Paylaş
Dünya da aynı durumda. Koronavirüse karşı ne aşı ne de ilaç var. Aşı çalışmaları son hızla sürüyor. Ama zamana ihtiyaç var. En iyimser tahminle gelecek yılın başları diyorlar. Şu anda sadece bazı ilaçların yoğun bakımdaki hastalara fayda sağladığı söyleniyor. Yetkililerin söylediklerini harfiyen yerine getirelim. Daha fazla yayılması mutlak surette önlenmeli. Yoksa sevdiklerimiz birer birer yenik düşüyor bu musibete.
Türkiye’de olduğu kadar, her nedense sıkça örnek gösterilen Almanya’daki dostlarımızla da görüşüyoruz. Dün de konuştuk. Almanya’da dün itibarıyla yaklaşık 62 bin kişiye bulaşmış virüs. Bir önceki güne göre 4 bin 500 kişi artmış. 583 kişi hayatını kaybetmiş. Rakamları Robert Koch Enstitüsü açıklıyormuş sadece. Bilgiler sadece eyaletler bazında. Öyle mahalle, şehir bazında yokmuş.
Dostlarımızdan öğrendiğimize göre Almanya, salgınının ekonomiye daha fazla darbe vurmaması için çıkış yolu arıyormuş bir an önce. Sanayiciler, ekonomi çevreleri konuyu gündeme getirmeye başlamışlar. “Evet, insan hayatı önemli ama ekonomi de önemli” demeye başlamışlar. Şansölye Angela Merkel ise “Durun bakalım. 20 Nisan’a kadar böyle devam edecek” diye susturmuş.
Alman İçişleri Bakanlığı ‘korona stratejisi’ adıyla 18 Mart’ta 17 sayfalık bir rapor hazırlamış. Gizli rapor bir şekilde sızmış basına. Bakanlık da doğrulamış. “Evet, doğru ama kamuoyu ile tartışmayız” demiş. Buna göre üç senaryo hazırlanmış. En kötü senaryoya göre virüsün yayılma hızı artacak, mayıs sonunda nüfusun yüzde 70’ine bulaşacak. 350 bin kişiye yoğun bakım gerekecek. Ama yüzde 85’ine yatak olmadığı için iki ay içinde 1.2 milyon kişi ölecek. Ölüm oranı 1.2 ile 2 milyon arasında değişecek.
İkinci senaryoda yayılma hızı yavaşlayacak. Nisan ortalarında virüs bulaşanların sayısı 9 günde iki misline çıkacak. Nüfusun yüzde 20’sine virüs bulaşacak. Bu durumda yoğun bakım yatak kapasitesinin biraz üzerine çıkılacak. Bu senaryoda 220 bin kişi ölecek. Bu senaryo için önlemlerin en az yedi ay sürmesi gerekiyormuş.
Üçüncü senaryoya göre test sayısı kolay olmasa da neredeyse günde 200 bine kadar çıkarıp kime bulaşmış tespit etmek. Bunlar ve bunların temas ettiği kişiler cep telefonu takibi gibi uygulamalarla tespit edilip ya evlerinde ya da karantina merkezlerinde karantinaya alınacak. Bunun dışında kalanlar hemen normal hayata dönecek, kısıtlamalar kaldırılacak. Bu durumda virüs bulaşan sayısı bir milyona, ölüm sayısı da 12 bine inebilir deniliyormuş raporda. Ama bunun için de müthiş bir kamuoyu oluşturmak önerilmiş. Gençlere de bu işin ciddi olduğunu, ağır hasta olmasalar bile akciğerde kalıcı hasar olabileceğine inandırmak gerektiği öneriliyor.
Raporda salgının yayılmasının hızla bastırılmasında başarı sağlandığı takdirde gayrisafi milli hasılanın yüzde 4 azalacağı, en kötü senaryoda ise yüzde 32 azalacağı hesap edilmiş. Raporda, virüsün sona ermesiyle ülkenin yeniden bambaşka bir noktadan tekrar harekete geçeceği işaret edilmiş. Bunları Almanya’daki dostlarımızdan dinledikten sonra umarız ülkemiz için kötü bir senaryoyla karşılaşmayız diye düşündük.
GÜNÜN SÖZÜ
“(NİSAN bir, cehaletin başdüşmanı olan mizahın sihirli gücünün günü) Mizah sadece ‘gülmece’nin karşılığı değildir. Çok daha derin bir içerik taşır. Mark Twain, ‘Mizahın gizli kaynağı neşe değil hüzündür, cennette mizah yoktur’ diyerek bu anlamda bir ufuk açmıştır.” (Cihan DEMİRCİ-Karikatürist)
‘11’LER: ‘SORUNU HUKUK ÇÖZECEK’
BAĞIŞLARI bloke edilen CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı ortak bir bildiri yayınlayarak iktidara yanlıştan dönme çağrısı yaptı. Bu kararın yardım bekleyen vatandaşların mağduriyetini arttıracağını belirttikten sonra, “Şunu yürekten ifade ediyoruz. Mağdur milyonlarca insanımıza yeni mağdurlar eklenirken, bu konuda kim haklı kim haksız tartışmasına girecek, insanlarımız çare beklerken zaman kaybedecek durumda değiliz. Bu hususu kamuoyunun takdirine ve hukuka bırakıyor, siyasi kamplaşma çabalarına alet edilmesini istemiyoruz. Bizim kutsal bir görevimiz ve vazgeçilmez bir derdimiz var. Halkımıza her türlü yardımı ulaştırma konusunda kararlılığımızı belirtmek isteriz” denildi.
CHP KORONA DİNLEMİYOR
CHP içinde Selin Sayek Böke Amerikancı sol kanatla Alman sosyal demokratların ‘10 Aralık’ ekibinden Oğuz Kaan Salıcı arasındaki ayrılık, kurultay öncesi hız kazandı. Atatürkçü partililer durumdan rahatsız. Bu sözleri CHP’nin eski siyaset danışmanı Tahir Çalgüner söylüyor.
MESAJ PANOSU: SAĞ VE SAĞLIKLI
SEVİLEN yazar ve kıdemli gazeteci Ankaralı Orhan Karaveli, “Geçen gün Kabataş Liseli ve armatör Orhan Karavelioğlu’nun vefat ilanı vardı; sanıyorum yanılgı nedeniyle benim öldüğümü sananlar hayli üzülmüşler ve başsağlığı dilemişler” dedi. Orhan Abi sağ ve sağlıklıdır, daha çok yaşayacaktır.
BUYURGAN OLAMAZSINIZ
“SAYIN Funda Kocabıyık (Uşak Valisi), bir ‘kadın’ olarak görev yapmanız hepimizi memnun ediyor. Ne güzel. Ancak üslubunuz son derece eril ve buyurgan. Bizler prensip olarak sosyal değil, fiziksel mesafeyi insanlara izah ediyoruz; ayarlamıyoruz.” -Eren ERDEM
Paylaş