Paylaş
Şirin itiraz ediyor; "Hayır bizim projemize göre bunların Hazine'ye maliyeti 20-21 milyar dolar" iddiasında bulunuyor.
Şirin, "Bölen değil birleştiren" olacaklarını söylüyor. Partilerin menfaatlerini önde tutan bir siyaset anlayışına karşı olduklarını, aksi halde AKP'nin yine iktidara geleceğini anlatıyor.
Peki hangi partiyle işbirliği yapmak istiyorlar?
"Peşinen söyleyeyim, ittifaklara açığız. Yüzde 12, 13, 14 oy alsa da CHP, belki de DSP ile yapabiliriz; ancak böyle bir ittifak, bir iktidar alternatifi çıkabilir. Daha açıkçası söylemek gerekirse, anketlerde 2 veya 3'üncü partiler mutlaka ittifak yapmalıdırlar. Hatta bu Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce olmalıdır. 'Düz ova'da siyaset yapmak isteyenlerle bir şey düşünmeyiz."
Şirin bir saptamada bulunuyor:
"İttifak niçin lazım? Genel seçimden 15 ay sonra yerel seçimler var. AKP zihniyetinin Türkiye'den silinmesi isteniyorsa, kurulacak ittifakın belediyeleri de kazanması lazım. Yani milletvekili seçimleri yetmez. Çünkü rant paylaşımı, varoşlarda AKP'li büyükşehir belediyeleri tarafından yapılıyor. Bu hâkimiyetin kırılması gerekiyor."
Cem Uzan'ın İstanbul'da evinde çalıştığını, ayda iki kez Ankara'ya gittiğini belirterek "Nisanda genel kongre yapacağız, ondan sonra Tayyip Bey'in karşısına bilenmiş olarak çıkacağız" diyor.
'Mazotun 1 YTL'ye indirilmesi, emekli maaşının 14'e çıkarılması, ÖSS'nin kaldırılması ve 350 YTL işsizlik parası...' gibi ilginç vaatlerin kaynaklarını nasıl bulacaklarını seçim kampanyasında TV'den anlatacaklarını vurgularken, "Zaten sahneye çıktığımızda başkalarının söyleyeceği bir şey olmayacak" iddiasında bulunuyor.
MERKEZ BERHAVA OLDU
AKP'ye neden girdiğini anlatırken, "Sosyolojik bir olay olan çevrenin merkezle barışması projesine güvendiğim için büyük idealle girdim, ancak AKP barışma yerine merkezi berhava etti" diyor.
"Cem Uzan kim sizce?" sorusuna, "Vatandaşın yarattığı slogan; o adamın hesabını görecek adam. 4 yıldır hukuksuzluğa uğramış bir insan bunun hesabını hukuk yoluyla soracaktır bir gün. Neyin hesabını diye sorarsanız; dış politika edilgenliğinin hesabını, kadrolaşmanın, çuvalın hesabını, Ali Dibo'ların hesabını, Türklük yerine Türkiyeliliği aşılamanın hesabı... Türklüğü alt kimlik yaptılar."
GÜNÜN SÖZÜ
"(İstanbul’da kendisini karşılayan partinin il yöneticilerine kızarak) İstanbul'da ne oluyor? İstanbul’da yavşak ilişkiler oluşmaya başladı."
(CHP Genel Başkanı Deniz Baykal)
Erzurum ‘incitici’ konuşma ve yazılara karşı ayaklandı
ERZURUM’a indiğimizde her taraf kar kaplıydı.. Palandöken’de bir metreye yakın kar var ama geçmiş yıllara oranla daha az. Havalimanından kente giderken, çevre yolu kenarında bir grup Dadaş atlarına binmiş, cirit oynuyorlardı. Bırakın Rusya’yı, Alplerde kayamayan bazı Avrupa’lı gruplar bu yıl Erzurum’a tercih etmeye başlamışlar.
Kar bakımından en iyi durumda Palandöken ve Sarıkamış’ın olduğunu söylüyorlar. Palandöken’deki oteller kayak müşterilerinin ilgisinden memnunlar.
