Sarıkamış Harekátı

Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, her yıl olduğu gibi yine bu yıl da toplumsal hassasiyetin öncüsü olacak... Sönmez’in, Reyhan Yıldız’la birlikte yazdıkları ’Ateşe Dönen Dünya; Sarıkamış’ (İkarus) kitabı yayınladı. Kitap, CNN Türk’te yayınlanan aynı adlı belgeselin DVD’sinin yanı sıra Bülent Ağaoğlu’nun hazırladığı 1000’i aşkın referans içeren ’Sarıkamış Harekátı Kaynakçası’ ile birlikte piyasaya sürüldü. Kitabın geliri Sarıkamış’ta açılacak ’Sarıkamış Müzesi’ için harcanacak.

Sarıkamış Harekátı’nın yanı sıra I. Dünya Savaşı ve Osmanlı’nın son dönemi ile ilgilenenlerin ilgiyle okuyabileceği bir kitap. (info@yelpaze.com.tr)

Sönmez, Sarıkamış törenleri için yola çıkarken Rus, Azerbaycan ve Türk belgeleri ile bu konuda yazılan yerli ve yabancı kitaplara dayanarak cephede ölen askerlerimiz ve sivillerin sayısı konusunda bir açıklama yaptı... Sönmez şöyle diyor:

"Kişisel görüşüm, bugün bu şehitlerin sayısını konuşmanın körlerin bir fili tarif etmeye çalışmasından farkı olmadığı şeklindedir. 90 bin rakamının patenti, Sarıkamış’ı Enver Paşa’nın sansürüne, akademisyenlerin-tarihçilerin konuya olan ilgisizliğine rağmen ağıtlarıyla, türküleriyle unutmayan, unutturmayan halkımıza aittir. Aslında 90 bin sayısı bile oldukça mütevazı bir simgedir."

Çanakkale’yi savunan Türk Birlikleri Komutanı Alman uyruklu Liman von Sanders’in yazdığı raporun başına koyduğu şu cümleyi hepimiz çok iyi öğrenmeliyiz:

"Bu (Sarıkamış) taarruzu haklı çıkarmak yolunda herhangi bir sebebi harp tarihi hiçbir zaman tespit edemeyecektir."

’Gölgesiz’ bir DYP kongresi gerekli

"20 yıldan beri bu siyasetin içindeyim, üç dönem İstanbul’dan 1. sıra milletvekili adayı oldum. Bugün için siyasetten hiçbir talebim yok. Sayın Mehmet Ağar ayrılınca bizim de ayrılmamız gerekiyordu. Bugün artık biz yokuz. Çağrı Erhan, hiç kimse ile meselesi olmayan bir kişi; DP’nin bu isme ihtiyacı var. Süleyman Soylu da, benim ilçe başkanı (GOP) yaptığım, il başkanı olmasında katkım olan bir kardeşimiz. Ama Erhan’ın partiyi toparlama şansının yüksek olduğunu düşünüyorum."

Tecrübeli bir siyasetçi olarak bilinen Celal Adan, DP kongresi öncesinde kamuoyuna bir açıklama yapma gereği duyduğunu söylüyor.

"- DP’nin toparlanması isteniyorsa, Mehmet Ağar ve Tansu Çiller’in kongrede gölgesinin olmaması, gölgesiz bir iradenin kongrede söz sahibi olması lazım. Ayrıca hiçbirinin de il başkanlarını arayıp talimat verdiğini sanmıyorum. Eğer iktidar partisi olunsa emanetçi konulabilir ama öyle bir durum yok. Bugün emanetçi değil, yatağını serip çalışacak, inançlı, partiyi varoşlara taşıyacak kişiye ihtiyaç var; gölgedekilere değil... Ülkenin merkez sağa çok ihtiyacı var. Çağrı Erhan yeni bir perspektifle Türkiye’nin önüne çıkmalı.

- Bugün Ağar’la birlikte GİK’te bulunan arkadaşlarımızın tümünün tekrar bu göreve talip olmalarını şık bulmuyorum. Bunu siyasi ahlaka uygun bulmuyorum. Nefes alınacak bir yenilenmeye ihtiyaç var. 40 kişilik GİK’i Ağar yaptı. Peki, Ağar kötüyse sizin iyiliğiniz niye o zaman?

