ve denetleme kurullarında ve halka açılacak şirketlerin yönetim kurullarında % 30 kadın kotası getirilmelidir.


Kadın haklarının olmadığı bir toplumda demokrasiden bahsedilemez. Unutulmamalıdır ki, Türk kadının yolunu aydınlatacak tek ışık ATATÜRK ilkeleridir.


Av. Gönül İŞLER
Kadın Haklarını Koruma Derneği Onursal Başkanı

 


Eski bakanlardan Cavit Kavak ne dermiş!

‘Ben hep liderim gibi düşünürüm!’

 

MECLİS Başkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu, AKP yöneticileri devletin her düzeydeki bürokratlarına bir önerim var.
Cumhurbaşkanı ile ters düşmek, gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalmış olmak istemiyorlarsa 1983–2002 döneminde renkli kişiliği ile milletvekilliği ve bakanlık yapan Cavit Kavak’ı örnek alsınlar!


Özal’ın başbakanlığı döneminde hem parlamentoda hem de kamuoyunda da sert tartışmalara neden olan bir yasa taslağına ilişkin gazeteciler Cavit Kavak’a soru sorarlar.
Gazeteciler: Sayın Kavak bu taslak hakkındaki görüşünüz nedir?
Cavit Kavak: Ben bu konuda Sayın Özal gibi düşünüyorum!

Haberin Devamı


Gazeteciler: Ama Sayın Kavak, Sayın Özal bu konuda bir görüş açıklamadı!
Cavit Kavak: O zaman açıkladığında aynı görüşte olacağım!


O dönemde Başbakanlık’ta çalışmış bir eski bürokrat olarak hatırlatayım dedim.
Buradaki espri ve ironiye en çok Özal’ın kendisi gülmüştü!


Ama aynı zamanda bu anekdot, siyasetin 12 Eylül sonrası nasıl lider sultası ile yönetildiğine ilişkin garabetini de ortaya koymuştu!
Meğer o günleri de arayacakmışız da haberimiz yokmuş. Vah halimize! B.E.

 


Ülkeyi kara cahil mi bırakmak istiyorsunuz

 

ANKARA Yaşamkent, lüks sitelerin olduğu ve gelişmekte olan bir bölge... Nüfusu 20 binin üzerinde ve büyümeye devam ediyor çünkü rantı çok fazla.

 

Haberin Devamı

Şu anda yapımı devam eden 3 cami dışında toplam 5 cami var. Hatta bir tane de belediyenin yaptırdığı bir cemaate ait öğrenci yurdu bile var.

 

Peki ilköğretim okulu ya da lise? Bir hayırseverin yaptırdığı ilkokul dışında, devletin yaptırdığı hiçbir okul yok. Ama bolca özel okul mevcut. Cami elbette yapılsın ama ya eğitim? Bu da devletin vatandaşlarına götürmek zorunda olduğu asli bir hizmet değil mi?

 

O kadar camiye ve imam lojmanına para bulunurken, bir ilkokula olsun para bulunamıyor mu? Ya da özel okullar etkilenmesin diye mi yapılmıyor?

 

Eminim imar planında okul yeri vardır ama hiçbir faaliyet yok. Ayrıca herkes çocuğunu özel okula göndermek zorunda değil, maddi gücü de el vermeyebilir.

 

Haberin Devamı

Bir an önce yaşamkente devlet ilköğretim okulu ve lise istiyoruz. Devletimiz artık asli görevinin eğitim de olduğunu hatırlamalı. D.B.

 


Abdestsiz dokunabilir miyiz!

 

TWITTER hesabından “fetva” isteyen Tuğçe Kazaz, “Diyanet İşleri fetva kuruluna sorumdur.

 

Elektronik cihazlarımızda, Kuran-ı Kerim uygulamasını indirdikten sonra, abdestsiz dokunabilir miyiz?” diye yazmış.


Kazaz’ın sorusuna Twitter’dan yüzlerce yorum geldi.


“Siz ona dokunabilirsiniz de... O size dokunursa, ne olur bilemeyiz...Makbulü, abdestsiz gezmemeniz...”


Cevap yeterli midir?

 

 

Vapurda çayın keyfi kaçtı

 

İSTANBULLULARIN unutulmaz keyiflerinden biriydi; Şehir Hatları vapurunda çay içmek.

 

Haberin Devamı

Önce vapurlar değişmeye başladı, sonra o güzelim tavşankanı olarak adlandırılan çayın da ne tadı ne keyfi kaldı. Acaba çayda demleme yerine sallama yöntemine mi dönüldü? Bel-Tur’un işlettiği bu büfelerdeki çayı kime sorsak ‘içilmiyor’ artık diyor.

 

Herhalde satış rakamları da bunu ortaya koyuyordur. Refik Durbaş’ın şiir dizisinin adı gibi ‘Çaylar Şirketten’ mi olunca bozuldu.

 

Acaba bize kadar ulaşan bu şikâyeti Bel-Tur’un yöneticileri, belediye yetkilileri dikkate alıp bir çay içebilir mi?

 

‘Çaylar Şirket’ten olsun ama tadı da rengi de keyfi de yerinde olsun.


Mustafa BAKACAK

 


Marmara Türkiye’nin kazan dairesi olacak

 

ÇANAKKALE, yapımı planlanan termik santrallar ile cehenneme dönecek, kentimiz adeta Türkiye’nin ‘kazan dairesi’ olacaktır.

 

Çanakkale CHP milletvekilleri Bülent Öz, Muharrem Erkek ve CHP milletvekilleri, yaşam hakkının korunması için bir araştırma önergesi vererek, Çanakkale’de çalışan ve yapılması planlanan termik santralların oluşturacağı kirliliğin, insan ve hayvan sağlığı üzerindeki zararları, tarımsal üretim alanlarına ve üretim kapasitesine etkileri, santralların derin deniz deşarjı nedeniyle deniz canlıları üzerindeki zararları, doğal yaşam, yeraltı su rezervleri ve yerüstü su kaynaklarına olan etkilerinin tespit edilerek, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

 

Sadece Çanakkale milletvekilleri değil, Balıkesir ve Tekirdağ milletvekilleri de harekete geçmeli...

Bandırma, Biga, M. Ereğlisi, Şarköy, Ergene ve Saray’da da birçok proje var; asıl ‘kazan’ Marmara’da kaynayacak.

 

GÜNÜN SÖZÜ


“Tacımı veririm, tahtımı veririm, fakat devletime sığınanları asla geri vermem.”
Sultan Abdülmecid

 

Yazarın Tüm Yazıları