Erzurum’un 12 marttaki işgalden kurtuluşunun 89. yıldönümü öncesinde kent halkını farklı gördük; hemen herkes tepkiliydi. Oysa 2011’deki Üniversite Kış Oyunlarının hazırlıklarına dönük projeler üzerinde çalışmaları gerekirken, onlar Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un ‘incitici’ fıkrası ile Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törener’ün Erzurum’un yaşam biçimine ilişkin ‘aşağılayıcı’ sözlerine takmışlar.
Coşkun’un İzmir’deki bir konuşmasında Erzurum erkeğinin PKK mayınına karşı kadınını önden yürüttüğü iddiası… Törüner’in de Milliyet’deki yazısında, gölgede oturan ehramlı iki kadını ‘çuval’ zannedip, ayağıyla dürttüğünde ‘insan’ olduklarını fark ettiğini anlatan anısı….kızgınlıklara yol açan şeyler.
Erzurum’a ayağımızı bastığımızdan beri bu tepkileri dinledik. “Dadaşlar diyarı Erzurumlular, bu kadar mantık dışı bir bir şekilde aşağılanamaz. Coşkun ve Törüner, Atatürk’ün hemşehrisi Erzurumlulardan özür dilemelidir” sözlerini dinledik kendilerinden.
Bırakın Törüner’i, Erzurum’a komşu Kemaliyeli olan Bakan Coşkun’un, Erzurum’un efsane kadın kahramanları Nene Hatun, Name Hatun, Topal Gülizar, Kartal Piru ve Kara Fatma’ndan nasıl habersiz olduğuna hayret ettiler.
“Erzurum erkek şehri demekle milli kahramanı kadın olan tek şehrin Erzurum olduğunu gerçeği nasıl inkar edilebilir?”
Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı eczacı Erdal Güzel ,Törüner’e, Nazım Hikmet isminden haberdar olabileceğini düşünerek şairin Kuvayı Milliye destanında bahsettiği şiirindeki ‘Erzurum güzelleri balam giyer ak yünden ehramı’ dizelerini kendisine hatırlatmak isterim” diyor.
Bu arada, bizim Doğaner Gönen, bir Erzurumlu olarak bu olaya tepki göstermiş, Yaman Törüner’e yerel ‘Doğu Ekspres’ gazetesinde şunları yazmış:
“Yazınızı okuduğumda zamanımı çaldınız ve sabah sabah asabımı bozdunuz Yaman Bey... "Nereden nereye... Erzurum bu hallerden Üniversite Kış Olimpiyatları'nı yapacak düzeye geldi, dünyanın önemli kayak merkezlerinden biri oldu" diyemiyorsanız bile, hiç değilse "Ya bu Erzurum'dan birşey çıkmaz... Bu Üniversite Kış Oyunları'na da yazık oldu..." deseydiniz.
Milliyet gibi çok saygın bir gazetenin o sütunda, Erzurum Müzesi'nde görüp de, şaşırdığınız, "Uzaylı elbisesi giymiş, yaklaşık 20 santim boyundaki, antik bir adam heykeli" gibi durdunuz.”
Bizler, İstanbul’un Üç Göl Havzası Belediyeler Birliği’nin Polat Renaıssance Otel’de düzenlediği Üniversite Kış Oyunları’na hazırlık amacıyla düzenlediği ‘Kent ve Kültür’ toplantılarına geldiğimizde bunlarla karşılaştık.
'Karşıyaka, TOKİ'ye satılık değildir'
Ballı alışveriş
TOKİ ve belediyeler arasındaki alışveriş; parti ve başkan ayrımı olmadan devam ediyor.
Anlatacağımız olay İzmir Karşıyaka'nın CHP'li Başkanı tarafından istenen yetkilerdir. Karşıyaka Belediye Başkanı, İnşaat Mühendisi Cevat Durak, 1.3.2007'de meclise bir önerge sunuyor. Önergede, belediyeye ait ne kadar arsa varsa hepsinin, TOKİ ile kat karşılığı anlaşılarak devri isteniyor. Belediye Başkanı'na meclisin yetki vermesi istemi. Karşıyaka'daki rant yapmayan yerlere TOKİ ev yapacak, rant yapan yerler ise TOKİ'ye verilecek.