- Bizim teşkilat tabanı ile meselemiz yoktur. Ancak, milletvekili sıralamasını beğenmeyen siyaset esnafı bizi sevmez.

- Bir önerim var: Çağrı Erhan; Süleyman Soylu, Nevval Sevindi, Aytun Çıray ile birliktelik oluştursun; birlikte liste yapılsın... Klasik siyaset dışında bu birlikteliğin ortaya konması gerekiyor. Artık ’babanın’ partisi değil, ’milletin’ partisi olmak zorundadır DP..."

Halk otobüsleri vurgun yapıyor

2 ve 3 Ocakta bindiğim 2 otobüsün plakaları ZK 6067 ve H 4774’dır. İsrar ettiğim için bilet alabildim. Benden sonra nakit para veren ilkinde 9, ikincisinde 14 kişi bilet istemedi ve kendilerine bilet verilmedi. Beykoz’da geçenlerde tiyatro açılışında Sayın Kadir Topbaş’ın otobüs hizmetlerinden Belediye’nin zarar etmekte olduğuna ilişkin sözleri üzerine size bunu yazmanın yararlı olacağını düşündüm. Çünkü biletsiz yolcu taşıma uygulaması önce Belediye’ye ve daha sonra devlete çeşitli vergilerin ödenmemesi sonucuna varmaktadır. Buna çare sanıyorum Akbil uygulamasını vatandaş için daha çekici kılmak olabilir. Vatandaş kendi çıkarı yanında toplumun hakkını da korumaladır. Salih MESUDİYELİ

GÜNÜN UYARISI

"EKONOMİK ve Sosyal Konsey, hükümet politikalarını onaylama aracı ve göstermelik bir danışma kurulu değildir! IMF ile tasarlanan SSGSS yasa tasarısı geri çekilmeli, toplumsal kesimlerin tümünün temsil edildiği bir süreçte yeniden hazırlanmalıdır. Sayın Başbakan, bunca yanlıştan bir şey çıkaramazsınız."(DİSK Genel Başkanı

Süleyman Çelebi)

Biliyor musunuz

HRANT Dink’in arkadaşlarının "Sevgili Hrant’ımızdan ayrılalı tam bir yıl oldu, ’Hrant için, Adalet için, 19 Ocak’ta, saat üçte, aynı yerde..." çağrısı yaptıklarını... OKURUMUZ Faik Kaptan’ın "Akşam saatlerinde Ambarlı istikametinden çıkan TIR ve kamyonları D-100 istikametinden çıkartıp TEM istikametine yönlendirmek Haramidere- Beylikdüzü arasında yaşanan sıkıntıyı azaltacağı"nı bildirdiğini...

CHP Muğla Milletvekili Dr. Ali Arslan’ın, Enerji Bakanı’na Yatağan GELİ Tesisleri lokalinde perşembe akşamları içki servisinin kaldırılmasının, bakanlık yönlendirmesi olup olmadığını ve "Bu tip uygulamaların bakanlığınızda sıklıkla görülmesinin nedeninin AKP’nin ideolojisinin, yöneticileri cesaretlendirmesinden mi kaynaklanmaktadır?" diye sorduğunu...

Tacizciye İngiliz ne ceza veriyor

BİLİNEN hikáyedir. Olay İngiltere’de geçer. Meşhur Hyde Park’ta gece yalnız gezen genç bir kız tacize uğrar. Sanık yakalanır ve hákim karşısına çıkartılır. İngiltere kanunları yazılı değildir.

Hakim 2.5 sene ceza verir. Savcı, "Efendim tacize 6 ay ceza veriyorduk, siz ise 2 sene daha fazla ceza verdiniz" deyince hákim şöyle der:

"6 ayı taciz için verdim, ancak o 2 seneyi, İngiliz kızlarının parklarda rahat rahat gezmeleri için verdim."

Gelelim bize... Her kim olursa olsun, kızların hele hele turistlerin azgın itler tarafından taciz edilmesi sadece medya haberi ya da evlerde konuşulan konu olmaktan öteye gitmeli ve bir adım atılmalı. Belli ki, cezalar ağırlaştırılmalı. Bunun için de, hükümetin elinde yeteri kadar güç vardır. Dr. Oktay AYDEMİR