İNANIN geçen sene olduğunda ya bu sene de olursa diye korkmuştum bu sınav sahtekarlığından. Sonunda oldu!
ÖSYM bile utanmadan soruların şifrelendiğini kabul ediyor ama adaylara verilmediğini söylüyor. Otomasyona girerek okuldaki öğrencilerin hepsini kızdan oluşacak şekilde ayarlayan ÖSYM ne kadar doğru olabilir? Hayatımda istediğim SBF için bir yıl boyunca çalıştım. O şifreli soruları 10 kişiye bile bildirseler (ki en az 1000 olacağın tahmin ediyorum) benim sıralamadaki yerim haksız olarak kaymıyor mu? Bir fikir birliğindeki insanları “Büyük adam” yapmak için bizlerin açıkta kalmasını umursamayacak kadar vahşileşen bir anlayışa kim dur diyecek. Mert Efeoğlu
Ankara’da iyi şeyler oluyor...
BAŞLIĞI okurken hemen havaya girmeyelim. Çünkü Ankara’da şehircilik adına nelerin yapılıp yapılmadığını hepimiz biliyoruz. ‘Eğri oturup, doğru konuşmak’ diye bir söz vardır. İşte bu sözden yola çıkarak diyebiliriz ki; Ankara’da iyi şeyler oluyorsa bunun en güzel örneklerinden biri Arena Spor Salonudur. En kötüsü nedir denilirse, toplu taşımadaki ilkellik, Gökkuşağı Projesi ve metro inşaatı üzerindeki demir kafes olduğu konusunda hem fikir olacağımızı biliyorum. İlçe belediyeler başarılı olacak projelerle hizmete koşarken, Büyükşehir Belediyesi engeline takılmaktadır Bunun bir örneğini, Çankaya Belediyesi’nin SSK İş Merkezi konusunda kamuoyuna yansıyan çalışmalarında gördük. Yerel yönetimlerin asıl görevi, çağdaş kentleşmeyi sağlamakken, taraftarı olmayan futbol kulüpleri kurmak olmamalıdır. Çağdaş kentleşme ve kentli yaşamını tesis etmenin öncelikleri bellidir. Başkent’in ana bulvarlarına ait kaldırımlar bozuk olduğu gibi ihaleli veya korsan oto parklarına tahsis edilmişken, kullanılmayan üst geçitlerle nasıl bir kentleşmeden söz edebiliriz. Son yıllarda gelişme gösteren Akyurt ilçesi 120 bin nüfusuyla ileriye dönük cadde ve meydanlardan mahrum bırakılmıştır. Diyebiliriz ki, Ankara’da en iyi kentleşmeye sahip bölge Çayyolu’dur. Yenimahalle Belediyesi’nin kısa zamanda burada yarattığı artı değerler Çayyolu’nda yaşayan 300 insan için kaliteli yaşam trendini de beraberinde getirmiştir. Nedir bunlar? Yenimahalle Belediyesi, Semt Birim Koordinatörlüğü ile hizmeti vatandaşın ayağına getirmiştir. Klasik anlayışla, vatandaşın alacağı hizmetler 300 bin nüfuslu Çayyolu’nun bünyesindedir. Nedir bunlar? Nüfus işleridir, cenaze işleridir, mali sorunları gidereceği vergi hizmetleridir, evlendirme işlemleridir, sosyal faaliyetler için düzenlenmiş mekanlardır. Bu hizmetleri veren pırıl pırıl, güler yüzlü çalışanları görünce mutlu oluyor insan. Burada kent sorunlarıyla ilgili üretilen çeşitli formlarla vatandaşın şikayet ve talepleri süratle yerine getiriliyor. Vatandaş ihtiyaçlarının nasıl giderileceği sorunu kalite açısından çözenleri kutlamak gerekir. Bunları görünce, Ankara’da belediyecilik adına güzel şeyler yapılıyor dedim. Tuncer KIRHAN
Spor eğitimi alan gençlere yazık
YILLARDIR Türk Sporunun kurtuluş reçetesinin üniversiteden yetişmiş, iyi eğitim almış BESYO diplomalı spor öğretmenlerimizin olduğunu yazıyorum. Posta’da yer alan yazı arşivime baktım. 2009 da Nisan ve Kasımda, 2010 da ise Şubatta bu konuya, bakan Nimet Çubukçu’nun dikkatini çekerek değinmişim. TBMM’de ay başındaki bütçe müzakerelerinde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu 2011 yılında 55.000 yeni öğretmen kadrosuna tayin yapılacağını açıkladı. Gençlik ve Spordan sorumlu Devlet Bakanı aynı görüşmelerde okullarda bir saat spor dersinin yeterli olmadığını haftaya yayılarak 9 saate çıkarılacağını açıklarken; Bakan Çubukçu’ya soruyorum. ‘’10.000 Besyo mezunu açıkta görev beklerken; bu 55.000 kadronun kaçı BESYO lular için ayrıldı?’’ Bu soruyu ben değil, ülkeden sorumlu Meclis’teki vekillerin Çubukçu’ya sormaları lazım. Spora aşina, spordan gelmiş bir başbakanın ve spordan gelmiş bir devlet bakanının bulunduğu hükümette bu konuya eğilecek ve bu sorunu halledecek tek bir makam ve kimse yok mu? Dünyada sporun geliştiği, sporcularının uluslararası başarılar kazanan ülkelerini inceleyenler; tüm bu başarıların arkasında üniversitelerde spor öğretmenliği eğitimi alan çalıştırıcıların bulunduğunu apaçık görürler. Gerçek ortadadır. Eğer Türkiye’de sporun okullardan başlayarak iyi bir yol haritası çizmesini istiyorsak; üniversitelerimizin Beden Eğitimi Yüksek Okullarına çok değer vermeli, eğitim seviyesini yükseltmeli ve başarı ile mezun olanları ortada bırakmayıp, geleceğin yıldızları olacak çocuklarımızı onlara teslim etmemiz gerekli. Bin defa da olsa, tek başıma da kalsam bunu yazacağım; duyuruna kadar. Erdoğan ARIPINAR