Anlaşmanın özeti bu...
21 kişilik CHP grubunda sağduyulu 6 meclis üyesi, bu önergenin sakıncalı olduğunu, önergeye bu haliyle oy veremeyeceklerini açıkça belirtiyorlar. Başkan Durak, CHP İlçe Başkanı Ertam Özer ve 15 meclis üyesi, önergeyi meclisten geçirmek için bu 6 kişilik meclis üyesine baskı ve tehditlerle olmadık formüller uyguladılar. Ancak geçiremeyeceklerini anlayınca önergeyi geri çektiler.
5 Mart'ta ikinci meclis toplantısı vardı. Gündemin ikinci maddesi, başkanın 1 Mart'ta geri çekmek zorunda kaldığı, TOKİ ile Karşıyaka hudutları içindeki belediyeye ait bütün arsaların, 'kentsel dönüşüm' kisvesi altında pazarlığa oturtulması için 'başkana yetki verilmesi' idi. Yine direnç gösteren 6-7 meclis üyesine, başta Durak ve Özer ile 15 CHP'li meclis üyesi baskı yaparak ve disiplin sopasını göstererek bu önergenin geçmesini 'oyçokluğu' ile sağladılar.
Şimdi Belediye Başkanı, babasının malı gibi bu arsaları TOKİ ile beraber 'pazara' açacak. Karşıyaka, çok kısa bir süre sonra nefes alınamayacak hale gelecek.
İşin içinde 'rant' olduğu zaman parti maalesef söz konusu olmuyor. İster CHP'li ister bir başka parti olsun, bütün kent bir anda 'pazarlanabiliyor'. Bu pazarlamaya karşı yine CHP içinden yürekli insanlar çıksa da durumu kurtarmıyor... Bu oyunların kamuoyuna sergilenmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Karşıyaka halkının da bu oyunlara karşı uyanık olması gerektiğini hatırlatırız...
Parti grup toplantılarında, önergenin aleyhinde CHP'li bir belediye başkanına karşı cansiperane savaşan yine CHP'li meclis üyelerinin isimlerini merak edenlere:
Nilüfer Çetin, Şükrü Parmaklı, Ali Karaege, Sema Özgüner, Kenan Tosun, Can Polat.
Karşıyaka Platformu
Azerbaycan'daki Türk diaspora toplantısından izlenimler
AZERBAYCAN'ın başkenti iki günlük 'Türk Diasporaları Zirvesi' ilginç konuşmalarla sona erdi.
48 ülkeden 250 seçkin davetlinin katıldığı toplantıya katılmak için İstanbul'dan havalanan THY uçağı 2 saat 20 dakikada Bakü'ye varırken, havaalanında konukların pasaport ve vize işlemleri tam 3 saat sürdü.
Azerbeycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Başbakan Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın da katılarak birer konuşma yaptıkları toplantı dün sona erdi.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü'de toplanan Azerbaycan ve Türk Diasporası toplantısına dünyanın çeşitli ülkelerinden katılan davetliler 'küreselleşen dünyanın gerçekleri tüm Türk halkları önüne hayati sorumluluklar yüklemiştir. Tarihin bu yeni aşamasında Türk dünyasının bu karmaşık ve çelişkilerle dolu dönemden başarıyla çıkması gerekir. Bu amaçla Türkçe konuşan halkların önümüzdeki süreçte daha geniş odaklı işbirlikleri kaçınılmazdır. Sovyetler Birliği'nin çökmesi sonucunda dünya düzeninde yaşanan değişikliklerden sonra Azerbaycan ve Türkiye arasında sosyo-politik ve ekonomik hayatın tüm alanlarında dostluk ve işbirliği ilişkileri her geçen gün daha da derinleşerek, yüksek gelişim düzeyine ulaşmıştır. Bölge güvenliği de dahil olmak üzere barış ve istikrarın sağlanabilmesi için Azerbeycan ve Türkiye ilişkilerine önümüzdeki dönemde daha fazla ivme kazandırmalıdır' şeklinde görüş belirttiler.
Toplantının açış konuşmasını Azerbeycan Devlet Bakanı Nazim İbrahimov ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Hasano yaptı.
KILIÇ'IN KONUŞMASI
Devlet Bakanı Nazim İbrahimov başkalığından yapılan ilk günkü toplantıda bir konuşma yapan CHP PM üyesi ve Türk Alman Dostluk Federasyonu Genel Başkanı Ali Kılıç, bu tür toplantılar işin mutfağını oluşturur. Ancak önemli olan mutfakta pişen bu konuların dünya kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Milliyetçilik farklı anlatılarak gençlerimizin kendi kültürlerinden kopmaları sağlanmaktadır. Tam tersine gençlerimize kendi tarih ve kültürünü en ince detaylarına kadar anlatarak onları hümanist fikirlerle donatmak ve dünya barışının hizmetine sunmak zorundayız. Özelliklede yurtdışında yetişen Türk gençleri kendi tarihlerini bilmemektedirler. Batı medyasının yazdıklarıyla yetinmektedirler. Durum böyle olunca da gençlik 'ver kurtul, kabul et bitsin' mantığıyla hareket etmektedir. Bu durumda yapılması gereken gençlerimizin eğitimine eğilmek ve tarihlerini doğru öğrenmelerini sağlamak zorundayız. Bunu başarabilmemiz halinde dünyanın her tarafın dağılmış bulunan ve sayıları yüzbinleri bulan bir gönüllü Türk lobisi ordusuna sahip olacağız' dedi.
KİMLER KATILDI
Toplantı sırasında CHP PM üyesi ve Türk Alman Dostluk Federasyonu Genel Başkanı Ali Kılıç, Başbakan Tayyip Erdoğan'dan bir gün önce Bakü'ye gelerek, Azerbeycan Devlet Bakanı Nazım İbrahimov, Cumhurbaşkanı Ilham Aliyev'in Uluslararası İlişkiler danışmanı Ali Hasanov, Makedonya Demokratik Türk Partisi Başkanı Erdoğan Saraç, Rusya Azerbaycan Kongresi Başkanı Mehmet Bağırov, Ukranya Parlamentosu Muhalefet Milletvekili ve Uluslararası Güvenlik Komisyonu Başkanı Oleh M. Antipov, Kıbrıs Türk Derneği Başkanı Ahmet Güksan, Irak Türkmen Cephesi Konseyi üyesi Ganim Authman, ünlü şair Özbekistan Uluslararası Kültür Merkezi Başkanı Muhammed Nasır, Ahıska Türkleri Konseyi Başkanı İbrahim Burhanov, Kafkas Birliği Heyeti, Kosova Adalet Bakanı Yardımcısı Altay Suroy, Kosova Gazeteciler Birliği Başkanı Raif Kürkül, Ukranya Azerbaycanlılar Kongresi Başkanı Oktay Efendiyev, Amerikan Azerbeycan Enstitüsü Başkanı Cengiz Vural, Taşkent Azerbeycan Kültür Merkezi Başkanı Mobil Mamedov ile ikili görüşmeler yaptı.
Toplantıya Almanya'dan Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet İydirli, Cem Vakfı Avrupa Koordinatörü Alişan Hızlı, DİTİB Genel Sekreteri Mehmet Yıldırım, Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat, Türk Veliler Birliği BaşkanI ertekin Özcan, Eğtimci Mete Atay, İşadamı Bahattin Kaya başta olmak üzre İsviçre, Fransa, Avuturya, Hollanda, Amerika'dan sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
ATATÜRK'ÜN SÖZÜNE ALKIŞ
Toplantıda en büyük alkışı Mustafa Kemal'in 1933 yılında söylediği 'Sovyetler bugün elinde bulundurdukları cumhuriyetleri elinde tutamayabilir. Biz bu süreci şimdiden görmeli ve ona göre tedbirlerimizi almalıyız' sözleri aldı.
Kısa bir süre önce Fransa ve Almanya ziyaretlerini tamamlayan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yeni çıkışlar yaparak ülkesini dış dünyaya açtığı biçiminde yorumlar yapıldı.
Toplantının ikinci günkü bölümüne Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat birlikte salona girerek katıldılar. Aliyev, Azerbaycan kurulurken Türkiye'nin bize yaptığı katkıları unutmayacağı derken, Başbakan Erdoğan ise Irak'ta ki Türkmen kardeşlerimizin durumu, Kosova, Kıbrıs ve Karabağ'daki gelişmeleri hem takip edeceğiz hem de zamanında tedbir alarak haklarımızı koruyacağız' dedi.
İstanbul havadan daha güzel
HAVA fotoğrafçısı Orhan Durgut'un eşi Fatma Durgut ile birlikte çektiği panoramik İstanbul fotoğrafları Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Sınırsız İstanbul' başlığıyla basıldı.
Bu fotoğraflarla İstanbul ilk kez havadan panoramik olarak görüntülenmiş oldu.
Durgutlar, bu çalışmayı 2005 ve 2006 mayıs aylarında 100 saatlik helikopter uçuşu ile yaptılar.
Boğaz'ın Marmara girişiminden 330 derecelik acıyla 11 fotoğrafı birleştirerek elde edilen panoramik fotoğraflar büyük ilgi gördü.
Dışişleri ve Büyükşehir Belediyesinin organizasyonu ile bugüne kadar 11 ülke başkentinde sergilendi. 'Martıların Gözü İle Üç İmparatorluk Başkenti İstanbul' adıyla açılan sergilerin Sevilla, Berlin ve Vinlius'daki gösterimi ise sürüyor.
45x33 ebatlarında 31 fotoğrafın yeraldığı 'Sınırsız İstanbul' albümü de Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, albümün önsözünde "Hem ebedi, hem edebi, hem masalsı, hem tarihi sırtlayan bu albüm sizi görsel ve şiirsel bir şölenle baş başa bırakıyor, keyifle izlenip okunuyor" diyor.
Albümün sunuş yazısında Özgen Acar, "İki eski kıtanın sonsuzlaşan büyülü aşklarının sonucu olan
dünyanın başkenti sayılan Avrasya'nın dördüncü boyutunu bize değişik bir açıdan martıların gözünden kuşbaşı olarak sunuyor" diyerek, Orhan Veli, Nedim ve 1500 yıllardaki Avusturya Elçisi
Busbecq'dan alıntılarla İstanbul'u anlatıyor.
Metinlerini İzzeddin Çalışlar'ın, tasarımını Yüksel Çetin'in hazırladığı "Sınırsız İstanbul' albümünün, '2010 Avrupa Kültür Başkenti' organizasyonunun tanıtımında katkı yapacağı belirtiliyor.
Ne nostaljisi
OCAK sonundan beri işlemeyen Kadıköy-Moda tramvayı yeniden çalışmaya başladı. Tramvayın orijinal kırmızı rengi yok edilerek üzerine bir firmanın reklam resimleri asılmış. Belediyenin bu reklam firmasından aldığı paraya çok mu ihtiyacı vardı? Umarım aynı şey Beyoğlu'ndaki tramvayın da başına gelmemiştir.
G.KURUÇAY
Mesaj Panosu
- BOĞAZİÇİ Köprüsü'ndeki asma halatlara bilgisayarla kontrol edilen 1756 adet LED (Light Emitting Diode- ışık yayan diyot) takmışlardı. 5 milyon YTL'ye mal olan, geçen yaz sonundan beri montajı süren bu ışıklandırma sistemi pazartesi gününden beri sökülmeye başlandı. Sökme işlemi köprünün Marmara Denizi'ne bakan bölümünde tamamlandı. Herhalde önümüzdeki haftada kuzeye bakan bölümünü sökerler. Sonuç olarak gitti yine bizim trilyonlar. Acaba Karayolları yine kimi zengin etti?
Paylaş